3. BÖLÜM: "ISTIRAP"

12.9K 731 119
                                    







     Ölümcül yaşanmışlıkları ölümle sonlandıran derin acıların tüm gerçekliği ile aktarıldığı ince ciltli bir romanda dahi müthiş bir dizayn ile aktarılan o rüzgar kokulu duygular, farklılık göstermeye mahkumdu. Sevgisini bakışlarına sığdıramayan genç bir adamın, rahminde ikisinin çocuğunu taşıyan kadına duyduğu minnet kadar sahici olan gülümsemelere rağmen ilk ve en özel bağ olan masumane tekmeleri bile en kusursuz biçimde, son damlasını feda edene kadar anlatabileceğinden emin olunan siyah mürekkepte her daim gözyaşı barınırdı.

Acılar kaçınılmazdı: Çoğunluğun farklı yönlere uzanan kimsesiz gölgelerine geceleri doğar, gündüzleri batarken, kara bulutlarla sarılı yüksek kesimleri andıran küçük bir azınlığı hiçbir suretle terk etmez, doğumu sırasında, öz babasının sert çehresini okşayan mucizevi gözyaşlarını armağan etmiş olduğu bebeği, büyük bir acımasızlık örneği gösterip can çekişmesine göz yumarak öldürmüş misali mutluluğun kurak topraklarına mahkum ederdi. Güzelliğindeki kusursuzlukla nam salmış bir kraliçenin en gözde mücevherlerinin parıltılarını yok edebilecek güçteki zifiri karanlık kendini beğenmiş bir edayla yolun sonunda beklerken, tek bir kişinin dahi oluşturabilecek olduğu o yoğun kalabalık, yalnızlığın getirilerinden biri olan korkulara pul pul serpilirdi. Geleceğimin zamansız ölümlerini saklayan uçurum kenarında, geçmişin günahlarıyla kıvranan kız çocuğunun ruhumu dinlendiren hislerine rağmen bu düşünceler doğruydu.

O, acıyı alışmışlığın sarmaşıklarında üreyerek çoğalan bir rahatlıkla tenime işlerken ruhumun da delik deşik olduğunu savunuyordu. Haklıydı. Ruhum açılan ve zamanla daha da büyüyen yırtıklardan, ayakta kalmam hususunda bana dayanak olan anılar dökülüyordu. Beynimin içerisindeki kargaşa karşımda, birkaç adım ileride kalbindeki merhameti parmak uçlarından hazırlamaya devam ettiği yemeğe aktaran adamın kısa süre önce sözlerini onaylamadığım ve ona karşı çıktığım için yüzüme savurduğu gerçekler kadar sahiciydi. Ses tonunda can bulan vefa, içimde yuva yıkan tereddüt ile birlikte seçebileceği en iyi ve en kötü kararı belirliyordu. Aralarındaki uçurum ve yanlış bir karara ek olarak kaçma şansı tanımayan o geri dönüşümsüz sonuçlar umurumda değildi.

"Bilmiyorum." diye mırıldandım. Sözlerinin doğruluğunu zaten onaylıyordum: Tuna'nın yokluğa karışmasının hemen ardından baş etmeye çabaladıklarım anılara dönüşmüş ve kara büyü, ölüm getiren o gecede tesirini tamamen kaybetmiş gibiydi. Öncelerde kelimelerimin içinde doğan sızı, şimdi sadece anılarıma saldırabiliyor gibiydi. Öncelerde kelimelerimin içinde doğan sızı şimdi sadece anılarıma saldırabiliyor ve sonrasında dudaklarımın arasından çıkan kelimelerle büyümeyi amaçlıyordu, başka çaresi kalmamıştı. "Fakat bir şeyden eminim; Verecek olduğum hiçbir karara en ufak bir güvencim dahi yok."

Oturduğum yerden kalkıp ona doğru yaklaştığımda elindeki işe o kadar çok dikkat kesilmişti ki az önce söylemiş olduklarımı duymadığını düşündüm. Ağrı kesicilerin verdiği sersemlikle tezgaha yaslandım. Sona kalan havuçları da küçük parçalara ayırmayı bitirinceye kadar onu izlemeye devam ettim.

Artık beni duymadığından emindim.

Sürekli başa sarmış olmanın yorgunluğunu bu kadar yoğun bir biçimde hissederken buradan gitmek isteyip istemediğimi de bilmiyordum. Dışarıya adım attığımda beni nelerin bekliyor olduğundan, o gecenin ardından olanlardan habersizken bu evde ve bu genç adamın yanında güvendeydim fakat ben, bana ait olmayan bir yaşantıya da sığınamazdım. "Ben hallederim." dedim, orta boyuttaki tencereyi sudan geçirirken. Tezgah solundaki dolaba eğilip tencereyi almak için ondan önce davranmıştım.

Tencerenin içine koyduğum yağın ısınmasını beklerken kafamı hiç kaldırmamış, tek kelime dahi etmemiştim. Saydam bir kabın içerisine aldığı soğanları yavaşça eklemeye devam ediyordum. "Bana bırak." dediğinde gözlerimi yavaşça kapatıp açtım. Ses tonu, yağın çıtırtısından daha baskın çıkarken böyle bir cümlenin neden gözlerimi yaşarttığını anlayamıyordum.

HARABE (MAİN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin