Kasabanın soylular için özel olan ticaret yolunda indiğimizde,İpek kumaşlar,değerli taşlar,kokular ve şapkalar satan dükkanlarını sıra ile geziyor madam ile en güzellerini seçmek için dolaşıyorduk.
Bahar havasının güzelliği,güneş ve özgürlük o kadar harikuladeydi ki bu geziyi mümkün olduğunca uzatarak tadını çıkarmak istiyordum.
Mümkün olduğunca da Eric'den uzak duruyor,zorunlu olmadıkça varlığımı ona hissettirmemeye çalışıyordum.
Bir ara kalabalık olan caddede oldukça gergin olduğunu ve bizi korumak için gerekli önemleri almakta zorlandığını fark ettim.
Burası bazen hırsızlar tarafından saldırıya uğrayan bir kasaba olduğu için bunun gerginliğini taşıyor olabilirdi.Alışveriş yapanların bir çoğu soylu ve asil kesimin en tanıdık yüzleriydi.
Ben prenses olduğumu gizlemek için üzerime büyük başlıklı bir pelerin giymiş,krallığın amblemini taşıyan atları özellikle uzağa bıraktırmıştım.
Öğretildiği vakit rahatça alışveriş yapamayacağımın ve bu özgürlüğümün kısıtlanacağının farkındaydım.Elbette bu dördümüz arasında kalacaktı çünkü kraliçem bunu öğrenirse büyük bir gürültü çıkartır ve bir daha kendisi de yanımda olmadan dışarıya göndermezdi.
Tüm bu kuralların,soyluluğumun ve politik nişanımın canı cehennemeydi.
Şu an da bu gezinin tadını çıkartıyordum.
Kendimi yine saraydan uzakta oldukça özgür ve muhteşem hissediyordum.Bazı dükkan sahipleri tarafından tanınınca ve prenses olduğum anlaşılınca dahi bu keyfime gölge düşüyordu.
Bu alışveriş sırasında bana mutluluk katan bir diğer konu Madam Adele'in oldukça zevkli ve çok zeki olmasıydı.
Seçimlerimde oldukça yardımcı oluyor,sadece gösteriş için alınan her şeye karşı olduğunu söylüyordu.Kalabalık azalarak caddenin sakin tarafına geçtiğimizde bir ara koluma girdi ve onunla özel konularda sohbet etmeye başladık;
-Sevgili Elanor,
dedi.
-Evliliğe istekli olmadığını fark ediyorum.Benimle tüm detayları çekinmeden paylaşabilirsin ki zaten bunun için geldiğimi biliyorsun.Ayrıca benim önceliğim kraliçe,nişanlın ya da krallık değil sensin.
-Onu seviyormusun?
-Farkındaydım ani bir soru oldu ancak sana yardım edebilmek için ilk önce bunu öğrenmem gerek.Ona her şeyi anlatmak istesemde henüz tam anlamı ile güvenemezdim.
Tabii ki de bazı konularda doğruları söylecektim.-Hayır madam Adele,sevmiyorum.
-Bu evlilik daha çok krallığımızın devamını ilan etmek ve politik çıkarlar sağlamak için olacak.Benim verdiğim cevap üzerine gülümseyerek başını salladı ve;
-Anlıyorum,
dedi.Zaten cevabını bildiğini sanıyordum.
-Pekii nişanlın Alexender nasıl biri sence.
Bunu düşünmeye zamanım olmamıştı ama
nişan olduğu günden bu yana hiç iyi başlangıçlar yapmamıştık buna emindim.-Yani,dedim.
-Onu çok fazla tanıyamadım ancak hırslı ve biraz güvensiz biri.-Anlıyorum Elenor.
-Pek tabii takdir edersin ki ben işimi yapmak zorundayım ve kraliçem bu konu hakkında oldukça hassas.
-Kendisi de nişanlının elde tutulmasının zor olduğunu farkında o yüzden de sana zerafet ve bir kadının bilmesi gereken her şeyi öğretmemi istedi.
-Ancak görüyorum ki bu benim için bir hayli güç olacak.
-Şimdiye kadar gördüğüm ve ders verdiğim bir çok kız düğün için oldukça hevesli ve istekliydi.Onu anlıyorumdum.
Bana karşı oldukça açık ve dürüsttü.-Pekii madam,benden ne istiyorsunuz?
Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAF DAĞININ PRENSESİ
Historical FictionÇelik kabzanın demir ve keskin ucunu onun çelimsiz duran boynuna bastırdı. -"Teslim ol,ben kazandım" Bu sözleri söyleyen maskeli şövalye bir taraftan da artık kendisinin koruyacağına emin olduğu prensesine bakıyordu. Güneşin silik ışınları ile aydın...