(Bölüm Şarkısı Ve Multimedya Var)
Aylar,haftalar,günler,saatler,dakikalar ve saniyeler geçti.Kimsi doğdu,kimisi öldü,kimisi sevgili buldu,kimisi sevdiği adamdan ayrıldı,kimisi mutluluğa erdi.Ben mi?Ömrüm sadece bir şeyler kafaya takmakla geçiyordu.Okullar başladı Oxford üniversitesine gidiyorum ve aynı üniversite de Jev de okuyor.Aynı sınıfta değiliz o hemen bizim karşı sınıfımızda aynı bölümde ama farklı sınıflardaydık.Hayatım o günden sonra normale dönmüştü tek sorun şuydu artık herkes tarafından tanınıyordum,okul da popülerdim ayrıca beni nerede görseler özellikle fanlar yanıma gelip Harry ile ilgili sorular soruyorlardı.Hayranlar 5-6 aydır her hafta farklı tür de taglar yapıp barışmamızı istediklerini dile getiriyorlardı.Yattaki o görüntülerden sonra herkes bittiğini veya bitmek üzere olduğunu konuşurken Harry birkaç konserinde ağlamıştı nedeni tam bilinmese de 3 nedeni olabilirdi;
İlki, ailesini özlediği için ikincisi,hayranların onları bu günlere getirdiği için üçüncüsü,belki de bana dediklerinden dolayıdır.Bilmiyorum belki de hepsidir bazen her duyguyu aynı anda yaşabiliyoruz.Lola,onun hayatı harika gidiyor neden mi?Çünkü mezun olduğumuz okuldaki basketbol takımını yakışıklı kaptanıyla sevgili oldu ve 4 aydır onunla birlikte.Bazen Lola da olan şans bende de olsaydı diyorum.1 aydır Alex ile aynı evde kalıyorlar bende kendi evimde yalnız kalıyorum bazen Lola'nın eksikliğini hissettiğim de saatlerce ağlıyorum ama elimde değil çünkü o mutluydu ve sevdiği adamın yanındaydı.Benim gibi depresyon da değildi.
3 Kasım 2013 Pazar Saat 8:00 (Akşam)
Dağınık topuz,krem rengi bol kolları parmaklarıma kadar uzanan bir hırka şuan bu hafta her gün sınavı olan veya sevgilisinden yeni ayrılmış kızlardan farkım yoktu.Televizyonun sesini açtım ve bir müzik kanalı açtım sevdiğim bir şarkı vardı.Elime kumandayı alıp şarkıyı söylemeye başladım.Şarkı bitince yerime oturdum ve kanalları gezmeye başladım bir haber dikkatimi çekti ''One direction grubunun yakışıklı üyelerinden Harry Styles'ın gözyaşları!'' diyordu televizyonun sesini biraz daha açıp haberi izlemeye başladım birkaç fotoğraf vardı hem de havaalanından aileleri,arkadaşları,Simon,Danielle ve Eleanor oradaydı.Açıkçası Simon biraz sinirli gözüküyordu ''Harry Styles havaalanında neden ağladı?Geçtiğimiz aylarda sevgilisiyle kavga eden Harry Styles sevgilisi Effie Winchester'ı havaalanında göremediği için ağladığı konuşuluyor.'' Derken televizyonu kapattım çünkü dedikleri aklıma gelmişti.Hani ben onun kalbini kırmıştım ya işte o gün Harry de bana aynısı yapıp kalbimi kırdı aslında kırmadı paramparça etti.Öpüşmek hariç tüm ilklerimi onunla yaşadım ve bana 'sürtük' demek istedi.Bu her kızın kalbini parçalayacak kadar kötü bir kelime.Onu sevmeyi düşünmüştüm deneyecektim hatta sırf o yüzden yalnız kalmak istedim fakat Harry dedikleriyle her şeyi mahvetti.Bu düşüncelerim lanet olası zil sesiyle son bulurken ayağa kalktım kendime çeki düzen vermeden kapıyı açmaya gittim.En kötüsü de kapıyı açar açmaz yeşil gözlerle karşılaşmamın bir olmuş olmasaydı.Kapıyı kapatmam gerekirken kapatmadım çünkü o sadece aptal aşk filmlerinde oluyordu ''Merhaba.'' Dedi kısık sesiyle ona karşılık vermeden ''Lola,sevgilisi Alex ile birlikte geldiğini söylerim.'' Dedim o ise yanakları sıkıntı içinde şişirip ''Onu görmeye gelmediğimi çok iyi biliyorsun.'' Hiçbir tepki vermemiştim ne bekleyebilirdi ki?Koşup boynuna atlayacağımı mı?Hayır,bunu beklemesi aptal olması gerekiyordu.Harry ''Sadece beni dinlemeni istiyorum.'' Derken gözünden bir damla yaş yanağından süzülmüştü ''Konuşacak bir şey yok.Senin gibi biri neden sürtüklerle konuşsun ki?'' evet,şuan tek yaptığım kalbini acıtmak ki o günü hatırlatıp kalbine bıçak saplamak tıpkı bana yaptığı gibi.Tıpkı o sözlerle kalbime bıçak sapladığı gibi.Harry eliyle yanağındaki gözyaşını silerken ''Öyle demek istemediğimi biliyorsun.'' Dedi sadece alayla gülümsedim ''Sarhoş değildin Harry.Şimdi lütfen git ve bir daha karşıma çıkma.'' Dedim sert bir dille o ise başını olumsuzca sallayıp ''Ha-hayır Effie sadece dinle.'' Dedi elini uzattığında geri çekildim artık konuşma sırası bendeydi aylardır içime atıp ağlıyordum eve artık yorulmuştum rahatlamak istiyorum.''Bak ben yeni bir hayat kurdum tamam mı?Seni de lanet olası arkadaşlarını da hayatımdan çıkardım.Lise anıları bana yaptıklarını unuttum çünkü ben artık geleceğe bakıyorum.Yeni arkadaşlarım var yeni bir hayat bembeyaz bir sayfa ve bunu bozmanı istemiyorum anlıyor musun?''Dudaklarını ısırıp başını hafifçe salladı ''Şimdi git.'' Diye fısıldadım ve kapıyı yüzüne kapattım.Sanırım her şey bu kadardı sanırım tamamen hayatımdan çıkmıştı.Olması gerektiği gibi...
Alarm,rüyalarım içine eden,sabahın köründe beni uyandır ve her sabah aynı sesle çalan alarm.Yine beni sabahın köründe uyandırmış ve uyandığım halde çalmaya devam ediyordu.Telefonu elime alıp alarmı durdurdum yatakla sevişmeyi bırakıp kalktım ve ayaklarımı yere sürüyerek lavaboya gittim.Lavabodaki işlerimi hallettikten sonra kendimi dolabın önüne atıp kıyafet seçmem bir olmuştu.Bu gün pazartesiydi okula gidecektim.Okul demişken,herkes tarafından tanınıyordum okulda Harry ile ilgili bir sürü sorular soruyorlardı ayrılıp ayrılmadığımıza dair sorular ve çoğu ayrıldıysak biran önce barışmamızı söylüyordu aman ne güzel!Çantamı alıp çıktım bu gün kahvaltı yapacak havamda değildim özellikle dün olanlardan sonra hiç değildim.Jev arabasına yaslanmış bana gülümserken yüzüme en harika gülümsemelerimden birini yerleştirdim ''Günaydın koca adam.'' Dedim ve ona sarıldım o da bana sarılıp ''Günaydın güzellik.'' Dedi ve birlikte arabaya bindik şunu da unutmayalım Jev ile durmadan konuştuğum için bazen sevgilim sanıp soru soruyorlardı.Üniversiteninönüne geldiğimizde ben arabadan indim ve Jev'in arabayı park etmesini bekledim o da gelince birlikte giriş yaptık.Yine herkes bize bakıyordu kızlardan biri yanıma gelip ''Günaydın Effie,nir şey konuşabilir miyiz?'' dedi Jev'e attığım bakışla gitmesi gerektiğini anladı ve yanağıma öpücük kondurup gitti ''Evet?'' diye başladım lafa ve kızın konuşmasını bekledim ''Gerçekten onu özlemiyor musun?'' diye sordu ilk defa böyle bir soru alıyordum kız ardından sinirli bir şekilde devam etti ''O Harry Styles!Sen kafayı mı yedin Effie?O sana aşık ve sen onu bırakıyorsun!'' diye bağırdı herkesin içinde herkes bize bakmaya başladığında zorla yutkundum ''Olanları bilmiyorsun.'' Dedim sessizce kız alayla gülüp ''Biliyorum!Onu parmağında döndürüyorsun Effie!'' diye bağırıp gitti.Kızın arkasından şaşkınca bakarken böyle düşünmelerinin nedenini merak etmeye başlamıştım.Kızı düşünmeyi bırakıp herkesin arasından sınıfa ilerledim yine her zaman ki gibi ''Günaydın Ef.'' Demeye başladılar ve bende onlara karşılık verdim en arka sıraya oturup Profesör Ryan'ın derse girmesini bekledim.Lise de olduğu gibi en arka sıradaydım.Profesör Ryan derse girdiğin de kimse ayağa kalkmadı buna kızardı nedenini bende bilmiyorum.Derse başladığımız zaman kapı çaldı ''Gel!'' profesör o kişiyi içeri çağırırken kağıda aldığım notlara baktım ''Yeni bir öğrenci.'' Dediğin de başımı kaldırıp oraya bakıp bana bakan yeşil gözlerle karşılaşmam bir oldu.Demek oyun istiyorsun Styles!Pekala sizce bir oyuna başlayalım mı?Ne dersiniz?