Yüzleşme

347 19 2
                                    

Gece hiç uyumadım desem yeridir. Okula gidicem ancak 2-3 saatlik bir uykuyla ne kadar dayanabilirim bilmiyorum tabiki. Dün Alp'in dediklerini düşündüm. Yalandı. Ona kalbinin söylediği kocaman bir yalan. O vicdan azabı yüzünden acı çekiyor.

Damla olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. O iyiki var. Emir'le bu sefer ciddiler sanırım. Emir bile sevebiliyorsa Alp neden sevemesin diye düşünüyorum ama yok. Çıkmıyor. Alp sevebilir belki ama beni asla. O popiler ve güzel kızlarla çıkıyor. Bense bilmiyorum...

Hemen düşünme yuvam yani yatağımdan kalkarak banyoya gittim. Tüm ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra aşağı indim ve birşeyler atıştırdım. Şimdi sıra geldi üstümüzü giyinmeye. Okul formasının üstüne polar giydim. Havası bayağı soğuk.

Damla'yı da aldıktan sonra durağa yürümeye başladık.

Durakta Alp vardı ve benim onun yanına gitmeye cesaretim yoktu. Beni görünce kafasındaki şapkayı açtı ve daha dikkatli baktı.

"Oha"

"Damla ne yapacağım şimdi."

"Lan ben dün sizin yaşadıklarınızı en son kore dizisinde izledim. Şaka gibisiniz."

"Damla otobüs geliyo. Geçicekmiyiz karşıya."

"Eğer yanına gitmezsen ondan kaçtığını anlar."

"Tamam o zaman hadi geçelim."

Damla'nında zoruyla otobüste Alp'in yanına oturdum. Damla şu yolculuk bitsin ben sana göstercem. Alp bir süre sadece dışarı baktı. Sonra beni gördü.

"E-eda"

Ben sadece gülümsedim. Konusabilecek cesareti kendimde bulamıyorum. Önüme döndüğümde saçlarımla yüzümü kapatmaya çalışıyordum.

"Bugün çok durgunsun. Nerde o neşeli Eda. Yoksa o meriç mi rahatsız ediyor?"

"Oha Alp. "

"O daha dersini almadı"

"Alp sanane ya"

Sinirle ayağa kalktım ve arkaya doğru yürümeye başladım. Damla 'nın yanına geldiğim de Alp'in de yanıma geldiğini farkettim.

Bu direklere tutunmak neden bu kadar zor.

Okula geldiğimiz de hızlı adımlarla okula doğru yürümeye başladım. Okulun bahçesinde gene sıra vardı. Artık kaçıcak yerim kalmadı. Tam kurtuldum diyordum ki arkadan bir el kolunu sıpsıkı tuttu ve arkamı döndürdü.

"Eda Meriç'i mi savunuyorsun bana?"

"Alp sus!"

"Çok mu seviyorsun?"

Evet çok seviyorum seni.

"Neyi ? Kimi?"

"Beni sinir etmeyi!!"

Tam gülüyordum ki Alp'in kolumdan okulun diğer tarafına sürüklemesiyle sesim kesildi. Hocalar arkamızdan sesleniyordu ancak Alp'in pek de  umrunda gözükmüyordu.

Okulun diğer yanına geldiğimiz de kollarını birbirine doladı . Ayaklarını belli bir ritimde yere vuruyordu.

"Ne?"

"Eda açıklama bekliyorum"

"Bekle o zaman gelir."

"Eda!"

"Neyi açıklıyım. Sor da ona göre o zaman"

"Meriç mi ben mi?"

"Sen"

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin