5.Bölüm-"Gizli Geçit Kapısı"

64 11 5
                                    

Alex,odamdan çıktıktan sonra beklediğimin aksine kral ve kraliçe yanıma gelmedi.
Eskiden olsa türlü türlü sorgular ve tembihler içinde kalırdım ancak belli oluyordu ki artık beni nişanlım ve korumama emanet etmişlerdi.

Eric...

Evet kendimi ona güvenle teslim edebilirdim ama nişanlım olacak o Alex için aynı şeyi söyleyemezdim.
Sadece kendi çıkarları uğruna,hiç tanımadığı ve sevmediği kız ile evlenmek isteyen birine ne kadar güvenilebilirdi ki?
Bir de onu ilk tanıdığım andan itibaren içimi kaplayan o sevimsiz hisler vardı üstelik.

Biana bir saat kadar sonra hizmetlilere odayı toparlatmış,beni sakinleştirmiş ve kapımı iyice kilitlememi tembih ederek uykulu gözlerle odadan ayrılmıştı.

Herhalde diye düşündüm başıma bundan daha kötüsü gelemez.
Her ne kadar hâlâ tedirgin olsam da kendimi uyumak için hazırladım.

Sabahın ilk ışıkları pencereme doğru süzülmeye başladığında botanikten gelen kuş sesleri ve hafif aralık bıraktığım camdan içeriye dolan aromatik kokular sayesinde üzerimde biriken gerginlik yerini gevşemeye bırakıyordu.
Bu hislerle daldığım uykumda gördüğüm rüyalar ise oldukça karışıktı.

Gözlerimi tekrar açtığımda saatin bir hayli geç olduğunu ve kimsenin beni uyandırmaya gelmediğini görünce şaşırmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi tekrar açtığımda saatin bir hayli geç olduğunu ve kimsenin beni uyandırmaya gelmediğini görünce şaşırmıştım.

Yataktan doğrularak saçlarımı fırçaladıktan sonra hafifçe bir makyaj yaptım.
Geceliğimi ve iç kıyafetlerimi çıkartarak günlük olarak tercih ettiğim elbiselerden,en sevdiğim olan lila renkli ince tafta kumaş üzerine,yaka ve kol uçlarında küçük inciler bulunan elbisemi giyerek aşağıya inmek için hazırlandım.
Koridora çıktığımda beni selamlayan bir kaç asker dışında kimseler ile karşılaşmamıştım.
Bordo renkli kadife kaplı halıların bulunduğu büyük salona geçtiğimde ise Dük ve ailesinin sütlü çay eşliğinde sohbet ettiklerini gördüm.

Beni fark ettiklerinde nazikçe gülümseyerek selamladılar ve oturmam için davet ettiler ancak kraliçenin beni çağırdığını söyleyerek yanlarından uzaklaştım.

Aslında bu bahanem yalanda sayılmazdı.

Nişandan sonra hiç konuşma fırsatı bulamadığımız gibi kendisini de görmemiştim üstelik.

Bugün bir at gezintisi planlamış ve terzi ile yeni elbiselerimin provası için sözleşmiştim.
Aslında her zaman bu gezintiyi seyis ve iki asker birlikte yapardım ki bugün yanıma sadece Eric ve Biana'yı isteyecektim.
Böylece hem onlara verdiğim görevin ayrıntıları için yeni konuşmalar yapacak hem de böylelikle gece yaşadığım olayın detaylarını belirleyecektik.
Artık krallıkta kimseye güvenmeyerek kendimi korumam gereken günlerdeydim.

Annemin odasına doğru telaşlı adımlarla ilerliyordum.

İçeriye girdiğimde ise yerinde olmadığı için bir parca hayal kırıklığına uğramıştım aslında.
Hiç bir zaman samimi bir anne kız ilişkimiz olmamış,o daima kraliçe gibi davranarak katı ve soğuk kurallarının içine gizlenmişti.
Yine de böyle bir akşamın sabahında en azından onun yanımda olmasını istiyordum.

KAF DAĞININ PRENSESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin