BIRAK

216 14 0
                                    

(Eda'nın ağzından)

Güneşin rahatsız edici ışıklarıyla gözlerimi açtım. Alp hala uyuyordu. Bebeğim o konuda bana rahatsızlık vermiyordu. Gece sadece bir kez uyanıyordu.

Kahvaltı hazırlama fikriyle aşağı indim. Tahmin ettiğim gibi kimse uyanmamıştı.

Kapı zilinin çalmasıyla kapıyı açtım ancak kapıda kimse yoktu. Sadece bir mektup gördüm. Neden posta kutusuna değilde kapı?

Öyle filmlerdeki gibi kalpli felan değil düz bir zarftı bu.

Açtığımda gözyaşları sayesinde karışmış bir kaç kelime dikkatimi çekti. Meraklanmama sebep oluyordu.

Merhaba. Beni pek sevmezsiniz. Zehra ben. Sen ne kadar sevmesende ben seni kızım gibi gördüm. Oğlumu benden almayın lütfen. Kızım... çok özlüyorum onları. Görmeme yardım eder misin?

Hep torunum olsun isterdim. Onu biraz görmeme izin verir misin?

Bu mektuptan kimseye bahsetme ve eğer benimle konuşmak istersen yarın saat 7 de ....cafeye gelir misin?

Onun bana tahminimden daha yakın olduğuna mı üzülmeliyim yoksa evlat acısı çeken bir anneye mi üzülmeliyim?

Arkamda hissettiğim sesle hızla kapıyı kapattım ve mektubu arkamda saklamaya başladım.

"Hayatım. Kim gelmiş."

"H-hiç kimse hayatım. "

Anlamamıs olması için dua ederken bahaneler düşünüyordum. Kağıdı arkamdan pijamamın içine sokarken bi yandan da düşünmeye devam ediyordum.

Bir şey sormak üzere olduğunu hissettiğimde dudağına yapışıverdim. Başka bir çözüm yolu bulamıyordum. .

Karşılık verdiğinde ellerimi boynuna doladım. Etkilenmiş olmalıydı.

Dokunuşları sertleştiğinde karşılık verme sırası bendeydi.

Kapıya değen sırtımla birlikte belimde bir el hissettim.

Lanet olsun!

Kağıdı elimden alarak gözlerime baktı.

"Bu ne?"

"Ö-önemli bir şey değil"diyerek elinden alacaktım ki kağıdı yukarı kaldırarak buna engel oldu.

"Okuyabilirim o zaman?"

Bir süre kağıda baktı. Daha sonra sinirli ve delici bakışlarını üzerimde hissettim.

"Alp bak daha yeni geld-"

"Onla görüşmeyi düsünmüyordun değil mi?"

"Alp bak anne ol-"

"Kendinle onu kıyaslamayı kes artık!"

Bağırmasıyla dona kaldım. Herkes uyanmış aşağıya inmeye başlamıştı.

"Alp istersen bunları özel ko-"

"Yeter lan. Sende onun gibi orospu mu olucaksın? Hiç mi düşünmedin lan sana zarar verebileceğini? !"

Büyük hakaretler... kırıklıklar. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Sanki kapatsam bir kaç damla yaş akıvericekti.

"Hadi sana zarar verdi diyelim. Ateş ne olcaktı lan. Size bişey olsa ne yaparım lan ben!"

Kollarımı sıkmasıyla kangren felan olacağımı düşünmeye başlamıştım. Fazla sıkmıştı acıyla inlediğimde gözlerini büyüterek kollarımı bıraktı.

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin