32

2.9K 150 80
                                    

Alaz ona şefkatle sarılan kızın boynunda soluklanmaya devam ederken, gözlerini kapatmış ve sadece derin derin nefesler alıp vererek bu anın her bir saniyesinin tadını çıkarmaya odaklanmıştı. Kızın mis kokusu çoktan beynini uyuşturmuştu ve kocaman bir huzur dalgasını tüm bedenine yaymaya aralıksız olarak devam ediyordu.

Kokladıkça daha da çok gevşedi Alaz. Her bir solukta daha da rahat nefes aldığını hissediyordu. Çok iyi gelmişti. İhtiyacı olduğu tek şeydi sanki.

Son dört yıldır babasının ölüm yıldönümlerinde her zaman aynı şeyleri yapıyordu. Uyanıyor, derin düşüncelerle uzunca bir süre boyunca tavanı izliyor, onunla olan anılarını düşünüyor, tekrardan uyuyor, ailesiyle telefonda konuşuyor ve akşam olup hava karardığında ise ilk içki şişesinin dibini görüyordu. İlkini ikincisi, ikincisini üçüncüsü ve dördüncüsü takip ettikten sonra ise beşincide durup, bu duruma son veriyordu.

Beş şişe içki onu gerektiği kadar sarhoş etmese bile çok hafif bulandırıyordu zihnini. Ama anılarını hatırlamasına da engel olamıyordu bu bulanıklık. Aklı beşinci içkiden sonra anında o güne gidiyor, babasının kaybını öğrendiği anı hatırlıyor, hemen sonra ise her şey ortadan kaybolup koca bir karanlığa bürünüyordu. Bu karanlık ise çok kısa sürüyordu. Çünkü hemen ardından yeni hatıralar zihnine doğru saldırıya geçip, bu kez kafasında Asi'nin onu bardan topladığı anlar dönmeye başlıyordu.

Her yıl hatırlıyordu Alaz o geceyi.. Her yıl, o gün aynı şeyi tekrar tekrar yaşıyormuş gibi ürperiyordu bedeni baştan aşağıya. Hayatının belki de en uzun gecesiydi 5 Haziran. Asi'nin ona korkuyla karışık bir hayal kırıklığıyla birlikte bakarken dolan gözleri aniden zihninde belirdiğinde ise beşinci içkisini bitiriyor ve o anı unutmamak için de bir daha asla içmiyordu.

Bu kez diğer günlere nazaran ilk kez ailesinin yanında geçirdiği bu ölüm yıldönümü yine diğerleriyle aynı başlamıştı Alaz için. Yine uyandı, tavanı izledi, babasıyla olan tüm anılarını düşündü ve yataktan kalktı. Yeniden uyumak için oldukça zinde hissediyordu. Bu nedenle de elini yüzünü yıkamış ve son derece sessiz olan evin içinde tüy kadar hafif adımlarla birlikte bir bardak su içebilmek için merdivenlerden inmişti.

Evdeki kimsenin odasından çıt bile çıkmıyordu o sırada. Alaz hepsinin uyuduğunu düşünüp hırsız gibi bir kat daha inerken adımları duyduğu seslerle birlikte merdivenin ortasında durmuştu şimdi.

Asi buradaydı.

Alaz merdivenin kenarına tutunarak olduğu yerde öylece bekledi bir süre boyunca. Annesinin hızlı hızlı aralıksız olarak konuşmasını dinlemiş ve sonrasında Asi'nin ona söylediği şeyleri işitmişti. Dakikalar içinde annesi kıza sarılıp ağlarken ise geldiği gibi sessiz ama daha hızlı adımlarla birlikte odasına geri döndü Alaz.

Kapıyı usulca kapattı ve ne yapacağını bilemeyerek yatağının kenarına oturdu. Annesi ve kızın bu özel anına şahitlik ettiği için kendisini birden bire suçlu hissetse bile sonrasında rahatlamıştı. Asi iyi ki konuşmuştu onunla. İyi ki ağlamasına müsaade etmişti.

"Böylesi çok daha iyi." diye mırıldandı kendisini yeniden yatağına atarken. Gözleri tavanda geziniyordu şimdi. Az sonra yeniden uyumak için kapanan göz kapaklarına direnmedi ve kendisini uykuya teslim etti.

Yeniden uyandığında derin bir nefes vermiş ve ardından gerilerek oturduğu yerden kalkmıştı. İlerideki koltuğa fırlattığı pantolonun cebinden sigara paketini çıkardı ve uzun pencerelerden birini açarak sigarasını yaktı.

Ciğerlerine çektiği nikotinin onu biraz olsun rahatlatmasını beklerken gözleri etrafı tembelce süzüyordu şimdi. Abisini gördü hemen sonra.. Bahçenin çıkışına doğru koydukları kuytu bankta oturuyordu. Yanında oturan tanıdık kıvırcık saçlı kızı gördüğünde ise hiç şaşırmadı. Asi'nin her yıl onlarla bugünün kabus dolu anılarını tekrar tekrar yaşadığını İngiltere'de yaşadığı zamanlarda bile biliyordu. Kardeşleri ara ara laf arasında anlatıyorlardı bazen.

Oyun İçinde OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin