Kütüphane

280 14 0
                                    

Tunga...

Biz yarı yolda ineceğimiz için ön koltuğa Belçin'i oturtmuştum. Bizde
Mayda ile arka koltuğa geçmiştik. Onunla tekrar arka koltuğa oturmak eski
anılarımın canlanmasına neden olmuştu. Bar çıkışı Boysan, Belçin'i alıp
gittiğinde kızlarla yolculuk yapmak zorunda kalmıştık. O gün Mayda'ya hiç
istemeyerekte olsa hakaret etmişim. Benim sorunum neydi bilmiyordum.
Ona karşı her zaman güzel şeyler söylemek istiyordum ama ağzımdan hep
saçma sapan cümleler çıkıyordu. Söylemek istediğim iltifatın her zaman tam
tersini söylüyordum. Belkide bu yüzden Mayda ile sürekli tartışıyorduk.
Mayda hislerini asla belli etmeyen birisiydi. Normalde olsa karşısına geçip
konuşurdum ama Mayda'nın bana karşı nasıl hisler beslediğini bilmediğim
için kendimi hep geri çekiyordum. Bunu yanlış yoldan yapıp onun kalbini
kırıyordum ama elimdende bir şey gelmiyordu. Cesaretimi toplayıp konuşmak
için yanına gittiğimde çocukluğundan beri birisine aşık olduğunu söylemişti.
O zamanda geri çekilip konuşamamıştım. Bu çocuğun kim olduğunu en kısa
zamanda öğrenmeliydim. Bunu Mayda'dan öğrenemezdim. Onu iyi
tanıyordum bana kim olduğunu asla söylemezdi. Kendim öğrenmeye
çalışırsamda fazlası ile dikkat çekerdim. Mağdem artık Belçin öğrenmişti
belkide bana bir iyilik yapabilirdi. Bu konuyu Belçin ile konuşmak üzere
aklımın bir köşesine yazdım. Belçin'e güvenebilirmiydim bilmiyorum. Halâ
içimde Mayda'ya her şeyi anlatırsa diye bir tedirginlik vardı. Fakat
güvenmekten başkada şansım yoktu. Aslında çok büyük bir mevzu değildi.
Mayda öğrenedebilirdi ama bu mevzuyu öğrendikten sonra benden uzaklaşsın
istemiyordum. Bu yüzden içimdeki tedirginliği bir türlü atamıyordum. Bu
ödev sayesinde bir şeyler öğrenebilirdim. Bu yüzden biraz olsun mutluydum.

- Acaba Laçin ve Burkay aralarını düzeltebileceklermi?

Belçin'in ortaya sormuş olduğu soru ile dikkatimi düşüncelerimden alıp
ona vermiştim 

- Bilerek eşleştirdin demi onları? Araları düzelsin diye?
- Evet.
- Senden gitgide korkmaya başladım. Pars ve Bike'yi neden eşleştirdin
peki?

Boysan verdiği cevapların yanında birde soru soruyordu. Belçin fazla
beklemeden cevap verdi.

- Birbirleri ile vakit geçirsinler diye.
- Senle beni neden esleştirdin peki?
- Pardon! Başkasıylamı eşleşmek istiyordun?

Boysan bilerek sormuştu sorusunu. Niyeti Belçin'i kızdırmaktı ve
başarılıda olmuştu. Belçin sinirle sormuştu sorusunu.

- Şaka yapıyorum kızma hemen.

Boysan'la tüm çocukluğum beraber geçmişti. Kuzen değil kardeş gibiydik.
Bu yüzden onu çok iyi tanıyordum ve onu ilk defa bu kadar mutlu ve içten
görüyordum. Sanırım Belçin ile arasının düzelmesi ona iyi gelmişti. Onların
bu haline imrenmeden edememiştim. İstemsiz bir şekilde gözlerim Mayda'ya
kaymıştı. Onunda yüzünde bir tebessüm ile Boysan ve Belçin'i izlediğini
fark ettim. Mayda yönünü bir anda bana döndüğünde gözgöze gelmiştik.
Kocaman mavi gözleri oldukça masum bakıyordu. Bazen gözlerine
odaklanmaktan başka şeyler ile ilgilenemiyordum. Çocukkende böyle idi
çelimsiz yüzündeki kocaman gözlerine hayran kalırdım. Her zaman olduğu
gibi gözlerini ilk çeken yine Mayda olmuştu. Sarışın olması onu çok çabuk
ele veriyordu. Utançtan yine kıpkırmızı olmuştu. Onun bu haline
gülümsemeden edememiştim. Daha fazla rahatsız olmasını istemeyerek
önüme döndüm. Önüne döndüğüm anda dikiz aynasında Belçin ile göz göze
geldim. İmalı bir şekilde sırıtarak bana bakıyordu. Bu seferde ben utanarak
gözlerimi kaçırmıştım.

- Pars'la ne konuştunuz bugün?
- Sen masada racon kesip gittikten sonra düşündük taşındık senin ricanı
yerine getirelim dedik ama çocuk acayip kafa çıktı. En kısa zamanda
Burkay'la beraber evine ziyarete gidicez. 
- İlginç. Daha düne kadar Pars dünyanın en garip çocuğuydu oysaki. Nasıl
olduda sevdiniz?

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin