Asi gözleri korku ve endişeden dolayı kocaman kocaman açılmış bir şekilde sağ tarafından onlara doğru yaklaşan Alaz'ı izlerken, bir yandan da bu geceyi en az hasarla ne şekilde atlatabileceklerini hesap ediyordu. Alaz ve onun şiddete olan tutkusu göz önüne alındığında hasar miktarı bir hayli büyük olacaktı.
Asi ise kavga istemiyordu. Bir an önce huzurlu bir şekilde eve dönmek ve Alaz'la baş başa kalarak bir şeyler dinleyip, belki de biraz da şarap içmek gibi tatlı planlar yapmıştı. Fakat bu planlar adamın tam yanında dikilip, çarpıştığı kişiye sayko bir tavırla baktığında, maalesef ki genç kıza oldukça uzaklaştı.
"Her çarpıştığın kadının numarasını mı istiyorsun?" diye sordu Alaz adamın gözlerinin içine içine bakarken dişlerinin arasından konuşarak. "Sapık mısın lan sen?"
"Bak birader.." dedi adam Alaz'ın siniri karşısında kendisini açıklamaya çalışarak. Fakat Asi bunun son derece boş bir çaba olduğunu oldukça iyi biliyordu. Alaz muhtemelen o sırada çoktan kafasında adamı kaç parçaya ayıracağını hesaplıyor olmalıydı. "Ben sadece tamamen iyi niyetle tanışmak istedim. Kötü bir amacım yoktu. Hanımefendiyi beğendim ve-"
"Nerden biraderin oluyorum lan senin?" dedi Alaz adama doğru öfkeyle bir adım atarak. Yüzü kıpkırmızı, bakışları sert ve alnındaki damarı ise bir hayli belirgindi. Asi panikle Alaz'ın arkasından bir adım atıp adamın dövmeli kolunu tuttuğunda ise gerginlik giderek yükselmeye devam ediyordu. "Beğendim diyor bir de, elimde kalacak haberi yok!"
"Medeni bir şekilde size durumu açıklıyorum."
"Ben medeni değilim ulan! Fred Çakmaktaş'ım ben!" demişti Alaz adamın üzerine üzerine gitmeye ve öfkeyle konuşmaya devam ederek. "Ne olacak şimdi?"
Asi ise daha fazla dayanamamış ve bu olayın büyümemesi için anında araya girmişti.
"Lütfen gider misiniz? İlgilenmiyorum." dedi hızlı hızlı konuşarak Alaz'ın sol kolunu tutmaya devam ederken. Hemen sonrasında bakışları yukarıya doğru kalkarak sevgilisine doğru çevrilmişti. "Hadi Alaz. Gidelim biz de."
"Asi lütfen beni arabada bekler misin?" demişti Alaz gözlerini ilk kez karşılarında duran adamdan çekip, kızın kocaman olmuş kara gözlerine bakarken. Ses tonundaki sakinlik ve bakışlarındaki ani yumuşama grubu şaşırtırken sabırla derin bir nefes vermiş ve Asi'nin söylediğini yapmasını beklemişti. "Hadi."
"Olmaz." dedi Asi anında itiraz ederek. Onu burada bırakırsa eğer ortalığın karışacağını biliyor ve karşı taraftaki adamın kalabalık arkadaş grubunun hemen arka tarafta tetikte beklediğini görebiliyordu. En ufak bir hamlede herkes birbirine girecekti ve Asi bunun olmasını asla istemiyordu. "Beraber gideceğiz arabaya. Yürü hadi."
Alaz kızın tabi ki de bunu kabul etmeyeceğini biliyordu fakat Asi'nin sözleri ve kararlı bakışları karşısında da sıkıntılı bir şekilde derin bir nefes vermekten kendisini alamamıştı.
"Ne olur bir kez söz dinlesen?"
"Şu anda söz dinlemesi gereken kişi ben değilim Alaz. Sensin." dedi Asi ısrarla adamın gözlerinin içine bakarak. "Şimdi lütfen gidelim. Konu da burada kapansın."
Alaz dişlerini sıkıp derin bir nefes daha alıp verirken, adamı dövmeden mekandan ayrılmak ona oldukça zor gelmişti. Fakat bir yanda da Asi ona endişeli gözleriyle bakıyor ve Alaz'ın bocalamasına neden oluyordu. Bu seferlik sevgilimin huzuru bozulmasın diye gideceğim diye düşündü, içinde bir süre boyunca yaptığı muhasebeyi tamamladığında. Normal şartlar altında bunu ona kimse yaptıramazdı ama Asi rica etmişti ve Alaz da buna hayır diyemezdi. Üstelik kızın başı da ağrıyordu. Bir an önce eve gidip, ilaç içmesi gerekmekteydi. Alaz kendini oldukça zor da olsa ikna etmeyi başardığında tuttuğu nefesini verdi ve dik bakışlarını adama doğru çevirdi.