Sabah kalktığımda yatağımda oturur pozisyona gelerek hemen yanımda olan camdan aşağı baktım. Cidden sonbaharı sevmiyorum. Enerjim düşüyor ve ben bundan nefret ediyorum. Bugün okulların açılıyor olması da cabası tabiki. Arkadaş çevrem var ancak yeni bir okula başlıyor olmam beni telaşlandırıyor. Heleki bu okul bir liseyse...
Ben nasıl hayata Polyana gibi bakabiliyorum bilmiyorum. Her insanı kolay affedebilmek zordur normalde.
Ben yoldan geçenlere dalmışken erken kalktığımı farkedip uyumaya hazırlanırken annemin sesi geldi.. "Edaaa kızım hadi uyan artık." .. oysaki saat daha yediydi. Sekizde evden çıkmam gerekli ki dokuz da okulda olayım. "Tamam anne kalkıyorum" dedim ve hızla banyoya ilerledim. Yüzümü yıkadım ve üstümü giyinmek üzere odama gittim. Okulun ilk günü forma giymiyeceğimi düşünürsek sadece saf saf dolabıma bakıyordum. En sonunda siyah bir pantalon ve siyah bir tişört giyip kahvaltı yapmak üzere mutfağa indim. Annem kahvaltımı hazırlamıştı bile. En sonunda hızlıca yemeğimi yiyerek odama çıktım. Saçlarım kıvırcık olduğu için tarayarak açık bıraktım. Elime siyah polarımı ve siyah okul çantamı alarak aşağı indim. Hardal sarısı botlarımı da giydikten sonra otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım. En sonunda otobüs geldi.
Otobüsün camından bakarken aklıma yeni yeni replikler
geldi. Eski okul hayatım gözümün önünden geçti ve bu biraz da olsa canımı sıktı. Normalde çok kolay arkadaş bulan biriyim ama olgun değilim. Bu da liseyi benim için biraz daha zorlaştırıyor...*******
Okula girdiğimde sınıfımı öğrenmek üzere müdür yardımcısının yanına gittim. Evett. 9-A sınıfı. Çok geçmeden sınıfımı buldum ve çok tatlı bir kızın yanına oturdum. Tatlı kızlar her zaman favorim.Yeni bir okul.. yeni sıralar ve yeni hocalar... Çok geçmeden yanımdaki kız bana sevecenlikle "Ben Damla" dedi ve elini uzattı. Bende elini avuçlarımla doldurdum.
"Bende Eda memnun oldum" dedim ve içten bir gülümseme ile destekledim. Biz sohbet etmeye çalışırken kapalı bir hoca içeri girdi. Klasik öğrenci-öğretmen selamlaşmasından sonra yerlerimize oturduk. Sınıf fazla sessizdi. Hoca bu sessizliği bozarak "merhaba ben yeni matematik hocanız Ayşenur. Aynı zamanda sınıf rehberliğinizi de yapacağım. " dedi ve yerine oturdu. Damla'nın da dikkatini çekmiş olacak ki birbirimize bakıp sırıttık.
********Çıkış zilinin çalmasına 10 dakika var. Hocaların neredeyse hepsiyle tanıştık. Damla mersem bizim eve yakın oturuyormuş yani eve beraber gidebileceğim bir arkadaşım var. Sınıfta Damla'dan başka herkes bana soğuk geldi. Ya da ben fazla sıcak kanlıyım..
Ve en sonunda zil çaldı. Herkes dağılırken benim sınıf panolarında asılı olan bir kağıt dikkatimi çekti. 'Voleybol okul takımı seçmeleri' hem de bir hafta sonra. Bundan önceki okulumda da okul takımındaydım ve Meriç denen bir gerizekalı yüzünden takımı bıraktım. Nasıl derseniz.. Ben iki senedir bu Meriç denen çocuğa aşıktım. İki gerizekalı arkadaşım gitmiş bunu ona söylemişler. Çocuk salak felandı ama inekti. O da benim derslerim var felan gibi tepki vermiş. Oysa onun da beni sevdiğini duymuştum. Ben o kadar kötü olmuştum ki. Bu sanırım hayatımın hayal kırıklığıydı. Aynı gün sayamadığım kadar çikolata ve cips yedim. Tabiki intaar edicek kadar salak değildim. Ama gene de evden çıkmadım. Okula geldiğimde de zaten hep okuldan kaçıyordum. Takımdan çıktım. Aynı sınıfta olduğumuz içinde derslere felan katılmadım. Anlıycağınız hayatım değişti. Ama sadece bir gün ağladım. O günden sonra kolay kolay hiç kimseye bağlanamadım. Aşk konusundan zaten fazla uzağım.
******
Ben bunları düşünürken arkadan Damla'nın sesi geldi ;" Eda otobüsü kaçırmak istemezsin değil mi?" Bende buna gülerek yanına koştum. Gülüşerek aşağı inerken elinde kahve olan bir çocuk bana çarptı. Karnımdaki sıcak sıvının etkisiyle bağırarak etrafa üflemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
RomanceGerçekten cevabı olmayan soruların içinde kaybolduysanız kendinizi sonu gözükmeyen bir yolda bulursunuz.. Bir şizofren gibi olmayan şeyleri görürsünüz... Belki olmasını istediğiniz herhangi bir sahneyi. Sizi hayata bağlayan tek bir unsur vardır..'U...