36.Bölüm-"Sırça Taht"

27 2 0
                                    

Hızla ilerleyen tekerler düzgün olmayan toprak yolda sarsıntılar ile ilerlediğinden küçük bir boşluğa düştük o esnada ise Eric'in söylediği sözleri tam olarak anlamaya çalışıyordum.
Ellerini yüzüne kapatarak şaşkınlığını benden önce dile getiren ise Biana oldu;

-Sen...
-Prens Robert'in kızı ile evleneceksin!
-Güney sarayına prens olacaksın!Seni üzmek istemem ama gerçekleşmeyecek bir hayal bu.

Eric duyduğu bu sözlere karşılık gülümseyerek ona döndü ve;

-Bu akşam Valinin huzurunda bunu ilan edeceğiz,
dedi.

Ben onu daha iyi tanıdığımdan,bu sözleri boş yere söylememiş olduğunu anlamıştım.
Ama duyduğum andan itibaren düşman krallığın kızı ile yapacağı bu evliliğin düşüncesine neden bu kadar üzüldüğümü anlayamıyordum.

Eğer dediği gibi bu evliliği gerçekleştirebilirse artık prens unvanı alacağından babamın onun hain olarak ilan eden cezası yasalara göre kalkacak ve hayatı kurtulacaktı.
Krallıkları bize karşı yeni bir güç kazanmış olacağından prens Robert genişleyen ailesi ile birlikte gücünü duyuracaktı.

O kızı sadece bir kez Dük'ün evinde görmüştüm.
Kıskanacağım kadar güzel değildi fakat,altın rengi saçları,yeşil gözleri ve düzgün hatları ile dikkat çekmeyi biliyordu.
Aralarında herhangi bir şey geçtiğini sanmıyordum kaldı ki bu söylediklerinin prens Robert'in fikri olduğunu tahmin ediyordum ancak sahte bir evlilik olacak olsa da içime düşen bu huzursuz hissi hiç sevmemiştim.

Bana uzattığı gül parmaklarımın arasında dururken,başımı diğer tarafa çevirerek duygularımı belli etmemek için çabalıyordum.

-Elanor,
dedi.
-Bu evliliğin benim yaşamın ve Güney krallığının çıkarları için olduğunu söylememe gerek yoktur sanıyorum.

Kafamı çevirdiğimde göz göze geldik ve bakışlarından ne anlatmak istediğini çok iyi anlıyordum.

-Uşak kıyafetinin içinde tanınmayacak kadar farklı gözüküyorsun.

Konuyu değiştirmek adına söylediğim bu sözlerden sonra üçümüz de güldük.

-Yani bu akşam evlilğinizi duyuruna kadar bu şekilde dolaşacaksın daha sonra yeni prens olarak ortalıkta rahatça gezerek Güney sarayına döneceksin.
-Tüm bunlar inanılır gibi değil,
dedi Biana başını sallayarak.

-Evet öyleymiş,
dedim.
-Sırça taht prensini bekliyor.

Hayatının kurtulmuş ve özgür olacak olmasına elbette sevinmiştim onun iyiliği içinse içimde ki bu buruk duyguyla baş etmeyi öğrenecektim.

Bu akşam Valinin evinde olacakları hayal ettiğimde babamın ve Alexender'ın alacağı yüz ifadesini merak ediyordum.
Kral Robert eşliğinde konuk evinde yapılacak olan bu duyuru sonrası ortalık biraz şenlenecekti.

Yolculuk biterek ulaştığımız şehrin girişinde düzenlenen panayırın coşkusu içinde insanların arasından geçtik.
Konuk evine vardığımızda ise bize ayrılan özel odalara geçerek akşam ki davet için hazırlanmaya başladık.

-Prensesim yoldan bu yana oldukça sessizsiniz,

-Bu fikre alışmaya çalışıyorum Biana,
bu oldukça zor olacak gibi.

-Anlıyorum ancak yine de üzgün görünmemelisin yaşıyor olması ölü bir aşık olmasından iyidir,
dedi.

Haklıydı.
En azından krallıklar için düzenlenen tören ve kutlamalar sayesinde onu görebilecek hatta rahatça  konuşabilecektim.
Valinin bu akşam ki davette her iki krallığı barış için çağırdığını da tahmin etmek hiç zor değildi.

Annemin bu akşam için özenle seçtiği elbisemi getiren hizmetli,tören öncesi yapılacak dans gösterilerinin bir saat sonra başlayacağını duyurdu.

Hazırlanmam için yardım eden Biana en son saçlarıma şekil vererek beni odanın köşesinde duran gümüş kaplı aynaya doğru götürdü.

-Çok güzel oldun.

Ancak ben şu an hiçte öyle hissetmiyordum.
Bir yanım bu akşam olacaklar için heyecanlı iken,diğer bir tarafım görünce ne hissedeceğimden korktuğum o görüntüler için oldukça gergindi.

Hazırız,artık çıkalım Biana.

Valinin konuk evi oldukça büyüktü bu yüzden dans için seçilen balo katına inmek bir hayli vakit almıştı.
Karşılaştığım asil ve soylulardan oluşan davetlilerin çoğu konuşmak için nazikçe selam veriyor,geçtiğimiz yola dizilmiş şekilde bekliyorlardı.

Açılan büyük kapıların ardından duyulmaya başlayan müzik sesi dinlendirici melodileri ile birazda olsa iyi gelmiş,heyecanımın tetiğindeki kalp çarpıntılarım yavaşlamıştı.

Vals eşliğinde keyifle dans dönen çiftler neredeyse bütün salonu kaplamıştı.

Bize ayrılan masaya oturarak sessizce bir köşede beklemeye başladık.

İlerleyen saatlerde valinin yaptığı konuşma ile başlayan davet onur konukları yani bizlerin huzuruna getirilen hediyeler ile taçlanmıştı.

Ve işte hem beklediğim hem de gerçekleşmesinden korktuğum dakikalar geldiğinde kapıda görünen kral Robert salonun ortasına doğru ilerlediginde Babamın ve Alexender'ın oturdukları masaya doğru bakıyordum.
Ikiside dikkatli bakışlarını ona doğru yöneltmişti işte tam o esnada salona el ele giren Eric ve artık gerçek bir  prenses olan Angel herkesi gülümseyen bakışlarla selamladılar.

Neler olduğunu daha ilk bakışta anlayan babamın sadece yüzüne yansıttığı öfkesi ortalığı yıkacak kadar şiddetliydi.

Neler olduğunu daha ilk bakışta anlayan babamın sadece yüzüne yansıttığı öfkesi ortalığı yıkacak kadar şiddetliydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









KAF DAĞININ PRENSESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin