Yavru Kurt

299 22 0
                                    

Sabah erkenden uyanıp kısa bir süre kızlarla mesajlaştım. Boysan garip bir
şekilde günaydın mesajı atmış ben cevap verdiğimde ise aramıştı. Kısa bir
süre konuştuktan sonra telefonu kapattım. Laçin ve ben hariç hepsi okula
gidiyorlardı. Okulu hiç sevmiyordum ama artık okula gitmeyi bile
özlemiştim. Eğitim aldığım zamanlar dışında çok sıkılıyordum. Fakat bu
duruma yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Düşüncelerimi bastırıp yataktan
kalktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirip odadan çıktım.
Mutfaktan ses gelmiyordu. Sanırım diğerleri halâ uyuyordu. Salona
geldiğimde Abçar'ın koltukta uyuduğunu gördüm. Odasında ben kaldığım için
salonda kalmaya başlamıştı. Sesimi çıkartmamaya özen göstererek mutfağa
doğru ilerledim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Sarkan yaparken börek
yapmayı öğrenmiştim. Ondan gördüğüm kadarı ile börek yapmaya başladım.
Kahvaltı tamamen hazır olduğunda Abçar uyanmış ve mutfağa gelmişti.
Kahvaltıyı benim hazırladığımı görünce şaşırmıştı.

- Zehirlenmeyiz demi velet? Eminsin?
- Eminim yaşlı kurt. Çok güzel oldu.
- Eminim öyledir.

Abçar'ın alaylarına gözlerimi devirerek karşılık verip çayları doldurmaya
başladım. Abçar, Sarkan'ı uyandırdıktan sonra kahvaltı yapmaya başladık.

- Bugün bütün eğitimleri alacaksın velet.
- Nasıl yani?
- Dönüşüm eğitimi, dövüş eğitimi, bıçak eğitimi ve at eğitimi. Hepsinin
eğitimini alacaksın. Bundan sonra her gün böyle olacak.
- Peki cumartesi günki eğitim ne olacak? Gidecekmiyim?
- Evet gideceksin. Gitmezsen çok dikkat çekersin. Fakat herkesten önce
gitmemiz lâzım oldukça erken.
- Neden?
- Benimle gidip geliyor olmanda şüphe çeker. Herkesten önce gidip
herkesten sonra geri döneceğiz. Şimdi kahvaltını erken bitir akşama kadar bütün eğitimlerini bitirmemiz gerekiyor.
- Tamam.

Abçar'ın komutu ile sesimi çıkartmadan hemen kahvaltımı yaptım. Sarkan
mutfağı toparlarken biz Abçar ile dışarı çıktık.

- Önce at eğitiminden başlayalım.

Abçar atların bulunduğu alana gittiğinde şaşkınlığıma hakim olamamıştım.
Sarkan ve Abçar'ın atlarına bir tane daha eklenmişti. Abçar yeni atı
dizginlerinden tutarak yanıma getirdi.

- Bu senin atın. Dün akşam getirdim.
- Benim mi? Gerçekten mi?
- Evet. Hadi gel ve sev. Sana alışsın.

Neşe ile koşarak atın yanına gittim. Bembeyaz bir attı. Tüyleri güneşin
altında parlıyordu. Elimi alnına koyduğumda bir anda geri çekildi. Yönümü
korkarak Abçar'a döndüm.

- Yeni eğitilmiş bir at. İlk sahibi sensin. Bu yüzden biraz korkuyor. Devam et
elini yavaşça üzerinde gezdir ve seni koklamasına izin ver.

Abçar'ı başım ile onayladıktan sonra elimi tekrar alnına koydum. Kendini
sürekli geri çekiyordu bende sürekli yeniden dokunuyordum. Birkaç dakika
böyle devam ettikten sonra nihayet alışmıştı. Benden kaçmıyordu. Bana
doğru yaklaşıp elimi ve boynumu koklamaya başladı. Nefesi beni
huylandırıyordu ama onu ürkütmemek için kıpırdamamaya özen
gösteriyordum. Bir süre sonra yüzümü ve saçlarımı ısırmaya çalıştığında
korku ile geri çekildim ama at üzerime gelip hareketlerine devam etti.

- Yaşlı kurt beni ısırmaya çalışıyor. Yardım edermisin?
- Isırmaz korkma velet. Onun sevgi dili bu. Seni sevdi.

Abçar atı biraz kendine çektikten sonra tekrar konuşmaya başladı.

- İsim koymayacakmısın?

Abçar'ın sorusu ile bir süre düşündüm. Bir atım olabileceği hiç aklıma
gelmemişti. Bu yüzden aklımda hiç isim yoktu. Uzun süre düşündükten sonra
nihayet uygun bir isim bulmuştum.

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin