(Bölüm Parçası Ve Multimedya Var)
Harry,yanağıma eğilmeden önce yeniden gözlerimi kapattım.Harry,öpülesi dudaklarını yanağıma bastırırken elini tutmuştum.Uzun bir süre -sanırım elini tuttuğum için- dudakları yanağımdan ayrılmamıştı ''Mutlu olman için her şeyi yaparım.'' Dedikten sonra dudaklarını yanağımdan çekti ama hala elini bırakmamıştım ''Gitme..'' diye mırıldandım.Gözlerim kapalıydı ve o muhtemelen rüya görüyorum sanıyordu ''Harry,lütfen gitme..'' dedim aynı ses tonunu kullanarak Harry elimi bırakırken ''Buradayım kötü kızım.'' Diye fısıldayıp yeniden saçlarımı okşamaya başladı ''Lütfen..'' diye yalvardım Harry yanıma yatıp beni kollarının arasına aldı nefesini hissediyordum ve kalp atışlarını.Sanki bir şeyden veya birinden kaçıyormuş gibi atıyordu sanki saniyeler önce fazla koşmuş gibiydi.Harry ellerimi karnımda birleştirip kendi ellerini ellerimin üzerine koydu ''Artık ağlamak istemiyorum.Ağlamanı istemiyorum.Keşke eskisi gibi olsak yine bana bağırıp 'İnan bana Styles popoma kaş göz çizsem senin iğrenç yüzünden daha güzel olur!' desen.Biliyor musun o günleri çok özledim.'' Dediğinde gülümsememek için kendimi zor tuttum ''Hala aynısını düşünüyorum,ayrıca hala çürümüş portakal kabuğu gibi kokuyorsun.'' Dediğimde küçük çaplı bir kahkaha attı ''Numaramı yaptın?'' diye sorduğunda alt dudağımı ısırıp ''Şimdi uyandım.'' Dedim Harry parmaklarımla oynamaya başladığında ''Liseye geri dönmek ister misin?'' diye sorunca başımı kaldırıp onun parlayan zümrüt yeşili gözlerine baktım ''Hem de çok fazla hem de çok dönmek istiyorum.'' Dudağını ısırıp gülümsedi ''Bende isterdim.'' Dediğinde yüzünü ellerimin arasına aldım ''Aslında olabiliriz kıç beyinli.'' Dediğimde yine kahkaha attı ''Bunu hep diyorsun lisede de derdin.'' Dilimi dişlerimin arasına koyup gülümserken burnumdan öptü ''Sivilceli.'' Dediğinde omzuna vurdum ''Hey benim sivilcem yok.'' Dediğimde parmağıyla yanağıma dokundu ''Imm,acaba bu kızarıklık ne sivilce mi?'' elimi direk oraya götürdüm gerçekten dediği gibi ''Hadi ama bende şans yok.'' Diyerek yüzümü astığım da çenemi tutup ''Sana sivilce yakışıyor.'' Dedi elini tutup sertçe çektim ''Ne demezsin okulda alay konusuydum.'' Diyerek gülmeye başladım.Sanki az önce hiçbir şey olmamış gibiydi açıkçası eski anıları hatırlamak hoşuma gitmiş ve beni sakinleştirmiş daha iyi hissediyordum ''Acaba Jev,Tomris,Prim onlar ne yapıyor ki?'' diye sorduğum da Harry omuz silkip ''Bilmiyorum,tek bildiğim bir şey var okula gidiyorlar!'' dediğinde kaşlarımı kaldırıp ona baktım ''Ben dondurdum biliyorsun albüm falan.'' Dediğimde gülümseyip ''Biliyorum o yüzden biz de kampa gideriz ayağın iyileşince.'' Gözlerim irice açılmıştı en son lise de kampa gitmiştik ve Harry çadırıma oyuncak yılanlar koymuştu sonradan fark etmiştim ve yılanlardan korktuğum için uyuyamamıştım bile o gün ona durmadan küfür etmiştim.Sanırım onunda aklına gelmişti ve gülümseye başlamıştı ''Uyuyalım mı?'' diye sorduğunda esnedim ve başımla onayladım ''Ama önce pijamalarımızı giyelim ne dersin?'' diye sorduğunda başımı yukarı aşağı oynattım Harry iki tane pijama getirdi ve ikisi de aynıydı ''Sen giyin bende giyinip geliyorum.'' Dediğinde pijamalara baktım o çıkınca üzerimi değiştirdim biraz zor olmuştu fakat bunu becermiştim.Harry içeri girdiğinde şunu fark ettim pijamalarımız aynıydı sadece onun ki erkekler içindi.İkimizde gülmeye başladık yanıma geldiğinde ''Özür dilerim.'' Diye fısıldadı ''Ben özür dilerim pis bukleli.'' Diyerek arkamı döndüm ve kendimi uykunun huzur dolu kollarına bıraktım...
1 HAFTA SONRA...
Saçlarıma son kez şekil verip boy ayna da kendime baktım.Ellie ile buluşmama daha yarım saat verdi yanında bir arkadaşını getirecekmiş ve unutmadan Harry başkasıyla buluşacağımı sanıyor.Onu beklerken boy aynasına ilerledim.Harry sırf bu gün giyeceklerim için özel değnekler ve yine geçen sefer çıkıp takılan Demi'nin ayağı kırıldığında taktığı şeyden getirtmişti.Harry ıslık çalarak merdivenlerden inerken merdivenlere yöneldim ceketini giymeye çalışıyordu ama bir türlü giyememişti.Merdivenleri indiğinde ''Bana bırak.'' Diyerek ceketini düzeltmeye başladım o hala ıslık çalıyordu.Ceketini düzelttiğim de ''Sen olmasaydın hala uğraşıyor oluyordum.'' Son kez düzeltip ''O kadar abartma Styles.'' Diyerek geri çekildim ceketini tutup etrafında döndü ''Nasılım?'' diye sorduğun da dudaklarımı büzüp -onu sinir edecek- bir söz aramaya başladım ''Aslında...çok...şey..olmuşsun..şey işte---'' lafımı bölüp parmağını şıklattı ''Yakışıklı?'' gülümseyip elimi alnıma dayadım ardından başımı iki yana sallayıp ''Hayır,egosunu tatmin etmeye çalışan orangutan gibi gözüküyorsun.'' Diyerek kapıya yöneldim ''Yakışıklı olduğumu sanıyordum.'' Dediğimde kapıyı açtım ''Demek ki yanlış düşünüyorsun.'' Diyerek çıktım.Hava bu gün güneşliydi buna pek fazla alışık değildim Londra'nın havası gerçekten çok farklı kısa kollu ile dolaşan da var mont giyende açıkçacı biraz garip.Harry koluma gidip arabaya eşlik kadar eşlik ederken ''Orangutan gibi mi gözüküyorum?'' diye sorunca küçük çaplı bir kahkaha attım ''Sadece şaka yapmıştım iyi görünüyorsun.'' Dediğimde Harry kapıyı açtı ''İyi?'' sanki bu dediğimi beğenmemiş gibiydi ''Şansını zorluyorsun!'' diyerek arabaya binmemde yardımcı olmasına izin verdim ''Ah,pekala küçük hanım zaten biliyorum her zaman yakı-'' sözünü bölüp ''Harry!'' diye uyardım ve o sadece gülümsemekle yetindi.Arabayı çalıştırdığında telefonumu elime alıp oynamaya başladım Harry ise bir şeyler anlatıyordu.Kısa bir yolculuğun ardından gelmiştik Harry kafenin önünde durup bana eğildi ve yanağımdan öptü ''Lütfen dikkatli ol.'' Dediğinde yüzüne baktım yüzünde burukluk vardı.Yüzünü ellerimin arasına alıp ''Bir sorun mu var?'' diye sordum biraz düşünüp ''Sadece korkuyorum.Aileme,sana,çocuklara,arkadaşlarıma bir şey olacak diye korkuyorum.'' Sanki biraz rahatlamış gibiydi burnuna kondurduğum öpücükle hem gülümsemiş hem de şaşırmıştı ''Bu ne içindi?'' diye sorunca ellerimi çekip ''Sadece mutlu olman için.'' Diyerek arabanın kapısını açtım Harry ''3 saat sonra ara.'' Diyince onu başımla onayladım ve zor da olsa inmeyi başardım.O giderken bende kafeye girmiş ve girmemle çığlık atmaları bir olmuştu.
Birkaç imza ve birkaç fotoğrafın ardından nihayet yerime oturabilmiştim.Camdan dışarı bakarken o günden sonra olanları düşündüm.O günden sonra lisede ki gibi olmaya başladık birbirimize yapmadığımız kalmamıştı hatta sabah uyandığında yatağını bile ıslak bulmuştu ki ben o uyurken su dökmüştüm.Durmadan kavga ediyorduk ama öyle büyük kavgalar değil.O hala lisede ki Harry Styles bende Effie Winchester.Birbirlerinden nefret eden iki insanDIK.Tek sorun benim ona aşık olmuş olmamdı.Lise boyunca beni rezil eden,sürtük diyip para teklif eden,sözlerini tutmayan ve duygularımı düşünmeden bana iğrenç oyunlar oynayan pis bir bukleliye AŞIK oldum.Başımı çevirdiğimde karşımda Effie ve Justin vardı ''Effie,burada ne işin var?'' diye sordu Justin ve gelip bana sarıldı ''Ah,senin olacağın aklımın ucundan bile geçmezdi.'' Derken Justin gülümseyip yanıma oturdu ve Ellie de tam karşıma geçti birlikte konuşmaya başladık bazen gülüyorduk ve bazen kahkaha atıyorduk.Justin bana biraz yakın davranıyordu her ne kadar rahatsız olsam da arkadaştık.Birlikte kafeden çıktık ve gezmeye devam ettik benim için zordu çok fazla yorulmuştum.Telefonumu çıkarıp Harry'ye mesaj attım Ellie ve Justin taksiye binip giderken Harry de arabasıyla gelmişti.Arabaya bindiğimde Harry bir şeyler sormaya başladı onunla konuşurken başımı cama dayadım ''Bazen kalbim çok acıyor..'' diye mırıldandığında ''Benim de çok acıyor.'' Diye karşılık verdim ''Senin kalbinden daha fazla acıyor ve ben söylenmiyorum.'' Arabayı bir köşede durdurdu ve bana döndü ''Bunu yapmak istemezdim.'' Dedi alayla gülümsedim sanırım büyük kavganın küçük bir kıvılcımıydı bu veya ben öyle hissediyordum ''Hiçbir şey istemedin.'' Sesim cılız ve aşırı güçsüz çıkıyordu ''Aptalım.'' Diye fısıldadığını duydum alt dudağıma dişlerimi geçirip kan tadını alana kadar ısırmaya devam ettim ''Ben kalbinin kırılacağını tahmin etmemiştim.'' Başım hala cama dayalıyken etrafı bulanık görmeye başladım bu gözyaşımın işaretiydi ''Çünkü ben kalpsizim,duygusuz,acımasızım çünkü ben sert kızım.'' Diyerek lafını tamamladım elimde hissettiğim sıcaklıkla birlikte gözyaşım yanağımdan süzülürken ''Sana asla güvenemem..'' diye fısıldadığım sesim git gide titriyordu ''Sadece dene..'' eliyle elimi biraz daha sıkınca ''Defalarca denedim.'' Diyerek kapıyı açtım ve arabadan inip değneklerimin yardımıyla yürümeye başladım.Harry ''Seni sevdim!'' diye bağırdığında arkamı dönüp ona baktım ''Sadece seni sevdim.'' Diyerek ağlamaya başladı bu dediğini umursamadan sırtımı ona dönüp yürümeye devam ettim.
Birkaç Saat Sonra...
Saatler olmuştu,güneş batmıştı ve Harry hala eve gelmemişti.Odamda onu beklerken aşağıdan gelen sesle irkildim ve onun olabileceğini düşünerek değneklerimi alıp aşağı inmeye başladım ''Harry sen mi geldin?'' diye bağırdığımda ses gelmemişti ''Harry beni korkutuyorsun!'' sesim yankı yaparken kendimi korku filmlerinde gibi hissettim.Merdivenlerden teker teker inerken ''Harry,özür dilerim!'' diye bağırdım yeniden ses yoktu.Birden duraksadım loş ışığın altında eline sopayla biri bana bakıp gülümsüyordu ''Oyun başlasın!'' dediğini duyduğumda tek yaptığım ''Harry!'' diye bağırmak oldu..