Arkadaşlar bu bölüm sadece yazarın ağzından olacak. Kitabın finaline de geldik. :) Özel bölümler olacak tabiki. Bölüm şarkısı Mustafa Ceceli-Sevgilim
Eda ve Alp oğulları Ateş'le oturuyorlardı. Eda'nın karnında ufak Deniz kıpırdanıyordu. Herşey mükemmeldi onlar için. O zaman anladılar ki bazı şeyleri kaybederek kazanılır. Hayat şu zamana kadar onlar için hep zordu. Ama şimdi...
Ateş annesiyle babasının yanında kardeşini seviyordu. Henüz doğmamış kardeşine bağlıydı o. Minicik ellerini annesinin karnında gezdirerek gülümsüyordu. Televizyon bile dikkatini çekmiyordu.
Alp... ondan mutlusu yoktu. Eğer lise aşkını kaybetseydi herşey ters olurdu. Ama şimdi beraberlerdi. Hayatlarında tek olumsuzluk vardı şimdi. O da annesiydi. Alp küçükken Zehra gerçek bir melekti. Ne olmuştu da bu hale gelmişti. Hayatı neden kendine, çocuklarına ve değer verdiği herkese zorlaştırıyordu.
Eda Alp'in içinden neler geçtiğini anlamış gibi kafasını kocasının omzuna koydu. Ateş'in başı Eda'nın karnında Eda'nın başı Alp'in omzundaydı.
"Annecim. Uyuma vaktin gelmedi mi?"
"Anne. Kardeşimi seviyorum."
"Ama oğlum. Sen öyle yapınca kardeşinde uykusuz kalıyor"
"Ben uyursam kardeşimde mi uyuycak."
"Evet"
"Tamam o zaman ben gidiyorum. Deniz sende uyu tamam mı?"
Ateş koşarak merdivenlerden çıkarken Eda Alp'in başını kendine çevirdi.
"Alp neler oluyor?"
"Annem. Huzursuz ediyor. Ekin orda mutlu mu?"
"Ara ve buraya çağır yarın için."
Genç adam karısına inanamıyordu. Onca şey yaşatmış kayınvalidesini evine çağırıyordu. Belki de bu ruhuna aşıktı kadınının...
*******
Zehra ve Zeliha iki kardeş Alp'lerin evine gelmişlerdi ve Ekin Ateş'le oyun oynuyordu.
Zeliha yaşattıklarından dolayı kardeşi Zehra'ya küstü. Birden hiç beklenmedik bir şey oldu ve Zehra ayaklandı."Herkese yaşattığım her şey için üzgünüm. Bunun bedelini en ağır şekilde ödedim. Daha fazlasını kaldıramam. Lütfen yanımda olun. "
Ekin oyunundan vazgeçip annesinin yanına geldi. Özlediği kokusunu içine çekti doya doya."Eda. Kızım?" Dedi Zehra soru sorar gibi. Bir söz bekliyordu Eda'dan
"Zehra anne" dedi Eda. Gerkes gülümsüyordu şimdi. Alp. Mutluydu. Belki de hayatında hiç olmadığı kadar mutlu...
*******
Özlem sakinca kocasının yanına uzandı. Oda huzur kokuyordu. Bebekleri odalarındaydı. Özlem kocasının dudağına minik bir öpücük bırakarak kalktı yataktan. Ne zorluklarla gelmişlerdi bu yerlere. Özlem aklına gelen geçmişle hafif gülümsemişti. Ferhat'ın onu aldattığını felan bile düşünmüştü.
Okyanus ve Atlas o kadar güzel uyuyorlardı ki... Bu oda da süt kokuyordu sanki. Tatlı çilekli bir süt...
Mutfağa indi daha sonra genç kadın. Bir gülümseme tekrar tekrar geliyordu. O kadar istiyordu ki. Özlem masayı hazırlarken aynı zamanda şarkı söylüyordu. Hazır olmuştu artık ama daha kocası uyanmamıştı. Atlas ve Okyanus yavaş yavaş yürüyor ,arada bir koşuyorlardı.
İlk önce bebeklerini doyurdu. Daha sonra 'koca bebek' diyerek odalarına çıktı. Sessizce yanaştı Ferhat'ın yanına. Ancak onun sinsi planları vardı. Birden bağırmasıyla Ferhat yerinden sıçradı ilk önce. Olayın şokundan çıktıktan sonra Özlem'i gıdıklamaya başladı. Özlem artık bırakması için Ferhat'a yalvarıyordu ama Ferhat dinlemiyordu ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
RomanceGerçekten cevabı olmayan soruların içinde kaybolduysanız kendinizi sonu gözükmeyen bir yolda bulursunuz.. Bir şizofren gibi olmayan şeyleri görürsünüz... Belki olmasını istediğiniz herhangi bir sahneyi. Sizi hayata bağlayan tek bir unsur vardır..'U...