43. Bölüm - Kıyamam Sana...

4.1K 476 75
                                    

Azra, gözlerini açtığında yabancı bir evin kokusunda, vücudunda ki ağrıların arttığını düşüneceği bir ağırlıkta etrafına bakındı. Uyuduğu divanın hemen karşısında Uğur, bir sandalye üzerinde kollarını bağlamış onu izliyordu.

Onunla yeniden aynı duvarların içinde bulunmaya alışması zaman alacağı için, panikle yerinden doğrulduğunda elleri naylonsu, çiçekli pijamasına değmişti. Üzerindekileri verenin Menekşe olduğunu hatırladığında kadınla akşam bir bardak tuzlu ayran eşliğinde yaptığı konuşmayı hatırladı. Tuhaf kahkahalı kadın ciddi bir hal alıp:

"Bu adama tekrar uzak olacaksan hiç yakınlaşma. " demişti. Azra, önce neyi kastettiğini anlamamış dikkatle Menekşe'nin devamını getirmesini beklemiş, Menekşe'nin devam etmeye niyeti olmadığını anlayınca onu tahrik etmek için:

" Sevgilinle ilgili bana tüyo mu veriyorsun? " demişti. Gülmüştü sadece Menekşe bu söze. Dudaklarını kıvırmış sonrasında da: "Yok yavrum yanlış anlamışsın sen, biz sevgili değiliz. Paylaşımcıyız! Ha, sen paylaşımcı ne demek diyeceksin şimdi, kulağına başkasının adını sayıklarken seviştiğin adam demek. Sonra adını sayıkladığı kadını sana enayi gibi kuzenim diye tanıştırması demek... " demişti.

Azra, bütün bunları hatırladığında kendini daha da çıkmaza sokmak üzere olduğunu düşündü. Uğur'dan kopamamak ile Mehmet olmadan yaşamak arasında sıkışıp kalacağı günlerden korkuyordu. Uyandığını gören Uğur'un hiç istifini bozmadan bakmaya devam ediyor oluşu, Azra'nın sırtını soğuk duvara yaslayıp saçlarını sımsıkı topladığı tokanın bile bu evde Menekşe'ye ait olduğunu hatırladı. Tıpkı Uğur gibi! Bütün geceyi Menekşe'nin yatağında geçirmiş, sabah olunca da geçmişin vicdanına tutulup kendini bu odada bulmuştu. O vicdan duygusunu çok iyi bilirdi Azra, Ömer ile evlendiği ilk günler kasıp kavrulurdu bu azapla. Zamanla alıştı! Hep Uğur'un da artık başkasına ait olduğunu fısıldadı kendine... Şimdi belki de Uğur da aynısını yapıyordu ama fayda etmiyordu. Gözlerini dikkatle adamın üzerine diktiğinde onun bakışlarından ilk kez rahatsız oldu Azra, uyku mahmurluğunun verdiği kalınlaşmış sesiyle:

"Sevgilin nerede? " diye sordu. Aslında, sevgili tabirinin onlara uygun olmadığını söylese de Menekşe, onunla aynı evin içinde iken Uğur'un Menekşe'nin yatağında yatmasını kabul edemiyordu. Uğur, hafifçe güldüğünde eve sabahı karşı geldiğini, geldiği andan itibaren bu sandalyede oturduğunu söylemek niyetindeydi ki Azra sabredemeden fırladı yerinden.

Menekşe'nin dolgun vücut hatlarına sahip pijamanın Azra'ya ne kadar da bol geldiğini görünce gülüşü keyiflendi Uğur'un.

"Ney bu kadar komik olan, söyle, söyle de bende güleyim! "

İşaret parmağını savururken sanki tehdit ediyordu Azra, Uğur'u. Tehdide konu parmağından tuttu Azra'yı, sonra kendini kurtarmaya çalışmasına rağmen bırakmadan:

" Pijamaların çok yakışmış. " dedi. Azra, Uğur'un peşinden bu eve gelmenin nasıl anlamsız bir hareket olduğunu Uğur'un otuzlu yaşlarına rağmen halen aynı adam olduğuna emindi; kadın düşkünlüğü bile değişmemişti. Hırsla boşta kalan elini Uğur'a tokat atmak üzere savurduğunda adam çevik bir hareket ile yakaladı elini kadının. Diğer tuttuğu eli de dahil, bileklerinden birleştirip hapsetti Azra'yı, kendine oldukça yakına çektiğinin farkında alay etmeye devam etti:

"Rüyanda beni mi gördün hayırdır ne bu öfke? "

" Bırak beni gideceğim. Sen de rahat rahat dön yatağına. "

" Hangi yatağıma? "

" Geceyi geçirdiğin yatağına. "

" Geceyi yatakta geçirdiğimi de nereden çıkardın? " 

YAS SÜRGÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin