Beklenmeyen Konuklar

369 20 0
                                    

Aradan iki gün geçmişti. Boysan'la bu iki gün boyunca hiç konuşmadık.
Ben ona halâ kırgındım. Sarfettiği cümle için özür dileme erdeminde bile
bulunmamıştı ama onun benimle neden konuşmadığını anlamıyordum.
Yalım'la bizi beraber görmek hoşuna gitmemiş olmalıydı ama neden? İçten
içe benden hoşlandığını düşünüyordum. Bir diğer düşüncem bunun aptalca
olduğunu söylüyordu. Hem Laçin ne demişti? Yalım ve Boysan'ın arasında bir
güç savaşı vardı. Onu sinirlendiren tek şey rakibi ile yakın olmamdı. Yoksa
beni önemsediği falan yoktu ama ben kendimi iki dingilin de eline oyuncak
yapmıyacaktım. Bundan sonra ne Boysan'a nede Yalım'a yakın olmıyacaktım.
İkisinden de mümkün oldukça uzak durmaya çalışacaktım. Hem belki de bu
sayede kalbim daha az kırılırdı.

Çalan telefon düşüncelerimden sıyrılmama neden olmuştu. Elimi
komodine uzatıp telefonu aldım. Ekrana baktığımda gördüğüm isimle
şaşırmıştım." Ülgen Anne arıyor." Panikle yattığım yerden kalkıp telefonu
açtım.

- Alo!
- Alo! Belçin nasılsın kızım.
- Teşekkür ederim Ülgen hanım. İyiyim siz nasılsınız?
- Teşekkürler canım bende iyiyim. Sizi akşam yemeğine davet etmek için
aramıştım. Kızlarla beraber gelin olurmu? Tarkat sizinle önemli bir mevzu
hakkında görüşecek.
- Çok afedersiniz Ülgen hanım ama konu nedir?
- Gelince konuşuruz canım. Boysan sizi saat beş gibi almaya gelecek.
- Gerek yok Ülgen hanım biz kendimiz geliriz. Size zahmet olmasın.
- Boysan beşte alır sizi canım itiraz istemiyorum.
- Peki Ülgen hanım siz nasıl uygun görürseniz.
- Bu arada ben telefonuna ismimi boşuna öyle kaydetmedim Belçin.
Bir daha bana farklı bir şekilde hitap etmeni istemiyorum tamam mı canım?
Anlaştık mı?
- Tamam. Anlaştık.
- Anlamadım?
- Tamam Ülgen anne.
- Şimdi oldu. Akşam görüşürüz canım.
- Görüşürüz.

Bu kadınla ne zaman konuşsam içim sıcacık oluyordu. Bütün kalp
kırıklarım giderilmiş bütün yaralarım onarılmış gibi hissediyordum.
Sesindeki ve sözlerindeki şevkat içimdeki bir boşluğu dolduruyordu.
Hayatım boyunca reddetmiş olsamda içimde hep bir anne boşluğu vardı ve
nedense o boşluk doluyormuş gibi hissediyordum. Ülgen'in samimiyeti
yüzünden sarhoş olsamda düşüncelerimden sıyrılıp asıl konuyu düşünmeye
başladım. Acaba Tarkat bizimle ne konuşacaktı? Her şeyi geçtim neden
hepimizle konuşacaktı? Kızlar Tarkat'ın evinde akşam yemeği yemenin
şaşırtıcı bir şey olduğunu söylemişti. Şimdi ne olmuştuda hepimizi yemeğe
davet etmişlerdi? Düşüncelerim kafamda dönerken hiçbir sonuca varamadım.
Daha fazla vakit kaybetmeden kızlara haber vermeye karar vererek odadan
çıktım.

Salona geldiğimde Laçin televizyon izliyordu. Mayda bir moda dergisini
incelerken Bike telefonundan oyun oynuyordu. Bugün cumartesi olduğu için
okula gitmemiştik. Bir koltuğa geçip oturdum. Söze nasıl başlamam
gerektiğini düşünmeye başladım.

- Kızlar akşam yemeğe davet edildik.

Üçü birden ilgilendikleri şeyleri bırakıp bana döndüler. Merakla
konuşmama devam etmemi beklediler. Benden ses çıkmayınca Bike sordu.

- Nereye ve kim tarafından davet edildik?
- Tarkat'ın malikhanesine.

Verdiğim cevapla üçü birden şoka girmişti.

- Nasıl yani?

Mayda'nın inanamayarak sorduğu soruyla her şeyi anlatmaya karar verdim.

- Ülgen aradı biraz önce Tarkat'ın bizimle konuşması gerekenler varmış.
Akşam beşte Boysan gelecekmiş bizi almak için.

Mayda bir anda yerinden firlayarak odasına koştu. Koşarkende bağırarak
konuşmayı ihmal etmemişti.

- Saat üç hemen hazırlanmam lazım geç kaldım.

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin