61. Bölüm - Söyle

4.1K 519 117
                                    


Merhabalar arkadaşlar.
Daha evvel yayınladığım "Köstebekli Saat" hikayem YouTube da sesli kitap olarak seslendirildi. Mutfakta yemek yaparken, yolda yürürken dinlemek için ideal.

https://youtu.be/pO6XT-mmAeQ

Ömer, adliyenin kapısında elini uzattığı kadına bakarken;- artık eski karısı olan kadına- yüzünde henüz tamamlanmamış bir ifade vardı. Onun için her şey bitmişti ama Azra için daha yeni başlıyordu. Her şeyden habersiz Azra, eski kocasının uzattığı eli sıkarken:

"Kendine dikkat et." diye mırıldandı. Ömer tebessümle karşılık verdi:

"Sen de!"

Elleri yavaşça çekildi birbirlerinden sonrasında aralarında ki mesafe hızla açıldı. Ömer, mahkeme kapısının önünde söylediği gibi yarın sabah erkenden Mehmet'i alacak ve akşam olduğunda bırakacaktı. O ana kadar Ömer'in yokluğunun kendine ne kadar iyi geleceğini düşündü Azra ve gülümsedi; Ömer'siz yaşamaya çabuk alışacaktı.

***

Azra, sabahında elleriyle oğlunu babasına kapının önünde teslim ettikten sonra eve çıkıp gazetenin başında iş ilanlarını incelemeye başladı. Aklına yatanları renkli kalemlerle çizerken babasının göz ucuyla kendisini izlediğini fark etti. Belli ki adam daha bir gün önce boşanan kızının ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu. Azra, babasına iyi olduğunu hissettirmek için o çok bildik haliyle göz kırpıp:

"Yaşlandık be baba!" dedi. Adam, yakın gözlüğünü gözünden çıkarırken televizyonun sesini sonuna kadar kıstıktan sonra:

"Şimdi bu mahkeme haftada bir çocuk babasını görsün diye gün verdi ya Azra, aslında haftada bir, çok gibi, baksana ev bomboş kaldı." dedi.

Ömer'in, belli sıklıkla görüşülmesine müsaade ettiği ailesinin doya doya torunları ile görüşmelerinin bir sonucu olarak, babasında torun sevgisi alışkanlık yapmıştı. Genç kadın babasına hak verir şekilde başını salladıktan sonra: "Gece de yatacak baba,bir çocuk babasız olmaz, bir baba da evlatsız değil mi?" deyip kalktı sandalyeden.

İçeri geçip ilanları tek tek arayacak randevu alacaktı. Öyle de yaptı, gün içine ayarladı randevularını gerçekleştirmek üzere saçlarını topuz yaptı, siyah dar kesim bir kumaş etekle, beyaz zarif bir gömlek giydikten sonra topuklu ayakkabıları ile çıktı evden. Kimsenin ona iş vermeme ihtimali yoktu Ömer engel koymadığı sürece onun iş beğenmeme durumu vardı. Dediği gibi de oldu, Azra'yı karşısında bulan yetkililer şartları zorladı ama o şartlar bir zamanların Azra Seyhan'ına uymadı. Son görüşmesinden çıktıktan sonra Ömer'in nabzını ölçüp Mehmet'i sorgulamak için bir telefon ettikten sonra her şeyin yolunda gittiğine kanaat getirip, en son dün akşam telefonda görüştüğü Uğur'un yanına gitmek için tekrar taksiye bindi. Tamirhanede inip Uğur'un dışarıda olduğunu öğrenince Gökçe'nin yanına çıktı; halen doğumdan ötürü istirahatli olan Gökçe ile birer kahve içtiğinde Uğur'un motosikletinin sesini duydu. Bu gece Mehmet de yokken Uğur'la kalmayı o an koydu kafasına. Adam onu reddetmediği sürece buna kimsenin engel olması mümkün değildi. Artık otuz dört yaşında, kötü tecrübeler geçirmiş bir kadındı ve ailesini dinleyip bu defa Uğur'dan uzak durması imkansızdı. Gökçe'yle aralarının her geçen gün düzeleceğinden emin oradan çıkıp merdivenleri inerken yüreği genç kızlık heyecanı ile dolup taşıyordu. Uğur'un kendinden başkasına bakmaması için ona ilk teklifi yaptığı zamanlarda ki gibiydi içi; kıpır kıpır, telaşlı. Koskoca kadın olması, henüz dün boşanmış olması ya da bir anne olması dahil hiç biri engel değildi ona bu heyecanı taşıması için. Merdivenleri bitirip gün ışığını gördüğünde karşıdan karşıya geçerken yola bile bakmayacak kadar telaşlıyken korna çalan bir araba ile geri çekildi ve hemen sonrasında hızla geçti karşıya. Uğur karşısında İbrahim'i dinlerken kendinden haberdar değildi. İbrahim'im yanında bunu yapmak istemezdi belki ama bunu yapmak için bundan daha iyi bir zaman da bulamazdı.

YAS SÜRGÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin