(Bölüm Şarkısı Var.Resim Gene Hikayede Bir Yere Ait)
Odaya geleli 3 saat olmuştu herkesi odadan çıkarmıştım yalnız kalmak istiyordum.Sırtımı başlığa dayamış elimdeki yüzüğe boş boş bakıyordum.Yüzüğü birkaç kere çevirdim ve içindeki yazıyı okudum ''Sonsuza dek ve diama.'' Yazıyordu aynı yazıyı defalarca okudum.Gözlerimi sıkıca yumdum gitmesini istemiyordum buradan da birlikte çıkıp ikimiz mutlu olacaktık.Yarın gidiyordu,onu yarın götürüyorlardı.Tedavisine burada devam edebilirlerdi biraz daha burada kalabilirdi ona yüzüğü verebilirdim.Ama yüzük bende kalacaktı en azından onu bir daha görene dek tabi bu birkaç ayı alır.Gözlerimi açtığımda karşımda Niall'ı gördüm.Onu çıkarmayacaktım yavaşça gelip koltuğa oturdu konuşmuyordu sadece kızarmış gözleriyle bana bakıyordu.Sanki Effie'ye kötü bir şey olmuştu ''Ağlamayı kesin.O iyi.'' Diyerek yüzüğü kutusuna koydum ve kapattım.Niall gözyaşlarını silmeye çalışırken ''İyi mi?Cidden iyi olduğuna emin misin?'' diye sorunca gözlerim irice açıldı Niall'a şaşkınca bakarken ''Ona ne oldu?'' diye sordum sesim titriyordu durumu kötüye mi gitmişti?Bu gerçekle yüzleşecek kadar güçlü değildim ''Harry baksana hala uyanmıyor.'' Diyerek son defa gözyaşlarını sildi ''Anlattım her şeyi biliyorsunuz.Bu normal.'' Diye karşılık verirken onlara anlatmadığım gerçekler geldi aklıma.Effie'yi dövdüğüm gerçeğini anlatamamıştım eğer anlatsaydım belki de Niall yüzüme bakmazdı sadece Niall değil hepsi özellikle de Lola belki de bana düşman olurdu neden yaptığımı dinlemez ve onu benden uzaklaştırırdı.İç çekerek ''Onun uyandığını göremeyeceğiz.'' Zorla yutkunmuştum kelimeler sanki boğazımda düğümleniyordu.Niall ellerini birleştirip başını kaldırdı ve mavi gözleriyle yeşil gözlerime bakmaya başladı ''Biliyorum.'' Diye cevap verip ayağa kalktı ''Bir şey yapmayacak mıyız?'' diye sorduğumda bana cevap vermek yerine odadan çıktı.Kutuyu yastığın altına koyup gözlerimi kapattım ama uyuyamıyordum.Gözlerimi yeniden açtım ''Simon?'' karşımda bana tek kaşını kaldırmış bakan Simon'ı görünce hem korkmuş hem de şaşırmıştım ''Burada ne yapıyorsun?'' diye sorunca gülümseyip az önce Niall'ın oturduğu yere oturdu ''Ziyarete geldim.Bizi çok korkuttun.'' Yanaklarımı şişirip yeniden sırtımı yatağın başlığına dayadım ''Korkutmaya devam edeceğim.'' Diye mırıldandım bunu duymadığını düşündüm ama ''Neye devam edeceksin?'' diye sordu merakla yastığın altından kutuyu alıp onu uzatmaya çalıştım.Simon uzanıp kutuyu aldı ve açtı yüzüğü çıkarıp bakmaya ardından da benim yaptığım gibi çevirmeye başladı.
(Yüzük Multimedyadaki)
''Çok güzel..'' diye mırıldandığını duyduğumda gülümsemiştim ''Bunu kime vereceksin?'' diye sordu yüzüğe bakmaktan vazgeçip gözlerini bana dikti ''Effie ile kötü günler geçirdik.Onunla birlikte hepsini sadece bir günde atlatabilirim ama o gidecek hem de yarın ve ben ona bunu veremeyeceğim ve gitmesine engel olamayacağım.'' Dediğimde gözlerim dolmuştu.Simon yüzüğü kutuya koyup yeniden elinde oynamaya başladı ''Pekala.Bunu halledebilirim.'' Diye fısıldayıp kalktı ve kutuyu avucumun içine koydu ''Halledebilir misin?'' diye sorduğumda ''Bana söz veriyorsun.'' Direk diyeceği şeyi sormadan söz verince gülmeye başladı ''Peki kendini toparlayacaksın.'' Diyerek göz kırptı ve odadan çıktı kendi kendime gülmeye başladım sanırım artık şans bizden yana dönmeye başlamıştı gülerek kutuyu sıkıca kavradım ve yatıp gözlerimi sıkıca kapattım.Simon verdiği sözleri tutardı rahatlıkla dinlenebilirdim....
Effie'nin Ağzından;
Vücudumda berbat bir ağrı hissi ile gözlerimi açmaya çalıştığım da kulaklarımda yankılanan iğrenç sesle yeniden kapattım.Kulaklarımda yankı yapan iğrenç ses uyuma istediğimi bilmediğim bir nedenden dolayı artıyordu.Ses ve bulanıklık yavaşça yok olurken yüzümde bir maske olduğunu hissettim.Adeta bitmiş gibiyim kollarımı,bacaklarımı hiçbir yerimi hissetmiyor gibi hissediyordum.Hareket etmeye gücüm yoktu gözlerimi bile zar zor açmıştım.Etrafa baktığımda hastanede olduğumu anladım.O sıra kapıya doğru baktığımda açıldığını gördüm ve içeri doktor girmişti.Uyandığımı görünce bir şeyler demeye başladı ama en ufak bir şeyi anlamamıştım göz kapağımı kaldırdı ve gözüme ışık tuttu bundan her zaman rahatsız olmuşumdur.Diğerine çektiğinde ''Aramız hoş geldin.'' Dedi bu sefer ne dediğini anlamıştım.Doktor bir yere dönüp eliyle bir işaret verdi ardından yeniden bana döndü ''Seni normal odaya alacağız.Ama önce kontrollerimizi yapsak daha iyi olur.Birazdan geliyorum.'' Diyerek çıktığında etrafıma baktım.Şu yüzümdeki maskeden kurtulmak istiyordum.Elimi oynatmayı başarıp maskeye götürdüm ve acı içinde aşağı çektim.Maske tam boynumda duruyordu o sıra camın ardından bana bakan bir sürü kişiyi fark ettim.Niall,Demi,Liam,Zayn,Anne,Gemma,Paul,Lola,Alex,Louis ve birkaç kişi daha.Anne Cox,yani Harry'nin annesi bana gülümseyerek bakarken tebessüm etmeye çalıştım.Niall beni böyle görünce ağlamaya başladı ve Demi'ye sarıldı.Demi de ağlamaya başlamıştı.Lola bir şeyler diyordu duymadığım için anlamıyordum.Her ne kadar ''Ağlamayın aptallar ben iyiyim.'' Demek istesem de bu gücü kendimde bulamıyorum.Zorla elimi kaldırıp onlara el sallamaya çalıştım kalan son gücümü de kullanmıştım.Dediği gibi doktor gelmişti ve yanında birkaç hemşire vardı sanırım kontrol edeceklerdi.Şuan tek hissettiğim acıdan başka bir duygu değildi.Odadan çıkarıldığımda herkes başıma toplanmıştı herkes ayrı bir şey diyordu tek bir ses odaklanmak istesem de yapamıyordum.Görevli bir kapıyı açtı ve içeri girdik odada 2 yatak vardı fakat biri boştu.Beni bir tanesine yatırdılar serumum kolumda takılı olduğu için hemşire serumu asıp ''1Saat sonra değiştirmeye geleceğim.Kendini çok yorma.'' Dedi ve ardından odadakilere dönüp ''Onu yormayın!'' diye sert bir dille uyardı ardından bana dönüp nazik bir ses tonu kullanarak ''Bir şey olursa şurada bulunan düğmeye basabilirsin.Şimdi dinlenmene bak.'' Diyerek odadan çıktı.Herkes başıma toplandı ''Effie iyi misin?Sonunda uyandın!'' diyerek lafa girdi Lola gülümseyerek ''İyim ama lütfen soru sormayın ve ağlamayın.'' Diyerek Demi ve Niall'a baktım.Tam Demi bir şey diyordu ki kapı yeniden açıldı ve içeri Simon girdi.Simon ''Sonunda uyandın.Ah,harika haberlerim var.'' Diyerek elerlini birbirine vurdu dikkatle onu dinlerken ''Artık çocukların yönetimiyle çalışıyorsun.Los Angeles'a gitmene gerek yok.Artık bizimlesin.'' Çocuklar sevinçten bağırırken ben ve Demi şaşkın bir şekilde ona bakıyorduk ''Ama bana sor---'' dediğimde Demi gülmeye başladı neler oluyordu bilmiyordum ''Harikasın Simon.'' Diyerek ona sarıldı Anne araya girdi ''Effie ile beni yalnız bırakır mısınız?'' diye sorunca herkes onayladı Niall yanıma gelip yanağımdan öptü ''Başaracağını biliyordum.'' Diye fısıldadı ve yeniden öptükten sonra dışarı çıktı.Anne Cox ile hastane odasında baş başa kalmıştık..
''Seni çok önceden beri tanıyorum.'' Diye lafa başladı onu hafifçe başımla onayladım.Yatağın bir köşesine oturdu ve elimi tuttu aklıma birden annem gelmeye başlamıştı ''Harry,sana fazla değer veriyor.'' Sesi kısık geliyordu sanırım ağladığı içindi bunu bilmiyorum ''Sanırım hayat birlikte olmanızı istemiyor ve acı çekmenizi istiyor.'' Haklıydı,hayat bizim birlikte olmamıza engel oluyordu onun yerine hep acı çekiyorduk mutlu olamıyorduk.Anne konuşmasına devam etti ''Seni seviyor.Harry'yi daha önce böyle görmedim durmadan seni düşündü ağladı sensiz yapamıyor.Gittiğin zamanı çok iyi hatırlıyorum eve geldiğinde ağzı burnu kan içindeydi.Ölmek istemiş ve o yüzden çocuklara saldırmış.'' Gözünden bir damla yaş süzülürken kapı açıldı ve içeri tekerlekli sandalye de Harry girdi.Anne gözyaşlarını silerken Harry ile göz göze geldik ''Effie..'' dediğinde gülümseyeme çalıştım ''Merhaba Harry.'' Kalkmak istiyor gibi görünüyordu.Louis yanıma getirdi ve Anne ile birlikte odadan çıktılar.Şuan kendimi garip hissediyordum ''Uyanmayacaksın diye çok korktum.'' Dediğinde sesinin titrediğini fark etmem zamanımı almamıştı ''Ama uyandım.'' Dediğimde elini elimin üzerine koydu ''Biliyorum iğrenç gözüküyorum.'' Dediğimde Harry ''Ben hamileyim.'' Dedi gözlerimi faltaşı gibi açtığımda ''Ne saçmalıyorsun?'' diye sordum Harry gülerek ''Birbirimize yalan söylüyoruz sanıyordum.'' Dedi her ne kadar kahkaha atmak istesem de tek çıkardığım ses şuydu ''Ağağa.'' Canım yandığı için gülemiyordum Harry ayağa kalkmaya çalışınca ''Otur.'' Diyebilmiştim.Ayağa kalkıp elini saçlarıma götürdü ve önüme gelen saçlarımı arkaya attı ''Sana bir şey olacak diye çok korktum.'' Diye mırıldandı ''Seni kaybedeceğim diye fazlasıyla korktum.'' Sesi yavaşça kısılmaya başlamıştı ''Hepsini unutacağız.'' Diye fısıldadı yavaşça eğilirken başımı çevirdim ''Böyle davranma.'' Diyerek onu uyardım ''Nasıl?'' diye sorduğunda acı içinde güldüm ''Unutacakmışız gibi!'' diyerek sesimi yükselttim ''Unutacağız!'' diye bağırdı.Başımı iki yana salladım ''Canım acıyor Harry.Kalbim acıyor unutamam!'' diye çemkirdiğimde Harry yatağın kenarından kalkıp kollarını iki yana açtı ''Bana da eziyet ettiler!Ama ben unutmak için her şeyi yapacağım!'' sesini git gide yükseltirken ''Beni dövdüğünü her zaman hatırlayacağım.O adamın bana yaptıklarını unutmayacağım!'' dediğimde gelen sesle birlikte irkildik ''Dö-dövmek mi?'' Harry arkasını döndü ve durdu.Şuan sadece Niall'ın buz mavisi gözleriyle göz göze gelmiştim...