Alaz yemek yiyecekleri restorana geldiğinde saat yediyi beş geçiyordu. Arabasının anahtarlarını koşturarak yanına gelen valeye uzatmış ve ardından restoranın geniş merdivenlerinden kendinden emin adımlarla çıkmıştı. Sensörlü kapılar açılıp içeri adımını attığı anda restoran müdürü ve peşindeki birkaç kişi onu kapının girişinde yüzlerindeki kocaman gülümsemelerle karşılamıştı.
"Hoş geldiniz Alaz Bey."
"Hoş bulduk. İyi akşamlar." dedi Alaz takım elbiseli adamın uzattığı elini sıkarak. Ardından adamın yönlendirmesi eşliğinde yürümeye koyulmuştu.
"Masanızı tam istediğiniz yerden ve söylediğiniz şekilde hazırladık." diye konuşmuştu geniş restoranın teras katına çıktıklarında Alaz'ı bilgilendirmeye başlayarak. "Eğer beğenmediğiniz bir şey olursa, hemen bize iletmeniz yeterli efendim."
Alaz kafa salladı ve ardından onlar için restoranın terasında sol taraftaki köşede ayrılan geniş masaya ulaştıklarında hızlıca masaya göz attı.
"Güzel." dedi düz bir sesle yeniden kafa sallarken. Hemen sonrasında ise arka tarafında dikilerek onu pür dikkat izleyen adamlara doğru dönmüştü. "Bu gece için dikkat edilmesi gereken tek bir şey var. O da masaya gelen hiçbir şeyin içinde ananasla ilgili hiçbir şey olmaması. Bu konu her şeyden önemli. Anlatabiliyor muyum Cihan Bey?"
"Merak etmeyin Alaz Bey. Tüm mutfak ekibine bu konuda gerekli tüm uyarılar, bizi bilgilendirdiğiniz daha ilk anda yapıldı." demişti restoranın müdürü Cihan Bey, ciddiyetle Alaz'a bakarak. "Bu konuda en ufak bir aksaklık yaşanmayacak. Sizi temin ediyorum."
"Lütfen bize servis yapacak olan tüm garson arkadaşlara da bu konuyla alakalı gerekli uyarılar yapılsın. Ne olur, ne olmaz.." dedi Alaz adama ciddiyetle karşılık vererek. "Kız arkadaşımın ananasa yüksek derecede alerjisi var ve en ufak bir temas etmesi bile işleri hepimiz açısından zora sokar. En çok da sizin açınızdan.."
"Siz hiç merak etmeyin Alaz Bey. Ben tekrardan tüm ekibe gerekli uyarıları yapacağım." dedi restoran müdürü oldukça kendinden emin bir şekilde adamı onayladığında. "İçiniz rahat olsun."
"Teşekkür ederim."
"Rica ederiz efendim. Arkadaşlarınız geldiğinde direkt olarak buraya yönlendireceğiz kendilerini. Beklerken size ne ikram edelim?"
"Bir şey almayacağım."
"O halde ben tüm ekibe hassasiyetinizi yeniden bildireyim. İzninizle."
Alaz yeniden kafa sallamış ve sandalyelerden birisine oturup kolundaki saatini kontrol etmişti. Saat yediyi çeyrek geçiyordu. Muhtemelen birazdan herkes burada olur diye düşünürken o sırada kapıdan giren Levent ile Samet'i gördüğünde ayağa kalkıp onlarla selamlaştı.
"Başka kimse yok mu?" diye sordu Levent de saatini incelerken. "Burak ve Yağız neredeler?"
"Yağız bu gece içer diye arabasını eve bıraktı. Burak da kendi arabasıyla onunla beraber gitti. Birlikte dönecekler. Gelirler birazdan."
Alaz'ın cümlesi biter bitmez Yağız ve Burak da mekanda belirince erkeklerin hepsi havadan sudan sohbete çoktan koyulmuştu bile. Aralarına Cesur'un da katılmasıyla beraber ekip tamamlanmıştı. Dakikalar geçtikten sonra konuşulan konu ise Samet'in çıkacak single çalışmasıydı. Herkes onun bu heyecanını paylaştıktan sonra Levent yeniden saatine bakmış ve sonrasında da dikkatleri dağıtmıştı.
"Saat neredeyse buçuğa geliyor. Nerede kaldı bu kızlar?"
"Arayalım abi." dedi Burak telefonunu çıkartırken. Hemen sonrasında ise Melike'yi çaldırmış fakat herhangi bir yanıt da alamamıştı. "Açmadı."