Asi akşam üzeri annesinin gergin bir şekilde evin içinde oradan oraya koşturup bir yandan da söylenmelerini izlemiş ve sonrasında da evde yine tek başına kalmıştı. Onun son haftalardaki gereksiz panik halleri Asi'nin kadına anlam verememesine neden olsa bile, hiçbir şey sormadı. Zira sorsa bile anlatmayacağını adı gibi biliyordu. Bu nedenle kendisini yormamıştı. Bunu yapmak için bir hayli mutluydu Asi üstelik. Onunla uğraşmak yerine kendi mutluluğuna odaklanmak daha kolaydı bu yüzden.
Çağla:
Asi Kuşum müsait misin?
Siz:
Müsaitim aşkım, söyle.
Çağla:
Sana bir şey anlatmam lazım. Evdeysen geliyorum iki dakikaya 🙃
Siz:
Evdeyim. Gel hadi 😚
Asi saat neredeyse akşamın altı buçuğunu gösterirken tıpkı söylediği gibi iki dakika içinde onlara gelen Çağla'yı sevgiyle karşılamıştı.
"Kahve içelim mi?" diye sormuştu Çağla, arkadaşına hevesli bir gülümseme eşliğinde bakarak. Ve bu isteğinden hemen sonrasında ise iki kız da birlikte mutfağa girdi. Asi kahve makinesini çalıştırırken, Çağla'nın ise yerinde duramıyor gibi bir hali vardı.
"Hayırdır Çağla?" diye sordu Asi kızın bu garip halinden şüphelendiğinde tek kaşını kaldırarak onu süzerken. Çağla ise bir anda gerilmiş ve kızarıp bozarmaya başlamıştı karşısında. Onun bu tavrı Asi'yi daha da meraklandırdı. "Ne oluyor? Ne anlatacaksın bana?"
"Asi Kuşum?" demişti Çağla ona tuhaf ifadesiyle bakarken. "Çok önemli bir şey oldu."
"Ne oldu?" diye sordu Asi kaşlarını çatarak anında kıza bakarken. "Çatlatma insanı da söyle şunu artık. Ne bu, Acun Ilıcalı mısın sen? Araya reklam da al bari."
"Off tamam." demişti Çağla arkadaşının bu serzenişine karşılık olarak gülerken. Ardından parmaklarıyla oynadı ve mavi gözlerini son derece utangaç bir gülümseme ile birlikte Asi'ye doğru çevirdi. "Bir defada söyleyeceğim."
"Tamam. Söyle bakalım."
"Sabah biz Cesur'la birlikteydik ya hani?"
"Ee?"
"Sonra seni evine bıraktık." diye devam etti Çağla gülümseyerek Asi'ye bakarken. "Seni bıraktıktan sonra da Cesur'la film izlemeye karar verdik. Ne zamandır izlemek isteğimiz bir film vardı da."
"Romantik film keyfi diyorsun yani?" diye sordu Asi gülümseyerek arkadaşına bakarken. "İyiymiş."
"Ee, evet." dedi Çağla boğazını temizlediğinde. Ardından mavi gözleri etrafta gergince gezindi ve sonrasında da yeniden Asi'ye baktı. "Sonra biz Cesur'a gittik film için. Filmi açtık. İzlemeye başladık. Sonra bir ara bir şey oldu."
"Ne oldu?"
"Bir şey işte." demişti Çağla omuzlarını silkerek. "Öyle şey olunca da, şey oldu sonra.."
"Ne oldu Çağla?" diye sordu Asi arkadaşını anlamaya çalışarak kaşlarını hafifçe çattığında. "Şifreli yayın gibi konuşma da çıkar şu ağzındaki baklayı lütfen."
"Tamam kuşum, anlatıyorum işte. Biraz sabır lütfen." demişti Çağla derin bir nefes vererek. "Şimdi şey oldu, şöyle ki-"
"Bir dakika, bir dakika." dedi Asi gülümseyerek işaret parmağını havaya kaldırırken. Bu hareketiyle birlikte Çağla konuşmasına bir son vermişti hemen. İki kız bir saniye boyunca birbirlerinin gözlerinin içine bakmış ve ardından Asi tek kaşını havaya kaldırmıştı. "Ben anladım galiba şeyin şey olmasını. Düşündüğüm şey mi o şey yoksa?"