Siyah bir araba önümüzde duruyordu kendimce gülümsedim Styles,serserilik yapıp arabasıyla taksinin önünü kesti.Zafer diye buna derim!!
Taksici şaşkın bir şekilde bakarken Harry arabadan inip taksinin kapısını açtı ''Effie,taksiden iner misin?'' cevap vermedim onun yerine taksiciye ''Başka bir yoldan gitsek olur mu?'' diye sordum önce tereddüt etti çünkü Harry gerçekten çok sinirli gözüküyordu ''Hayır!'' diye bağırdı Harry ve kolumu tuttu taksici bir şey diyecekken ''Effie,sana hemen in dedim!'' diye bağırdı taksiciyi zor durumda bırakmamak için indir aslında zorla indirildim Harry kolumu sıkıca tutarken herkes bize bakıyordu ''Kolumu bırak.'' Diye söylendim o kolumu bırakmak yerine çekiştirip arabanın önüne getirdi ''Arabaya bin.'' Dedi bu sefer gülmeye başladım yine aynı klişe ''Yine aynı klişe.'' Dedim kendi kendime o ise beni kendine daha çok çekip kolumu morartmak için ısrar ediyordu ''Harry,kolum acıyor.'' Sesim çaresiz korkak küçük çocuklar gibi çıkarken ''Lütfen,arabaya biner misin?'' dedi aslında şuan ona bu nezaketin nereden geldiğini sormak için can atıyordum ama kolumun acısı yüzünden dudağımı ısırıp arabaya bindim.O da bindi kemeri takıp arkama yaslandım nereye gidiyoruz diye sormayacaktım umurumda değil.Uzun süren yolculuk ardından araba durmuştu burası kavga etmek için ideal bir seçimdi bir ormanlık,yankılanan sesler Bella ve Edward tanrım ne diyorum ben aklım iyice karıştı.
Kemeri çıkarıp arabadan indim ve ilerlemeye başladım o da ilerliyordu.Ormanın ortasında durdum o da arkamdaydı birden ''Ne olduğunu biliyorum.'' Dedim tanrım Bella Swan'a bağlamış durumdaydım ''Ne dedin?'' diye sordu Harry ona dönüp kollarımı açtım ve emin bir şekilde ''Ormanın ortasındayız ne bekliyordun?'' diye sordum anlamış olmalı ki gülmeye başladı gülüşü ilgi çekiciydi ''Yani ben Edward'ım sen de Bella.'' Dedi onu başımla onaylarken bende gülmüştüm tanrım düştüğümüz duruma bak!Bir anda kendimi toparlayıp ''Buraya neden geldik yoksa bana tecavüz mü edeceksin?'' diye sordum buklesini düzeltip bana keskin bir bakış attı sanırım bundan etkileneceğimi düşünüyordu ama imkansız.Yanıma gelip elimi avucunun içine aldı ''Çok acıdı mı?'' diye sordu hadi ama bu benim tanıdığım sersem Styles değil ki!Yanaklarımı şişirip başımı 'hayır' anlamında salladım başımı kaldırdığımda yeşil gözleriyle karşılaştım zorla yutkunurken ''Okuldan gitmeni istemiyorum.'' Diye fısıldadı acı mı çekiyordu?Hayır,bildiğin oyun oynuyordu ''Beni daha fazla rezil mi etmek istiyorsun?Styles,bunu dün gece başardın zaten daha fazla rezil olmak istemiyorum.'' Dedim sesim çok fazla cılız çıkmıştı gözlerini kapatıp uzun süre düşündü açtığında ise ''Gerçekten istemedim.'' Dedi elimi göğsüne koyup onu ittirdim ''Buna inanmıyorum.Styles,biz düşmanız unuttun mu?'' arından oflayarak devam ettim ''Lise hayatımın içine ettin.Ve artık güzel bir anı istiyorum.'' Diyip arkamı döndüm geldiğim yerden geri dönüyordum hiçbir şey demeden orada öylece kaldı arkamı dönüp ona baktım sadece acı içinde bana bakıyordu ACI içinde...
Yola çıkmayı başarmıştım ama Styles aptalından tek bir iz yoktu.Yolda yürürken bu ıssız yerde bir araba bulamayacağımı anladım telefonumu açıp Jev'i aradım lanet olsun çekmiyordu!Bir Styles'e bir de onu bırakıp buraya gelen kendime küfür ediyordum.Uzun süre yürüdüm artık ayaklarım tutmuyordu ''Effie,hey seni sersem bekle!'' diye bir ses duydum aniden arkamı dönüp koşan Styles'i gördüm ''Araba nerede?'' diye sordum ellerini beline koyup soluklandı ''Benzini bitti.'' Bunu söylerken o kadar rahattı ki moralim bozulmuştu ''Gelirken şuralarda bir motel gördüm.'' Onu başımla onayladım ve oraya yürümeye başladık.Tanrım,ben sana ne yaptım da bu geceyi bu aptalla geçirmemi istiyorsun diye söylenirken sonunda motele varmıştık ''Hey,biri var mı?'' diye bağırdı Harry bunu gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım tanrı aşkına biri var mı da neydi?Motelde kimse yoktu merdivenlerden yukarı çıktık gerçekten burada kimse kalmıyordu tek oda,tek yatak bir yastık neden bir neden iki değil de bir?Oflarken yatağa oturdum çok yorgundum Harry ne olur ne olmaz diye yanında kalın bir sopa aldı.İkimizde yan yana oturduk karnım acıkmıştı çantamdan bisküvi çıkarıp yemeye başladım Harry bana bakıyordu sanırım oda acıkmıştı ona uzattım ''Al,sanırım acıktın.'' Dedim o da elini uzatıp aldı birlikte yemeye başladık biraz stresliydim hem de çok fazla.Akşam olmaya başlamıştı güneş batıyordu sırtımı duvara yasladım Harry ise ışığı açtı yanıma geldi ''Aileni anlatsana.'' Ona değişik bir bakış attım ''Anne,baba ve küçük erkek kardeşten oluşan bir aileyiz.'' Gerçekten çok iyi açıkladım değil mi?Harry,sıkıntı içinde bana yaklaşıp titreyen bedenime sarıldı ona bir şey dememiştim çünkü gerçekten üşüyordum ''Effie,sana yaptıklarım----'' sözünü kestim ''Uyumak istiyorum.'' Başıyla onaylarken birlikte yatağa yattık ben duvar kenarında yatıyordum zaten o da hemen yanımda birbirimize dönmüştük ikimizde birbirimize bakıyorduk ''Ailen nerede?'' diye sordu gözlerimi birkaç saniye kapatıp açtığımda ''Uzaktalar,hem de çok uzakta.'' Dedim başka ne diyebilirdim ki.Elini yanağıma götürüp yanağıma düşen saçı kulağımın arkasına attı ''Nasıl uzaktalar?'' sesi cılızdı hem de fazlasıyla güçsüz ''Amerika da küçük bir kasabadalar.'' Çok güzel yalan söylüyorum ailem Amerika da ama küçük bir kasaba da değiller nerede olduklarını bilmiyorum.Harry elini çekip ''Onları özlüyor musun?'' başımla onayladım ve onaylarken gözümden bir damla yaş aktı.Ben ilk defa gerçekten acı hissettiğim için ağlıyordum üzgün olduğum için hemde onun karşısında..