Arkadaşlık

437 19 0
                                    

Yaşadığım şokun tarifi yoktu. Kapının önünde kalakalmıştım. Aynı durum
kızlar içinde geçerliydi. En sonunda kendini ilk toparlayan Laçin oldu.

- Hoşgeldiniz. Buyrun içeri girin.

Laçin kenara çekilmiş, kızlarıda çekilmeleri için biraz ittirmişti. Ülgen
içeri girip bana döndü. Bunun içeri girmem için bir ikaz olduğunu anlayıp
hemen bende girdim. Arkamızdan elinde bavullar ve alışveriş torbalarıyla
Boysan girdi. Laçin ona bir şey demeden üst kata çıkıp onu da peşine taktı.
Sanırım odayı gösterecekti. Bizde salonda Bike ve Mayda ile kaldık. Ülgen
aramızdaki gerginliği anlamış olacak ki sevecen bir şekilde söze girdi.

- Sizi tanıştırayım kızlar.
- Biz zaten tanışıyoruz efendim.

Bu sefer Mayda lafa girmişti. Ülgen şaşırmışa benziyordu. Onun bu
şaşkınlığını fark edip kadını daha fazla merakta bırakmayarak cevap verdim.

- Bugün okulda tanıştık. Sınıf arkadaşlarım.
- Hoşgeldinnnnn

Bike bir anda koşarak boynuma atladı. Bu hareketi beni çok şaşırtmıştı.
İnsanlardan bu şekilde tepkiler görmeye alışık değildim çünkü. Önce
Ülgen'in anaç tavrı şimdide Bike'nin sevecen ve sıcak karşılaması. İçimde
tedirginlik hissettim. Saçma bir duyguydu. Tam aksine mutlu olmam
gerekiyordu. Belkide bu sefer yalnızlığım son bulmuştu. Yinede kendimi buna
çok alıştırmamam gerektiğini düşündüm. Bike kollarını çözüp benden
uzaklaşırken Mayda görüş alanıma girdi. Bike kadar sıkı ve heyecenlı bir
sarılma olmasada o da nazik bir şekilde sarılıp beni karşıladı.

- Çok güzel. Anlaşmanıza çok sevindim.

Gördüğü görüntüden memnun bir şekilde konuştu Ülgen. Hala şaşkınlık
içerisindeyken üst kattan gelen ayak sesleriyle yönümü merdivenlere döndüm. Laçin önde Boysan'da onun arkasında geliyordu. Gözlerim Boysan'a
kaydı. Uzun boyu ile oldukça heybetli görünüyordu. Onu izlerken hayran
kalmamak elimde olmuyordu. Haddinden fazla bakmış olmalıyımki gözlerim
yüzüne geldiğinde Boysan'ın şeytan gibi sırıtışıyla karşılaştım. Gözlerini
üzerimden ayırmadan kapıya yöneldi ve dışarı çıktı. Bakışlarından utanarak
önüme döndüm. Mayda gözlerini kısmış bana bakıyordu. Sanırım Boysan'la
aramdaki durumu anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.

Ülgen ve ben bana ayrılan odaya çıkmıştık. Her ne kadar itiraz etsemde
yerleşme konusunda bana yardım etmekte ısrar etmişti. Eşyalarımı
yerleştirirken bana ait olmayan bir sürü kıyafet, ayakkabı ve çanta vardı.
Şaşkın bakışlarımı anlayan Ülgen açıklama gereği duyarak konuştu.

- Bunlar senin için canım. Alışverişe seni götürmek isterdim ama zaman
yoktu bende Akay'dan yardım aldım.

Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Bütün bunları bana mı almışlardı? O kadar
çok eşya vardıki benim kendi eşyalarımın neredeyse üç katıydı ama yaptığı
bu jestin karşısında mahçup olmuştum.

- Teşekkür ederim efendim ama ben bunları kabul edemem.
- İtiraz kabul etmiyorum.
- Ama...
- Hadi Belçin. Biraz daha gecikirsem Boysan'la sen uğraşırsın söyleyim.

İtirazlarımın bir işe yaramıyacağını anlayarak yenilgiyle omuzlarımı
düşürdüm. Yarım saat kadar sonra tamamen yerleşmiştim. Ülgen bir anne
gibi sevgiyla yardım etmişti. Odadan çıkmak üzereyken çantasından bir kutu
çıkarıp bana uzattı.

- Bu senin için.

Elimi uzatıp kutuyu aldığımda bunun bir telefon duğunu anladım.
Kıyafetlere falan bir şey diyememiştim ama bunu asla kabul edemezdim.

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin