OLİVİA TOM RİDDLE : ÖLÜLERİN DANSI

24"Gerçek Edwin Kim? "

Bölüm şarkısı : Major Lazer / DJ snake - Leon on

"HAYIR!" öfkeli bir bağırış ile kendimi Edwin'in üzerine attım ve boğazını sıkmaya başladım.

"Benim elimden öleceksin!"

"Ben o değildim.. Öhhö Öhhö. "

Boğazında ki acı gözlerini kapatmaya zorlarken, Adel asasını çıkardı. "Onu şuracıkta öldürelim."

Nefes almak onun için artık bir zehirdi, yarı kapalı göz kapaklarının arasından, "Lütfen dinleyin, Ben o değildim."

"Kes sesini! Yalanların umrumda değil." sesim çok öfkeli çıkmıştı. Ölmediğine öyle seviniyordum ki.

Geriye kalan gücüyle bağırdı, "Ölen kişi bir haindi gerçek Edwin benim. Bir buçuk yıldır hapis tutuluyorum."

Asasız elimle onu havaya kaldırdım ve kalın gövdeli bir ağaca fırlattım, doğruca  ağaca  uçmaya başladı.

"Adel! Lütfen. " diye seslendi var gücüyle ağaca tutunan Edwin.. "Bir kez olsun dinleyin. O sahtekar çok özlü iksir kullanarak yerime geçmiş bir haindi. "

Yüzüne vurmak için ona doğru hızlandım. Onu öldürecektim ve bunu engellemek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Asamı yüzüne doğrulttum. "Seni bizzat öldüreceğim."

Arkamdan bir
çığlık geldi, "Olivia, sanırım doğru söylüyor. "

Dinlemek istemiyordum Edwin'in gözlerine bakışlarımı
sabitledim ve gözlerim onun gördüğü son şey olacaktı. "Ölüler alemine hoş geldin Pislik!"

"Expelliarmus!" Asam ellerimden bir kenara fırladı.

Expelliarmus: Düello büyülerinden biridir. Büyü, bordoya kaçık kırmızı ve şimşeğimsi bir ışık huzmesi çıkarır ve yapıldığı kişiyi silahsızlandırmaya yöneliktir. Genellikle, karşıdaki kişinin asasını elinden fırlatmaya yarar. Fakat, yeterli kuvvet uygulanırsa, kişiyi geri itip düşürebilir de.

Adel asamı aldı ve sakinleşmem için bir kenara çekti. "Bir dinleyelim, zaten yaralı tamam mı eğer yalan söylüyorsa onu beraber öldürürüz."

Gözlerime dolan yaşı hızlıca sildim. "Albus, onun yüzünden bu halde. Ben onun yüzünden sevgili nişanlımdan ayrıyım."

Omuzlarımı tuttu, "Biliyorum canım. Seni çok iyi anlıyorum ama doğruları söylüyor gibi baksana. Onda bir değişiklik görmüyor musun?"

Edwin'in ağacın köklerinden yatan gövdesine doğru baktım. "Ben çok öfkeliyim ve gördüğüm tek şey daha doğrusu görmek istediğim ölürken ağzından çıkan kanlar."

"Bunu yaparken yanında olacağım ama bana güven lütfen bir dinleyelim. Hatta zihnine gir ve tüm olanları öğren."

Edwin kolları ve bacakları açılmış bir şekilde yatıyordu. Bir elimi kaldırdım ve onu sert bir şekilde ayaklarından kendime doğru çektim, "Kimsin sen?"

Ayağa kalkamaya yeltendi ama dizlerine tekme atınca düştü. "Ordan konuş kimsin sen?"

"Pekâlâ, ben gerçek Edwin'im."

"Seni gördüm, Albus kafanı kalenin odalarından birinin kapısına asmıştı. Kimsin sen?"

"O bir sahtekâr.. Benim yerime geçen bir haindi. Bir buçuk yıldır bana zindanda türlü türlü işkenceler yapıyordu. O ölünce büyü bozuldu bende kaçtım."

Adel ile beraber şaşkınlıkla birbirimize baktık. "Adel Veritaserumdan bir kaç damlamız var mı?"

Çantasını yerden alıp içinden bir şişe veritaserum çıkardı. Şişeyi elinden kaptım ve Edwin olduğunu söyleyen pisliğin ağzına diktim.