"Alp ne yapıyorsun?"dedim garip haraketlerle Ateş'i coşturan Alp'e.
"Ya oğlumuz yürümeyi öğrendi ama hala baba diyemiyor"
"Biraz zaman ver çocuğa Alp. Hem o üstündeki beşiktaş forması da ne demek"
"Maçlara gidicez az kaldı" dedi.
Ateş'le geçen gün pes atıyorlardı. Bu da durumun ciddiyetini gözler önüne seriyordu.
"Seni pislik hain herif"
"Sus kadın!"
"Keçi boku" dediğim şey ilk önce Alp'in kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Daha sonra Ateş'in gülmesiyle yumuşamıştı.
"Babacım dur bizim annenle bir işimiz var geliyoruz şimdi"
"Alp! Bak yapma. Salonda Damla'lar var."
"Demek keçi boku" üzerime gelmeye başlamasıyla ani haraketle arkamdaki duvara yapıştırıldım.
"Ben öyle demek istemedim. "
Bundan zevk alırcasına sırıtıyordu. Ateş haykıra haykıra gülüyordu ve bu sebepsizce olayın gerginliğini çözüyordu.Boynuma kafasını gömdü. Ben ısırır diye bekliyordum ama o sadece o şekilde bekliyordu. Sıcak nefesi boynumu gıdıklarken ellerimi kafamın iki yanında birleştirmişti.
Birden kapı açılmıştı.
"Ay afedersiniz. Pardon." Damla'nın içeri girip bizi bu halde görmesi hiç iyi olmamıştı.
"Damla bak yanlış anladın-"
"Tamam. Yeterince rezil oldum zaten. Daha fazla açıklama yapma" dedi Damla.
Hadi ama. Alp halinden memnun bir şekilde sırıtırken ben içimden hala sövüyordum. Yatağa uzandığında bende yanına uzandım ve uzun süre izledim.
"Beni kesiyorsan ikinci bir çocuğa-"
"Terbiyesizlik yapma"
Teslim olurcasına ellerini kaldırdı ve "tamam. Peki" dedi
Ateş kendi halinde ayağa kalkıyor oyuncakları yere atıyor ve gülmeye başlıyordu. Tabiki depresyona girmiş kız psikolojisinde bir oğlumuz yoktu!
******
(Özlem'in ağzından)
"Oy babacığınız burdaymıs da sizi yermiş de-"
"Ferhat gerçekten rahat bırakman gerekli." Çatalımdaki köfteyi ağzıma atarak devam ettim.
"Senin yüzünden çocuklarımızın depresif sinirleri bozuluyor "
"Alp gil ikinci çocuğu düşünsün ben bir taşla iki-"
"Terbiyesizleşmesek istersen"
"Alışverişe mi çıksak"
"Ferhat. Onlar daha 1 aylık hele bir cinsiyetleri belli olsun" dedim ve omuz silkttim.
"Fatma teyze gibi konuşma Allah aşkına" dediği şey gülmeme sebep olmuştu. Gerçekten iki bebeğim vardı. Karnımda. Gerçekten iyi bir anne olacağımı biliyordum ama onlar karnımdayken bile bu bana sorumluluk duygusu getiriyordu.
"Acaba gerçekten iyi ebebeyinler olabilecek miyiz?"
"Bence öyle güzel bir aile olacağız ki nazar yüzünden her gün başımıza bişey gelecek.".
"Ferhat gerçekten bugün kafana bişey düşmediğinden şupheliyim."
"Forhot gorcokton-"
Dudaklarına dudaklarımı bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
RomanceGerçekten cevabı olmayan soruların içinde kaybolduysanız kendinizi sonu gözükmeyen bir yolda bulursunuz.. Bir şizofren gibi olmayan şeyleri görürsünüz... Belki olmasını istediğiniz herhangi bir sahneyi. Sizi hayata bağlayan tek bir unsur vardır..'U...