Düğün bittiginde hazırlanmış özel odaya geçtiğimiz gibi Alexender'ın karşısına dikilerek;
-Benden uzak dur,bana dokunma!Şu vazodaki kehribar şahit olsun ki seni buna pişman ederim,
dedim.Elindeki kadehi bir kenara bırakarak o çirkin gülüşü ile yanıma yaklaştığında Ben iki adım geriye gittim.
O ise bana daha da yaklaşan adımları ve kısılmış ses tonu ile;
-Elanorrr,Elanor yine nelerrr saçmalıyorsunnn sevgili éşim.
-Benn artık senin prensinim.Bu sözleri söylerken bir taraftan da üzerinde ki ceketi çıkartıyordu.
Tam anlamı ile sarhoş olmuş bedenine zor hükmediyor gibi görünüyordu.Ondan korkuyorum gözükmek yerine bu kez ben de ona doğru ilerledim.
-Alex,her zaman kendi bildiğini okuyan,hep en iyisi olduğunu iddia eden sevgili Alex.
-Gözden kaçırdığın bir şey var.
-Eğer bana dokunacak olursan Darcy ile olan gizli ve iğrenç ilişkini herkesin duyacağını da bil.
-Veeee eğer beni de birine şikayet edecek olursan mesela kraliçe ya da kral,bu bilgiyi de şahitlerimle dogrulayacağımı bil.
-Dahası da var...
-Tiyatro perdelerinin altında buluştuğunuzu benden başka bilenler gibi.Bu sözleri duyduktan sonra yüzünün aldığı renk ve şekil gerçekten görülmeye değerdi kaldı ki ben de keyifle izliyordum.
Elleri titreyerek kolumu tuttu ancak içtiği alkolün etkisi ile sendelediğinde kolumu ondan kurtardım.
-Buna kimse inanmaz,duyuyormusun beniii,seni küçük düzenbaz.
-Hele bir dene bakalım neler olacağını hep birlikte görelim.
-Prenses olmana güvenme.Gözüme korkutmaya çalışıyordu ancak ondan korkacak değildim.
-Gel bir anlaşma yapalım Alex.
-Sen bana dokunma,ben de bu gizli sırrı saklayayım ne dersin?Çünkü gerçekte yerimi Darcy'in alıyor olmasından hiç rahatsızlık duymayacağım onunla istediğini yapabilirsin.-Sessiz ol!Sana prensin olarak emrediyorum sessiz ol!
-Ne oldu,korkuyormusun yoksa?
-Bunu duyuramıyacağımı zannediyorsun?Benim bu sözlerim üzerine iyice sinirlenmişti ancak kanında dolaşan alkol yüzünden ayakta duramadı.
Yatağın üzerine öylece uzandı ve gözlerini kapatarak bir şeyler mırıldandı.
-Darcy,güzel ve tatlı.
-O sen gibiii deillll.Onu görmemek için üzerine yorganı kapatarak söylendim;
-Pis sarhoş beni anlıyor musun?
Daha sonra büyük cam kapıyı iteleyerek içeriye dolan temiz havayı içime çektim ve balkona çıktım.
Daha kötüsü olamaz zaten diye düşündüm olan olmuştu ve onu sürekli tehtid ederek benden uzak durmasını sağlayacak bu sürede vakit kazanacaktım.
Botaniğin güzel kokuları eşliğinde bir süre bahçeyi seyrettim.
Sonra ağaçların altında duran bir kararltıyı fark ederek onu göz hapsine aldım.
Bir süre öylece durmaya devam etti ve hareket ettiğinde onun Eric olduğunu anladım.
O da beni fark etmiş olacak ki dikkatli gözlerle izliyordu.
Sessizce arkamı dönerek balkondan uzaklaştım.İçeriye girdiğim yapacağım ilk iş üzerimdeki kabarık ve içinde oldukça rahatsız olduğum gelinliği çıkarmaya çalışmam oldu ancak bu oldukça zordu.
Sırtıma kadar uzanan küçük kumaş düğmerleri tek tek açmam ve iç astarını kaldırarak çıkarmama gerekiyordu.
Çok sessiz olmaya dikkat ederek yavaşça odanın kapısını açtım ve çıplak ayaklarımla parmak uçlarımda yürüyerek koridora çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAF DAĞININ PRENSESİ
Historical FictionÇelik kabzanın demir ve keskin ucunu onun çelimsiz duran boynuna bastırdı. -"Teslim ol,ben kazandım" Bu sözleri söyleyen maskeli şövalye bir taraftan da artık kendisinin koruyacağına emin olduğu prensesine bakıyordu. Güneşin silik ışınları ile aydın...