Cinsiyet

208 14 1
                                    

-Eda'nın ağzından-

Artık evimize dönmüştük. Bebeğim 5 aylık olmuştu. Hamileliğim canlanmıştı. Karnımda haraket ediyor ve ayaklarıyla karnıma vuruyordu. Cinsiyetini tam olarak öğrenmek üzere hastaneye gidicez. Bu da heyecanlanmama sebep oluyor.

Nasıl olurda daha yeni canlanan bir şeye bu kadar bağlanabilirim bilmiyorum. Onu her karnımda hissettiğimde mutlu oluyorum. Yaşamasının bana bağlı olması bile beni mutlu ediyor.

Muazzam bir şey bu. Karnımda bir canlı var. Bir bebek... tamamen masum minicik...

Doğduğunda bana anne diyecek olması bile beni mutlu ediyor.

"Hayatım hazır mısın?"

Kendimi yaydığım koltuktan kalkarken aynı zamanda Alp'e seslendim.

"Evet. Geliyorum."

********

Kadın jelin üstünde beyaz bir makineyi gezdirirken küçük monitörde bebeğimi görmeye çalışıyordum.

Alp pür dikkat oraya bakıyordu. Doktor en sonunda parmağıyla bir şey gösterdi.

"Bakın orda. Görmek o kadar da zor değil"

Şaşkınca bakıyordum. Kadın bebeğimin ilk fotoğraflarını elime verirken heyecandan karnımın ağrılar giriyordu. Alp bile o kadar heyecanlı duruyordu ki...

"Evet. Erkek bu."

"Eda ne demiştim ben sana. Erkek olucak demiştim."

"Of.Alp."

Gülümseyerek verdiğim cevap karşısında Alp güldü ve yanıma gelip ellerimi tuttu.

"hazır mısın?"

Doktorun bana sorduğu soru karşısında şaşırmıştım. Neye hazır olmalıydım ki?

Sadece kafamı salladım.

Doktorun bi düğmeye basmasıyla odanın içi belli bir ritimde atan sesle doldu.

"Ne oluyor"

Yattığım yerden biraz doğruldum.

"Bak onun kalbinin atışları"

Artık gözlerimden yaş geliyordu. Ellerimi karnıma koyarak biraz sevdim. .

"Ç-çok güzel"

Alp'in kendini bilmeden konuşması gülümsememe sebep olurken ellerimi sıkmasıyla heyecanını hissediyordum. İster istemez bana da yansıyordu.

"Çok sağlıklı bir bebek o artık."

*********

-Özlem'in ağzından-

Sakin ol Özlem... Derin nefes al. Hatta öyle bir nefes al ki ortamda Selin'in alacak bir oksijeni kalmasın!!!

"Ay Ferhat. Sen büyüdükçe daha da yakışıklı olmuşsun."

Ferhat'ın eski okul arkadaşlarıyla kafeye gideceklerini duyunca bende gelmiştim. Burda o kadat iyi insanlar vardı ki... Bu sürtük Selin hariç. Yalnız sürtüğü mecaz anlamda söylemedim gerçekten sürtük.

Avıma bakar gibi Ferhat'ın gözlerinin içine bakıyordum. Selin'i terslemesi için. O terslemekten daha da kötüsünü yapıyordu. 'Tm' 'tsk' gibi kısa cevaplar veriyordu.

Yok yok ben bu Selin'i dövemeden buradan ayrılamam.

Murat'ın yanımıza gelmeziyle 'oh be' demek yerine "otursana" diyebilmiştim. Bazen sadece mantığınıza uymak zorunda kalırsınız.

UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin