Kam Atasagun

289 17 0
                                    

Sabah erkenden kalktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah erkenden kalktık. Vücudum isyan ediyordu. Daha fazla burda
kalmak istemiyordum. Evimi çok özlemiştim. Sürüne sürüne gittiğim okulu
bile tercih ederdim şuan ama maalesef daha tırmanmam gereken koskoca bir
dağ vardı. Dağı tırmanmayıda geçtim geldiğimiz yolu birde geri dönmemiz
lâzımdı. Düşündükçe yoruluyordum. Bu yüzden düşünmemeye karar verdim.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra hazırlanmaya başladık. Çantalarımızı burda
bırakıp dönüşte alacaktık. Tabi eğer Kam onay verirde geri dönebilirsek.
İçimde oldukça fazla korku vardı. Her şeyden korkuyordum. Alfa olmak
istemiyordum. Bu sorumluluğun altından kalkabileceğimi hiç sanmıyordum.
Diğer taraftan eğer tersi bir durum olursa Adalan hepimizi öldürecekti. İki
düşüncede içimi kemirip bitiriyordu. Hazırlıklarımızı bitirip Adalan'ın
çadırına gittik. Tarkat ve Avar kahvaltıyı orada yaptıkları için daha erken
gitmişti. Üç lider bize aldırış etmeden aralarındaki konuşmayı devam
ettirdi. Bir süre kimse ses etmeden bekledi. Nihayet konuşmaları biten Tarkat
yönünü bize döndü.

- Belçin hazırsan artık yola çıkma zamanı.
- Biz gelmiyormuyuz?
- Hayır. Kam fazla insandan hoşnut olmaz. Bu yüzden sadece dördümüz
gidiyoruz.

Boysan'ın sorusuna aldığım cevap beni adeta yıkmıştı. Zaten derdim bana
yetmiyormuş gibi birde üç tane suratsız adamla yolculuk yapacaktım.
Üçündende ölümüne korkuyordum. Yol boyunca ne yapacaktım ben? Bütün
arkadaşlarıma hayal kırıklığı ile baktıktan sonra çadırdan çıktım. Çadırın
önünde dört tane at vardı. Sanırım bunlar bizim içindi ama ben at binmesini
bilmiyordumki. Tarkat, Avar ve Adalan'da çadırdan çıkarak atlara
yöneldiler.

- Ben at binmesini bilmiyorum.

Cümlemle birlikte üçüde dönüp bana baktı.

- Tamam bende geliyim atı sürerim Belçin arkaya biner.

Boysan'ın cümlesi ile birlikte umutla yönümü Tarkat'a döndüm. Yalvarıcı
bakışlarla bakıyordum ama nafile üçüde gayet netti.

- Gerek yok benim arkama biner.

Tarkat çok net konuşmuştu. Hayal kırıklığı ile omuzlarımı düşürerek
atlara doğru ilerledim. Üç liderde atlarına binmişti. Tarkat'ın atının yanına
gelip son bir kez arkadaşlarıma dönüp baktım. Bike neşeyle el salladı. Ona
buruk bir tebessüm ile karşılık verdim. Boysan bir anda yerinden
hareketlenerek bana doğru ilerledi. Yanıma geldiğinde hiçbir şey
söylemeden beni belimden tutup ata bindirdi. Son kez baktıktan sonra
arkasını dönerek diğerlerinin yanına gitti. Tarkat atı sürdüğünde ilerlemeye
başladık.

Yol aldıkça içimdeki sıkıntı daha çok artıyordu. Ne istediğimi bende
bilmiyordum. Kam'ın söyliyeceklerini düşünmek artık istemiyordum.
Yanımda kimse gelemediği içinde moralim zaten çok bozuktu. Ağlamak
istiyordum ama üçündende çekiniyordum. Küçük bir kız çocuğu olduğumu
düşünmelerini istemiyordum. Uzun bir süre at ile yol gittikten sonra
Adalan'ın talimatı ile atlardan inip yürüyerek devam ettik. Dağ uzaktan
göründüğü kadar dik değildi. Tırmanması çokta zor olmuyordu.
Diğerlerinden daha atik ve çeviktim. Hepsi arkada kalmıştı. Üçünün
yanındayken kendimi korku filminin içinde gibi hissediyordum. Tek gitmek
daha iyidi. Üç liderlede aramı oldukça açmıştım. Bir süre daha yol gittikten
sonra Adalan'ın sesi ile durdum.

KIZIL KURT_1( Alfa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin