İyi Haber

154 12 0
                                    

(Özlem'in ağzından)

Yaralar iyileşmişti. Ama sadece yaralarım. Ya kalbimdeki açıklar. Ferhat'ı o halde hatırladıkça daha da bağlanıyorum. Sevdiğiniz size yakınsa sizden mutlusu yoktur. Aşık iki insanı sadece ölüm ayırabilir. Tehlikelidir ölüm. Ama can acısından ya da korkudan değil...sizi sevdiğiniz insanlar ayırdığı için tehlikelidir. Ne zaman olacağı belli olmayan bir tehlike...

"Uyuyalım mı ?"

"Bencede."

Merdivenlerden çıkarken oldukça sessiz olmaya çalışıyorduk. Herkes uyuyordu.

Odaya girdiğimizde Ferhat ani bir haraketle beni duvara yapıştırdı.

"Kandırmıştım."

"Hangi konuda"

"Uyuycağımız konusunda"

"Hayvan herif"

Dudağıma sıcak dudaklarını deydirmesiyle kendimi arkamdaki duvara biraz daha yapıştırdım. Belimde ellerini hissettim. Bacaklarımı beline dolama gereği duydum.

"Sen ciddi misin o konuda?"

"Gayet ciddiyim" dedi ve elimi kalbine koydu. Devam etti.

"En ufak dokunuşun bile nabzımı arttırıyor"

"Biliyor musun? Bende de aynısı oluyor."

Güldü ve dudaklarıma tekrar yapıştı.

*******

(Damla'nın ağzından)

Uyandığımda daha hava aydınlanmamıştı. Miray ağlayarak zaten uykumu defalarca bölüyordu bir de erken uyanınca tüm yorgnluğumu erkenden edinmiş oluyordum.

"Uyumuycak mısın?"

Emir'in sesiyke irkildim.

"Uykum gelmiyor"

"Sana kitap okumalı mıyım?"

"Gerçekten yapar mısın?"

"Senin için ölürüm ben be" dedi boynuma bir öpücük bırakarak. Gülmeye başladım.

"Kız sus" dedi ağzımı kapatarak "biri uyanacak"

Bir kitap aldı ve yanıma geldi. Okumaya başladı. Sesi beynimi uyuşturuyordu. Hemde tüm sinir sistemimi etkiliyordu. O kitabı okurken beline sarıldım ve gözlerimi kapattım...

****

(Emir'in ağzından)

Damla uyuduktan sonra kitabı bıraktım ve saçlarına bir öpücük bırakarak yatağa girdim. Bir kaç yıl öncesine kadar minik ergenler olarak birbirimiz yiyorduk. Şimdiyse büyük insanlar olarak birbirimizi yiyoruz.

Farkettimde pek bişey değişmemiş.

*********

(1 ay sonra)

(Alp'in ağzından)

Uyanır uyanmaz banyoya giderek işlerimi hallettim. Bizimkiler kahvaltıyı hazırlıyordu. Zaten bunu Ferhat'ın kırdığı bardak ve tabak seslerinden anlayabiliyorduk.

Dolabın önünee geldiğimde üstüme toplantı da giyilebilecek resmiyette bir spor kombin aldım.

Ateş'i ve Eda'yı öperek aşağı indim.

"Günaydın millet"
Herkes esniyor ve yavaş yavaş haraket ediyordu.

"Uyuyamadınız mı?"

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin