KIZIL KURT_1( Alfa)

Ejder Bıçağı

Okuldan hepimiz yine yorgun dönmüştük. Odama çıkıp uyumak istiyordum
ama bugün bıçak eğitimi yapacaktık. Aslında en merak ettiğim eğitim buydu.
Acaba savaşçılar bıçağı nasıl kullanıyordu? Benim gibi kullanmadıkları
kesindi. Düşüncelerimin arasında Mayda konuşmaya başladı.

- Sonunda eğitimin en sevdiğim kısmındayız.

Anlamayarak kaşlarımı hafifçe çattım. Bike'de anlamamış olacakki
merakla sordu.

- Neden?
- Çünkü bebeğim siz hiç biriniz bilmezsiniz ama eğitim aldığım
zamanlarda bıçak eğitimi en iyi olduğum branştı.

Mayda'nın cevabı beni çok şaşırtmıştı. Demek eğitimde bıçak
kullanmayıda öğreniyorlardı. Keşke zamanında bende bu eğitimi
alabilseydim.

- Ne kadar güzel. Benimde tam aksine en kötü olduğum bıranştı. Hiç
unutmam bıçak fırlatmayı öğrendiğimiz bir gün karşımdaki boş duvara bıçak
fırlatmam gerekiyordu ama ben koskoca duvarı es geçip kenarda duran
bıçak toplayıcısı çocuğun bacağına saplamıştım.

Bike cümlesini utançla bitirmişti. Üçümüz birden kahkahalarla gülerken
kapı çaldı. Gelenler büyük ihtimalle Boysan'lardı. Laçin ilerleyip kapıyı
açtı. Nitekim yanılmamıştım. Tahminim doğruydu.

- Yırtıcı kuşum! Beni özledin mi?

Burkay sözünü söylerken Laçin'in yanağından makas almayıda ihmal
etmemişti. Beraberinde Boysan, Tunga ve Akay'da gelmişti. Salona geçip
otururlarken Akay'ın omzundaki spor çanta dikkatimi çekti. İçinde ne
olduğunu merak etsemde her şeye salça oluyormuş gibi görünmemek için
sesimi çıkartmadım. Bir kaç dakika oturduktan sonra Burkay ve Tunga eşyaları kenara itip alanı genişlettiler. Akay içinde ne olduğunu oldukça
merak ettiğim çantasını açıp içinden daire şeklinde dart tahtasına benzer bir
levha çıkarttı. Levhayı duvara astıktan sonra tekrar çantanın başına gelip
içinden birsürü bıçak çıkarttı. Merakla ilerleyip bıçakları incelemeye
başladım.

Çeşit çeşit bıçaklar vardı. Fırlatmak için özel olarak yapılmış küçük
bıçaklar bile vardı. Fakat benim dikkatimi en çok bir bıçak çekmişti.
Oldukça eski duruyordu. Bıçağın kabzası bile diğerleri gibi değildi. Biçimi
oldukça farklı ve büyüktü. Daha fazla dayanamayarak sordum.

- Bu bıçak neden farklı?

Boysan elimde ki bıçağı alarak cevap verdi.

- Biz buna ejder bıçağı diyoruz.

Şaşkınlığım yüzümden okunuyor olmalıydıki Boysan uzatmadan devam
etti.

- Yani ejderha dişinden yapılma bir bıçak. Kabzasıda ejderha kemiğinden
yapıldı.

Boysan'ın sözleri beni şoka uğratmıştı. Ejderhalar gerçekmiydi. Hadi
gerçekti neden kimse görmemişti.

- Ejderhalar gerçek mi? Nerdeler peki?
- Tabikide gerçek kızıl cadı. Nerde olduklarına gelince sınırın diğer
tarafında.

Tunga'nın sözleri beni oldukça şaşırtmıştı. Sınırı geçtiğimizde bizde
ejderha görebilirmiydik acaba?

- Neden böyle bir bıçağa gerek duyuyorsunuzki?
- İtbarakları öldürebilmek için ve beraberindeki tehlikeli yaratıkları da
öyle.

Boysan düz bir cevap vermişti ve ben yine hiçbir şey anlamamıştım. Ne
vardı açık açık en ince ayrıntısına kadar anlatsaydı.

- O kadarını bende anladım. Normâl bıçaklar işe yaramıyormu? Neden
özellikle bu bıçak diyorum?