Öngöz

27.5K 593 80
                                    

Sevgili taclibusra tanıtım bölümünün altına yorum olarak demiş ki, abla öngöz'süz olmaz. Madem olmazsa yayınlayalım dedim.

Tanıtıma doymayan yazar.

Sevgili arkadaşlar, okuyucularım, canlarım, sultanlarım, ( benim erkek okuyucum yok değil mi ya; neyse olursa hey sen ağabey):

Siyah- Beyaz; tam olarak hayal mi, hayat mı sorularının karşısında kalıp seçenekler arasında çaresizliğin durumu olacak. Çok ağlamaktan korkuyor musunuz? Hayır, öyle salya sümük olmayacağız yahu korkmayın. Ancak, gülümsediğimiz zamanlar da çok. Geçmişten bugüne gidip gidip gelirken en çok da ana karakterlerin her iki tarafta ki maceralarını merak edip, ama geçmişten de bir bölüm olsaydı diyebiliriz.

Ya da umarım deriz.

Hikayemin yayın günü olmayacak. Yazdıkça yayınlayacağım. Biliyorum böyle olmasını istediğiniz hikayelerim de var. Herkes bir şekilde birine tutkun olabilir. Ya da hiçbirini yeteri kadar merak da etmiyor olabilir. Neyse ben merakın en üst düzeyde olma durumuna göre konuşayım; o hikayelerde de sürpriz bölümler, ara ara sevindirici eklemeler mutlaka olacak. Yalnız, evde bir internet sorunsalım var. Pc kullanamıyorum hikayeleri yazarken. Bu problemi halledememiş halim bu :) Halledebilmiş halime merak duyanlar çok yakında wattpad ekranlarında :)

Azra ve Uğur için ayrıntı isteyenlere;

Size çapkın bir erkek yazdım. Aman, az çapkın da ben yazayım değil mi, sıkıldım öyle çok aşık adam tiplemelerinden? (Yoo, hiç sıkılmadım; sadece macera arıyorum.) Uğur'un az aşık olduğu kanısına varanlar için söyleyeyim; adam aşkın dibini tanıyor. Uğur için, sarışın sevenler derneği kurmak istiyorum, bir de. Derneğin üyesi ben olmam yalnız. Elimde değil sarışın sevmiyorum. Ancak, bu sarışın başka sarışın.

Azra'ya gelince... Aslında Azra'yı gene minyon kadınlarımdan seçtim. Kendisi bir iş kadını. Havalı, müthiş güzel... Ama derbeder! Arada derede kalacak kadar ikilemli... Mutsuz... Ama bir anne...

Gene çocuklu hikaye mi?

Esma'yı ne kadar sevdiğinizi hatırlıyorum da? Wattpadliler çocuk seviyormuş; anacım.

Bu ön gözün biraz cılkı çıktı. Pastalı gün daveti gibi dedikoduya çevirdim işi. Yazar dediğin, az havalı, hafif burnu büyük ve elbette ki ahkam kesen türden olur. Olur olmasına da; problem orada değil, icabında keseriz ahkamı :) öyle çok umursayan olsa da keseriz, olmasa da; ancak, ben sırtı dönüklerden olamıyorum. Her yoruma cevap yetiştirme çabamdan da anlarsınız herhalde.

Ay, oturdum kendimi anlatıyorum. Töbe bismillah.

Siyah-Beyaz diyordum... Feci geliyoruz yaa! Acayip seveceksiniz! Şeytanın bacağını kıracak mıyım bilmem ama artık küçük waty ailem ve kendim için yazan (bir bencillik kokusu var burada) biri olarak, okuyalım bee es geçin gerisini.

Herkese kucak dolusu sevgiler. İlk bölüm ise çok yakında...



YAS SÜRGÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin