Minik Eller

254 16 1
                                    

Sabah uyandığımda kolumu hissetmiyordum. Çünkü Alp hazretleri kolumun ve bacağımın üstüne yatmıştı.

Bizde diğer çiftler gibi romantik bir biçimde uyanamıyorduk ki?

"Alp kalk ya "

Biraz mırıldandı ama uyanmadı.

"Alp ya of kalkar mısın?"

"Eda ne oldu ya. "

"Her tarafım uyuşmuş Alp ya üstüme yatsaydın."

"Ay Eda. Bütün gece beni taciz ettinde ben birşey demedim. Bir tarafların uyuştu diye fazla tepki veriyorsun"

Elime bir yastık alarak Alp'i boğmaya çalıştım. İçeri Damla'nın girmesiyle gözlerini pörtletti ve tip tip baktı.

"Oha"

"Damla bak yanlış anladın".

"Şaka şaka hadi kahvaltıya"

Alp hala sırıtıyordu.

"Gülme. Senim yüzünden düştüğüm duruma bak"

"Sanki ben dedim kucağıma otur diye"

Ağzının ortasına bir yastık yemesiyle sustu.

Kahvaltıya indiğimizde Özlem'in herşeyi hazırlamış olduğunuz farkettim. Mis gibi sofra olmuştu.

Ferhat 'ın "menemene bak be. Okulun  bitsin isticem seni Özlem" demesiyle hepimiz kahkahalara boğularak masaya oturmuştuk.

"Keşke bahçeye hazırlasaydık ya"

"Emir iyi misin aşkım ? İlkbahardayız daha dur."

Alp çayını yudumlarken "oha sınava az kaldı" demesiyle yediği ve içtiği boğazında kaldı.  Benim bilgilerim daha çok azdı. Daha çok çalışmam gerekiyordu.

"Kesin güzel bir üniversiteye geçemeyeceğim."

"Bence herkes iyi olduğu dersi bir başkasına anlatsın. Burda kaç kişiyiz"
Emir'in dedikleri bana cazip gelmişti. Ferhat zaten bir mimarlık okuduğu için yeterince bilgiye sahipti.

"Ferhat yardım eder bence"
İlk defa Emir'e bu denle hak veriyordum.

"Hadi kahvaltınızı yapın. Okula geç kalmayalım.  "

Hepimiz kahvaltımızı bitirdiğimizde apar topar masayı topladık ve bulaşıkları makineye dizdik.

Yukarı çıkıp üstümüzü giyindikten sonra arabalara binmek üzere okuldan çıktık. Ferhat'ı ilerdeki otobüs durağına bıraktık.

Okula geldiğimiz de bütün gözler bizim üstümüzdeydi. Çünkü malumunuz ki Alp Demir'in elini tutuyordum. Bu çocuk iki günde nasıl ünlü oldu ya...

Okula girer girmez bizim adetimiz olan kantine girdik. Birer kahve içerek sınıfımıza çıktık. Burda herşey farklıydı. Duvarı bile bir devlet okuluna göre daha güzeldi.

"Okulu beğendin mi?"

"Evet. Çok güzel. Kardeşinin adı neydi? "

"Ekin. Bir kız. Bugün eve gidince onla karşılaşıcaz. "

"Beni sever mi?"

"Aklı varsa sever"

Ben normalde kızların Alp'in başına toplanıp imza felan almasını beklerdim. İyiki oyuncu felan değil.

Biz Damla'larla aynı sınıftayken Özlem'le Can yan sınıftaydı. Sınıflar çok az kişilikti. Bir Devlet okulu kadar kalabalık değildi.

"Evet arkadaşlar. Bugünkü.."

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin