Kaçak Eğitim

366 20 0
                                    

Avar ve ailesi bir süre sonra Tarkat'ın evinden ayrıldılar. Bizde eve
dönmek için Ülgen ve Akay'la vedalaştıktan sonra bahçeye, arabaların yanına
gittik. Burkay ve Tunga'da geldiği için arabaya yerleşme konusunda bir
kargaşa yaşandı.

- Geçen gece olduğu gibi siz kızları bende Belçin'i bırakıyım.
- Hayır abi yaa! Biz çok kalabalık oluyoruz. Geçen gün kaburgalarım
birbirine geçti. Olmaz.

Tunga benden önce itiraz etmişti. Bu durumdan oldukça memnun olarak
Boysan'ın yeni fikrini dinlemeye başladım.

- Tamam o zaman Burkay bizimle gelsin sen kızları bırak.
- Hayır ben seninle hiçbir yere gelmem. Beni yırtıcı kuşumdan ayırdın. Bu
ihanetini asla unutmam.

Burkay sahte bir küskünlükle Boysan'a sırtını dönerek söylemişti
cümlesini.

- O zaman ben kesin sizinle geliyorum. Üçümüz gidelim diğerlerinide
Tunga bıraksın.

Laçin Burkay'ın bu sözünü fırsat bilerek önerisini ortaya attı.

- Hayır yaa biz niye bu ikisiyle gidiyormuşuz? Olmaz ben kabul etmiyorum.
- Evet bende kabul etmiyorum. Yırtıcı kuşumdan ayrı yolculuk yapmam
ben.

Mayda'nın itirazını Burkay desteklemişti. Bu kaosa daha fazla
dayanamayarak söze girdim.

- Tamam. Ben, Laçin ve Burkay Boysan'la; Mayda ve Bike'de Tunga ile
gitsin. Olur mu?

Kimseden ses çıkmayınca soruma olumlu cevap aldığımı düşündüm.
Tunga arabasına binip Mayda ve Bike'yi de alarak bizi beklemeye başladı.
Bizde Boysan'ın arabasına doğru ilerledik. Laçin arka kapıyı açıp oturdu.
Bende tam yanına oturacakken birisi kolumdan çekip beni kenara itekledi.

- Özür dilerim çakmak göz. Yırtıcı kuşumla arama kimse giremez.

Burkay'ın bu hareketine sinirlenerek bende onun binmesine izin vermeden
saçından tutuk geriye çektim.

- Aaahhh! Saçlarım.
- Özür dilerim Burkay. Bu sefer ön koltuğa ben oturmam. Olmaz.

Laçin, Burkay'ın haline kahkahalarla gülerken Boysan kısık gözlerle bizi
izliyordu. Laçin'in yanına geçip oturdum tam kapıyı kapatmak için kolumu
uzatmıştımki Burkay kolumdan tutup beni zorla arabadan indirdi. Uyguladığı
kontrolsüz güç yüzünden yere düşmüştüm. Burkay zaman kaybetmeden
koltuğa oturup kapıyı kapattı. Camdan başını çıkarıp bana baktı.

- Özür dilerim çakmak göz. Yırtıcı kuşum için herkesi harcarım.

Öfkeyle yerden kalkıp ellerimi birbirine vurarak çırptım. Ardından araca
ilerleyip ön koltuğa oturdum. Yan araçta camdan bizi izleyen Tunga söze
girdi.

- Burkay, abi bir an erkekliğin tüm şerefini yerlebir edeceksin sandım.
Neyseki bu savaştan galip ayrılmayı başardın. Aferim asker.
- Sağolun komutanım.

Mayda feminist bir ruh yapısı ile hemen olaya müdahale etti.

- Sizin erkekliğinizin şerefi zaten fiziksel olarak daha güçlü olduğunuz bir
kızı yenmek mi? Anlamadım.
- Hani kadınlar ve erkekler eşitti? Bayan çok bilmiş.

Tunga'nın sorusu Mayda'nın afallamasına sebep olmuştu. Bu fırsatı
kaçırmayan Tunga sözüne devam etti.

- Burkay 1, Belçin 0.

Tunga'nın söylediği söz bende intikam duygusunu kabartmıştı. Yenilmeyi
asla kabul edemezdim. Hemen bende karşılık verdim.

- Şimdilik öyle. Hatırlatırım uzun ve ıssız bir yolculuğa çıkacağız. Attığın
her adımda arkanı kollamanı öneririm Burkay. Çünkü bir daha bugünki kadar
merhametli davranmam.

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin