Asi bir anda kendisine seslenilmesiyle beraber irkilerek Alaz'ın istekli dudaklarından ayrılmış ve iki sevgili birkaç saniye boyunca şaşkınlıkla birbirine bakmıştı.
"Asiiii?"
"Çağla!!!" diye fısıldadı Asi gözlerini kocaman kocaman açarak devasa bir panikle Alaz'ın kucağından kalkarken. Alaz ise sıkıntılı bir şekilde gözlerini kapatıp derin bir nefes bırakmıştı o sırada. "Ne yapacağız şimdi?!"
"Asi odanda mısın kuşum?"
"Alaz kalk!" dedi Asi yatağın kenarında adeta taş kesilmiş gibi oturmaya devam eden adama bakarak panikle fısıldadığında. Ardından Alaz'ı kolundan tutup ayaklanması için hızlı hızlı çekiştirmişti. "Kalk çabuk! Geliyor!"
"Bıktım ya, valla bıktım!" diye söylendi Alaz ağlamak istermiş gibi bir tavırla oturduğu yerden kalkarken. "Bilerek mi yapıyor bu kız?! Delireceğim şimdi o olacak!"
"Alaz lütfen acele eder misin?"
"Etmiyorum!" dedi Alaz sinirle gözlerini kocaman açarak. "Gelsin, yolacağım onun o saçını başını artık! Yetti ya! Bu nedir?!"
"Banyoya gir çabuk!" dedi Asi eliyle banyoyu hızlıca işaret ederek. "Ben söylemeden de çıkma sakın!"
"Gönder hemen!" demişti Alaz el mahkum banyoya doğru ilerleyerek. Ardından içeri girmiş ve kapıyı kapatmadan önce kıza ciddiyetle bakmıştı. "Hemen gönder gitsin! Anlıyor musun yavrum, hemen! Sakın oyalanma!"
"Şşş! Sessiz ol, duyacak! Tamam, gir içeri!"
Asi panikle adama bakmış ve Alaz banyo kapısını kapatır kapatmaz da derin bir nefes vermişti. Hemen ardından odasından dışarı çıkmak için can havliyle koşturdu ama bunun için biraz geç kalmıştı. Çünkü odanın kapısını açar açmaz Çağla'yla göz göze gelmesi de bir oldu.
"Çağla?" dedi Asi sanki kızın varlığına şaşırmış gibi yaparken. "Ne zaman geldin sen?"
"Ohoo.. Deminden beri kırk defa zili çalıyorum Asi Kuşum. Bir şey oldu sandım ya. Gidip evden yedek anahtarı aldım en sonunda."
Asi kızın açıklamasından sonra kocaman yutkunmuş ve ardından boğazını temizlemişti. Zili mi çalmıştı cidden? Asi zil falan duyduğunu hatırlamıyordu hiç. Kendilerini kaybetmişlerdi gerçi. Muhtemelen o yüzden duymamış olabilirlerdi.
"Kulaklık vardı kulağımda az önce." diye bildirdi Asi hafifçe gülümseyerek arkadaşına bakarken. "Ondan duymadım herhalde. Tüh. Özür dilerim canım."
"Neyse. İyisin ya, sıkıntı değil."
"İyiyim iyiyim." dedi Asi kafasını sallarken. Ardından meraklı bakışları kıza doğru yöneldi. "Ee? Sen niye geldin? Bir şey mi oldu?"
"He yok." dedi Çağla elindeki küçük çantayı havaya kaldırırken. "Annem seni yalnız bırakmamamızı istedi. Ben Asi'nin işi var deyince de beni gönderdi işte. Ben de pijamalarımı alıp geldim kuşum."
"Öyle mi?" diye sordu Asi zorlukla gülümsemeye çalışarak. Ne yapacaklardı şimdi? Alaz nasıl çıkacaktı evden Çağla buradayken? Asi'nin beyni durmaksızın çalışıyordu. Çağla'yı aşağıya indirirse eğer, Alaz balkondan çıkabilirdi. Asi bu fikri düşündüğünde rahatlayarak derin bir nefes verdi. Şimdi tek yapması gereken şey, Çağla'yı odadan çıkarmak ve Alaz'a balkondan gitmesi için mesaj atmaktı. "Zahmet etmişsin aşkım. İyiyim ben. Hep böyle çocuk gibi peşimden koşamazsınız ya."