400, yıl önce anılara devam.
"Rose! Sana diyorum uyan artık."
Off biri beni sarsıyordu. "Bırak da uyuyayım."
Başımın altından çekilen yastık ile doğruldum. Sinirlerim bozulmuştu.
"Anne bugün hafta sonu, neden beni rahat bırakmıyorsun?"
Ben takrar yatağa uzanınca, altımdaki çarşafı çekmeye başladı. Ah bu kadın hiç vazgeçmiyordu.
Sonunda beni yataktan düşürmeyi başarmıştı. Popomun üzerine sert bir düşüş yaptım. O kadar spor boşa gitmişti işte. Benim güzel seksi kalçalarım.
Öfkeyle ayağa kalktım. "Bazen evlatlık olduğumu düşünüyorum." diye bağırdım.
Kollarını bağlayarak, "Evlatlık olsaydın seni almazdım tatlım."
Dudağımı büzüp topuklarımın üstünde dönerek yatağa oturdum.
"Anne hep bunu yapıyorsun. Hep beni üzecek bir şeyler buluyorsun."
Yanıma oturarak, "Tatlım sende artık bir çocuk olmadığını bazen unutuyorsun. Tek başına herşeye koşamam değil mi? Yardım edebilirsin mesela."
"Bunu sonrada yapabilirim. Çok uykum var."
"Hayır yeterince uyudun zaten. Şimdi hazırlan ve markete gidip hazırladığım listedeki herşeyi al." Kapıya doğru gitti omzunun üstünden bakarak, "Ve Rose sen benim bu dünyada en değer verdiğimsin bunu aklından çıkarma olur mu?"
"Ya abim?"
"Tabikide abinide seviyorum. O benim ilk göz ağrım. Ama sende öylesin. Bir daha sakın seni düşünmediğimi veya zorladığımı söyleme olur mu tatlım."
"Tamam Anne." dedikten sonra gülümseyerek çıktı.
Saat'e bakınca hızlıca yerim den fırladım. Bazen düşüncelere dalınca zaman kavramını unutuyordum. Hazırlanıp dışarı çıktım. Market yürüyerek yarım saatti..
Alışverişi tamamladıktan sonra eve döndüm. Eşyaları yerleştirirken anneme yardım ettim. Elindekini bana uzatarak, "Bunu Caren teyzene götür canım. Çilekli pastayı çok sever o."
"Tamam."
Kapıyı bir iki kez çaldıktan sonra, Kapıyı dün Mike'ın yanında gördüğüm kız açtı. İstemsizce sinir olmuştum. Nancy beni baştan aşağı süzerek,
"Yanlış geldin?" dedi. Kızın duruşu bile ben Sürtüğüm diye bağırıyordu.
"Hayır ben.." sesim Caren teyzenin beni görmesiyle bölünmüştü.
Bana doğru gelerek sımsıkı sarıldı."Ahh Rose, tatlım hoş geldin. Geç içeri canım."
Nancy kıskançlıktan kıpkırmızı olmuştu. Sinsice sırıtarak "Evet Caren teyze annem çilekli pasta yaptığını söyleyince sana da getirmek istedim. Laf arasında çok sevdiğini duymuştum."
Caren teyze'nin duydukları çok hoşuna gitmişti. Ah anneciğim küçük pembe bir yalandan bir şey çıkmazdı. Nancy'nin bu kızarmış suratını görmek beni çılgınlar gibi mutlu etmişti.
" Çok düşüncelisin canım. Gerçekten çok teşekkür ederim. Neden oturmuyorsun ben de o arada bize bir kahve yaparım."
"Memnuniyet ile." dedim ve pastayı verdikten sonra salona geçerek oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİVİA TOM RİDDLE : ÖLÜLERİN DANSI
FantasiBu kitap ikinci seridir. Hogwarts artık yeni bir kötülüğün esiri olmuşken, Karanlık Lordun kızı Ölülerin çağrısına kulak veriyor.