2"Ölümün Kılıcı"

245 29 221
                                    

Bölüm şarkısı : Sweater Weather.

Rory, şaşkın gözlerle mezara bakıyor ve ara sıra bakışları Laura'ya kayıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Rory, şaşkın gözlerle mezara bakıyor ve ara sıra bakışları Laura'ya kayıyordu. Laura bakışlarını yakalayınca utancından başını başka yöne çevirdi.

Rory'nin  bu utangaç tavrına gülümseyerek karşılık vermiş ve ikisinede oturması için işaret vermiştim.

Adel iç geçirdi ve  karşıma oturdu. Dağınık saçlarını zapt etmek için saçlarını bağladı, Rory'nin, Laura'ya bakışını izliyordu. Buruk bir şekilde gözlerimi kaçırdım. Çok zor bir durumdu.

"Olivia." diye seslendi Adel. Tedirgin gözlerle bana bakarak "Hemen gel olur mu." dedi.

Başımla onayladım.

Laura gözlerini kıstı ve "Orada senin canın yanabiliyor mu?" diye sordu.

"Çok değil."demekle yetindim. Daha fazla korkmalarını istemiyordum. 

" Sana güveniyorum Liv. Asıl ölüler senden korksun."dedi. Laura'nın yüzündeki o tebessüm memnuniyetin masum bir göstergesiydi.

Laura göz ucuyla Rory'e baktığında  göz göze gelmeyi beklemiyordu. Utanarak başını önüne çevirdi. Aralarında ki çekim gözle görülüyordu ama benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Adel ise onların bakışmalarını yalnızca uzaktan izliyordu. Gözleri dolmuş ve dudakları titriyordu. Çevremde bu kadar incinenler varken benim normal olmamı kimse beklememeliydi. Onları böyle görmek beni çok üzüyordu.

Dayımın boğazını temizlemesi üzerine dikkatimi ona verdim.

"Şimdi ölüler alemine gideceksin ben senin işini kolaylaştırmak ve kapıyı biraz daha açık bırakmak için eski büyüleri kullanacağım." dedi elinde tuttuğu kitabı açarken.

Laura ve Rory birbirine bakmamaya özen göstererek dayımın kitabı okumasını beklediler. Adel ise çoktan sessizleşmişti.

Gözlerimi kapattım.

Bir satır vardı gözlerimin önünde.. Değerli bir kaliteli defter ve büyük bir satır.. Kalemi alıyorum elime ama yazacağım ilk harfler gözlerimin önüne geliyordu ve ben bir kez daha göz yaşlarına boğuluyordum..

Tam olarak hissettiğim buydu.. Ölüler alemine ayak bastığım anlarda bile içimde büyüyen duygu kırıntılarına kafamı çeviremiyordum.

O kapıdan geçtim ve bir umut hissi doğdu kalbime. Biliyordum hatta emindim. Bir ipucu bulacaktım bu yaşamını çekmiş ölüler aleminde.

"Büyükbaba!" haykırışım ile birlikte yerde yükselen mezarlar artık beni korkutmuyordu.. Çünkü artık yabancı değildi bu his benim için. Yaşayan bir ölü gibiydim.

Ölüler beni görünce dokunmak için ellerini uzattılar. Geri çekilmedim sadece öfkeyle bağırdım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OLİVİA TOM RİDDLE : ÖLÜLERİN DANSI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin