Yaklaşık yirmi dakika yolculuk yaptık. Bike arabanın radyosunda bir rock
parçası dinleyip eğlenirken Laçin ve Mayda halâ makarna tartışmasına
devam ediyordu. Bende öylece camdan dışarıyı izleyip yolculuğun bitmesini
beklemiştim. Nihayet bir eğlence mekânının önüne geldiğimizde Laçin
arabayı park etti. Hep beraber arabadan inip mekâna doğru ilerledik.
Kapıdaki gangster tipli iri yarı adam bize öldürücü bakışlar attıktan sonra
kenara çekilip yol verdi. İçeri girdiğimizde fazlasıyla yoğun olan müzik sesi
yüzümü buruşturmama neden olmuştu. İçerisi tahmin ettiğimden daha
kalabalık ve karanlıktı. Sanırım filmlerdeki barları çekim yapmak için
boşaltıyorlardı. Bir kez daha cahilliğime söylenerek düşüncelerimden
sıyrıldım.Boş bir masaya geçerek yerimizi aldık. Çalan rock parçası Bike'yi
kendinden geçirmişti. Bir müddet daha bekledikten sonra yerinde daha fazla
duramamış olacakki beni kolumdan tutup dans etmeye zorladı ama buna asla
izin veremezdim. Ben ve dans iki zıt kutuplardı. Kendimi insanlara rezil
edemezdim. Bike'nin ellerini kolumdan kurtarıp Laçin'in yanına koştum. Bike
bu seferde Mayda'yı esir almıştı ama Mayda hiç itiraz etmemişti. Dans
etmek için yanımızdan ayrıldılar. Laçin'le beraber etrafı izlerken duyduğumuz
sesle ikimizde yönümüzü o tarafa çevirdik.- Yırtıcı kuşum. Naber? Seni burda görmek ne büyük şeref.
Laçin'in yanağından makas alarak söylemişti bunları. Fazla samimiyetine
şaşırırken Laçin'in sevgilisi olduğunu düşünmüştüm ama Laçin'in tavırları bu
düşüncemin yanlış olduğunu anlamamı sağladı.- Ne var? Yine ne istiyosun?
- Seni istiyorum yırtıcı kuşum.Yüzündeki çapkın gülümseme ve yılışık tavrı sinirlerimi bozmuştu.
İçimden yüzüne bir tane yumruk sallamak geldi ama bu Laçin'in meselesiydi
ve ihtiyacı olmadan bu meseleye karışmayacaktım. Laçin ve yılışık çocuk tartışmaya devam ederken Bike ve Mayda masaya geldiler. Oldukça
yorulmuşa benziyorlardı. Birer su içip nefeslerini düzene sokana kadar
konuşmadılar. Daha sonra Bike bir anda kollarını açarak yılışığa doğru gidip
sarıldı.- Burkaaayyy! Seni gördüğüme sevindim dostum.
Yılışıkta aynı samimiyetle ona sarılarak karşılık verdi.
- Kızıl afet! Seni görmekte beni sevindirdi.
Halâ ne olup bittiğini anlamış değildim. Şaşkınlıkla etrafıma bakınıp
neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir anda Mayda'nın sert sesi
dikkatimi dağıtmıştı.- Senin yine burda ne işin var? Kasıntı arkadaşının yanına gitsene.
- Sanada merhaba sarı papatya. İnanmıyacaksın ama bende seni çok
özledim. Kasıntı arkadaşıma gelince en son birkaç kızla sohbet ediyordu.
İstiyorsan haber veriyim belki sanada üç beş saniyecik ayırır.Yılışığın alay dolu sesi ve yüzündeki iğneleyici sırıtış Mayda'yı sinirden
kıpkırmızı yapmıştı. Belkide kızarmasına neden olan alay etmesi değil
kurduğu cümlelerdi. Kasıntı arkadaşı kimdi acaba. Olayı çözmeye çalışırken
yılışığın sırıtarak beni izlediğini fark ettim. Tam karşılık vercektimki Bike
söze girdi.- Sizi tanıştırmayı unuttuk. Burkay bu Belçin aramıza yeni katıldı.
Yılışık yüzündeki alaycı ifadeyi bozmadan elini
uzattı ve ekledi.- Ben tanıyorum kendisini zaten.
Uzattığı elini nezaket gereği sıkarken kaşlarım çatılmıştı . Beni nerden
tanıyodu. Yüzümdeki soran ifadeyi anlamış olacakki hemen cevap verdi.- Boysan'ın kızı. Tanıştığıma memnun oldum çakmak göz.
Başka zaman olsa gözlerimden böyle bahsetmesi sinirlerimi bozabilirdi ama şuan sinirlerimi bozan başka bir husus vardı. Boysan'ın kızı ne demekti?
Bu çocuk ne saçmalıyordu. Burkay'ın cümlesinden sonra masadaki bütün
gözler bana çevrilmişti. Hepsi şaşkınlık ve soran gözlerle beni izliyordu. Ne
diyeceğimi bilemeyerek dudaklarımı araladım ama ben daha konuşamadan
masaya iki kişi daha geldi. Şaşkınlığım git gide artıyordu. Çünkü masaya
gelenlerden biri Boysan'dı. Yanında da bir tane çocuk vardı. Oldukça uzun
boylu ama vücut olarak biraz zayıf bir yapısı vardı. Boysan'ın gözleri
gözlerimi bulmuştu. Bir müddet ortamda sessizlik hakim oldu kimse
konuşmadı. Nihayet Boysan gözlerini benden çekip Burkay'a dönerek
konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL KURT_1( Alfa)
FantasyAşinalar yüzyıllar önce Kam'ın kehanetinde söylediği gibi alfa dişiyi beklemekte fakat alfanın üzerindeki büyüden habersizlerdir. Her şeyden habersiz normâl bir yaşam süren Belçin'in yolu birgün ırkı için varolup ırkı için yaşayan Boysan ile kesişir...