Sabah çok yorgun uyanmıştım. Mayda halâ uyuyordu. Ağrılarım vardı ama
acılarım hafiflemişti. Bir süre yatakta oyalandıktan sonra yataktan kalktım.
Neyseki bugün kendi işimi görebilecek durumdaydım. Komodinden
telefonumu alarak saate baktım. Saat daha sekizdi. Uykum vardı ama uyku
tutmuyordu. Belki ağrılarım biraz daha dindiğinde uyuyabilirdim. Bir anda
aklıma bizi takip eden kel adam geldi. Dün onu gözetleyememiştim.
Pencerenin önüne ilerleyerek dışarısını gözetledim. Yine görünürde kimse
yoktu. Nedenini bilmiyordum ama bu durum beni huzursuz ediyordu. Sanki bu
fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Kafamdaki karamsar düşünceleri bir köşeye
atarak duşa gitmeye karar verdim. Dün duş alamamıştım ve tüm gece
huzursuz olmuştum. Sıcak bir duş bana çok iyi gelecekti. Dolabıma ilerleyip
kıyafet aldıktan sonra banyoya gittim. Aynada kendime baktığımda berbat
göründüğümü farkettim. Yavaş bir şekilde yara bantlarını ve bileğimdeki
bandajı çıkartıp duşa girdim. Sıcak su yaralarımı sızlatıyordu. Canım
yanıyordu ama bu sızı hoşumada gidiyordu. Uzun süren bir banyonun
ardından üstümü giyinip banyodan çıktım.- Defol git başımdan Tunga.
Mayda konuştuğunda sabahın köründe neden Tunga ile sohbet ettiklerini
anlamamıştım. Biraz daha yaklaşıp baktığımda Mayda'nın telefonda değil
uykusunda konuştuğunu farketmiştim. Bu durum gülmeme neden olmuştu.
Benim kalkmam ile yatağa iyice yerleşen Mayda uyanıcak gibi durmuyordu.
Komodinde duran telefonumu aldıktan sonra sessizce odadan çıktım. Daha
kimse uyanmamıştı. Salon ve mutfak bomboştu. Boysan'a günaydın mesajı
attıktan sonra mutfağa gittim. Karnım çok açtı. Dün gece acımdan dolayı
yemek bile yiyememiştim. Bir kaç kaşık çorba ile yetinmiştim. Dolabı açıp
baktığımda pekte benim yapabileceğim şeyler yoktu. Bu yüzden patates
kızartması ve tost yapmaya karar verdim. Yaklaşık yarım saat sonra herşey
hazırdı. Masayı hazırlayıp üst kata çıktım. Bike'yi uyandırmak için odasına
girdiğimde çoktan uyanmış ve telefonla oynadığını gördüm. Kahvaltının hazır
olduğunu söyledikten sonra Laçin'in odasına gittim. O da çoktan uyanmış kıyafetlerini toparlıyordu. Ona da haber edip kendi odama Mayda'yı
uyandırmaya gittim. Mayda halâ uyuyordu.- Mayda uyan hadi.
- Hayır Tunga sana aşık falan değilim.Mayda halâ uykusunda konuşuyordu. Sanırım rüyasında Tunga'yı görüyordu.
Cin fikirli ve yaramaz bir kız olduğum için onu uyandırmanın daha etkili bir
yolunu denemeye karar verdim. Komodinde duran bardaktaki suyu alarak
birden yüzüne boşalttım. Bu tam anlamıyla iğrenç bir hareketti biliyorum ama
yinede kendime hakim olamamıştım. Mayda panik ile yataktan kalkarak
etrafına bakınmaya başladı. Bir kaç saniye sonra olayın farkına varıp
haykırdı.- Belçinnn! Öldürücem seni.
Mayda hışımla yataktan kalkarken kahkahalarımı bir kenara atıp koşmaya
başladım. Mayda'da peşimden gelmeye devam ediyordu. Mutfağa
girdiğimizde Bike ve Laçin'in mutfakta olduklarını görmüştüm. Bike masada
otururken Laçin çayları doldurmuş ve halâ oturmamıştı. Koşarak arkasına
saklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL KURT_1( Alfa)
FantasyAşinalar yüzyıllar önce Kam'ın kehanetinde söylediği gibi alfa dişiyi beklemekte fakat alfanın üzerindeki büyüden habersizlerdir. Her şeyden habersiz normâl bir yaşam süren Belçin'in yolu birgün ırkı için varolup ırkı için yaşayan Boysan ile kesişir...