(Bölüm Şarkısı Ve Multimedya Var ^^)
Merdivene doğru giden lekeleri takip ettim.Aklıma o geldi.Katil.Ve bu gün Effie'nin dedikleri.Tanrım,hayır bu olabilir miydi?Hayır,p şuan beni korkuyordu değil mi?İzlere basmadan merdivenlerden çıktım.Korkuyordum loş bir ışık ve ürkütücü bir sessizlik.Kapı aralıktı ve kapının kolunda da kanlar vardı.''Effie..'' diye fısıldadım ses yoktu.Ayağımla kapıyı ittirdim ittirirken kapıdan bir gıcırtı sesi gelmişti bir an arkamı dönüp baktım kimse yoktu.Yavaş adımlarla odaya ilerledim.Odada değişik bir koku vardı biraz daha ilerledim duvarlarda da izler vardı.Gözlerim yere bakıyordu birden durup yavaşça başımı kaldırdım ve yatağa baktım.Bembeyaz olan yorgan da kırmızı lekeler vardı ve üzerinde kanlar içinde yatan bir melek.Yavru bir kedi gibi kıvrılmış bir şekildeydi.Kalbim yavaş atmaya başlamıştı kalbimde bir eksiklik hissettim o ölmemişti değil mi?Hayır,beni,bizi bırakıp gidemezdi.Hepsi ama hepsi benim suçum onu yalnız bırakmamalıydım onu uyandırıp stüdyoya götürmeliydim.Hızla dolaba gidip havlu çıkardım yarasına bastırmak için.Çok fazla kan kaybetmiş gözüküyordu.Gözyaşlarım yavaşça yanaklarımdan süzülüyordu yanına gidip yaraya baktım hayır,,vurulmamıştı.Onu bıçaklayıp buraya getirmiş olmalıydı.Havluyu yarasına bastırdım ''Effie,uyansana.'' Dedim ama uyanmıyordu bunların bir şaka olması için tanrıya yalvarıyordum.Geçmişin intikamını almak için böyle aptal ve korkutucu bir oyun oynuyordu ''Effie,lütfen hiç komik değil.'' Dedim kendi kendime.Ama sadece kesik-kesik nefes alıp veriyordu yanağında gözyaşı vardı.Canı acıyordu ve yavaş-yavaş ölüyordu.Kanlı elimi yanağına götürüp gözyaşını sildim ''Effie,yalvarırım bu şaka hiç komik değil.'' Diye fısıldadım elimi çekerken yine cevap vermemişti.Elimi tekrar yarasına bastırdım birine haber vermeliydim.Havlu yarasındayken elimle yanaklarımı kuruladım.Yanaklarımda ellerimde onun kanı vardı.Onu kucağına alırken bir ses duydum.Tam arkamdaydı enseme silah tutuyordu ve tetiği çekerse ölecektim..
5 Dakika Sonra
Sandalye de oturup yatakta acılar ve kanlar içinde yatan Effie'ye bakıyordum.Adam,yatağın köşesine oturmuş onun saçlarını okşarken elimden hiçbir şey gelmiyordu.Bir eliyle onun saçlarını okşarken diğer eliyle silahı bana doğrultuyordu.Sadece oturup onu izlemek kötüydü hem de çok kötü.
Çaresizlik.
İşte bunu adı çaresizlikti.Sadece oturup bakıyordum o acı çekerken ben sadece izliyordum.O ellerimden kayarken ağlayıp ona bakıyordum.Tek yapmak istediğim onu kurtarmaktı ama nasıl?Başında bir katil vardı ve beni de öldürecekti.Adam onun yanağını okşamaya başladığın da ''Bizi bırak lütfen..'' diye yalvardım adam başını olumsuzca sallayıp alayla güldü ''Tıpkı bir melek gibi değil mi?'' diye sordu onu yavaşça başımla onayladım ''Ölmek üzere olan çaresiz bir melek.'' Dedi zorla yutkundum ''Lütfen..'' diye fısıldadım adam gülmeye devam ederken ''Yavaş ve kısık bir şekilde nefes alıp veriyor.Çok fazla kan kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.'' Diye söylendin.Ayağa kalkmak istiyordum onu alıp hastaneye götürmek istiyordum ama yapamıyordum.Lanet olsun,çaresiz olmaktan nefret ediyorum.Kollarımın arasından kayarken onu izlemek kalbimi yavaşlatıyordu her an duracakmış gibi.Ellerime baktım.Onun kanı hala duruyordu ''Biliyor musun Styles.İnsanların ölümünü izlemeyi severim.'' Diye fısıldadı başımı kaldırıp ona baktım eli tekrar Effie'nin saçlarına gitti ''Özellikle acı çekip,yavaş ölenleri şuan olduğu gibi.'' Dedi ve güldü gülüşü beynimde yankılanırken ''Eğer,bizi bırakırsan sana istediğini vereceğim.'' Dedim bende her şey vardı her şeye sahiptim ''Hadi ama Styles!Melek bir kızın ölümünü izlemek çok heyecanlı.'' Dedi elimi yumruk yaptığımda silahı yere doğrulttu ''Pekala,zaten her ne olursa olsun artık geç kaldın Styles.'' Dediğini duydum Gözlerim fal taşı gibi açıldı ''Geç kalıyorsun,nabzı yavaşlıyor Styles.'' Dediğinde ayağa kalktım silahı bana doğrulttu ''Otur!'' diye bağırdı.Bende dediğini yapıp oturdum adam,Effie'nin kanlı yanağına öpücük kondurup ''İyi uykular prenses.'' Diye mırıldandı ve silahı bana doğrultup odadan hızla çıktı.Aşağıdan ''Yarın mesaj atacağım!'' diye bağırdı ve kapıyı sertçe çarpıp çıktı.Saniyeler artık çok önemliydi.Effie'yi kucağıma alıp evden çıktım kar yağıyordu.Bir taksi durdurdum ve içine bindim bir yandan uyanması için yalvarırken öbür yandan taksiyi kullanan adama bağırıyordum.Hastaneye geldiğimiz de onu hemen götürdüler.O giderken sadece arkasından baktım.Ölmek veya yaşamak.İşte o ikisinden birini seçecekti.Sadece incecik bir ipin üzerindeydi.Ya düşüp ölecek ya da dayanacaktı.Ama onun için ikinci bir seçenek yoktu tek bir seçeceğini vardı ve sadece onu seçebilirdi başka bir seçenek yok.
Yaşamak..
Effie,sadece yaşamayı seçecekti.Beni,ailesini,çocukları,BİZİ bırakıp gidemezdi.Ona aşık olan beni bırakıp giderse bende onunla birlikte mezara girerim.O ölemez,çünkü o soğuk havayı pek sevmez,o karanlıkta yalnız olmayı sevmez,o tek başına uyumayı sevmez.Bunları nereden mi biliyorum.Eğer bir insan başka bir insana karşılıksız olsa bile aşık olursa o kişi hakkında her şeyi öğrenir.Ve bende o kurala uydum.Geceleri kalkıp bir şeyler atıştırmayı sever,insanların ona karışmasından nefret eder,gece yatmadan süt içiyor ayrıca damla çikolatalı kurabiye yemeye bayılıyor.Bunları düşünürken biri kolumu sarstı ''Beyefendi acil kan lazım.'' Diyordu hemşire kan grubunu söyledi benimkiyle aynıydı bende kanımı ona verecektim.
2 SAAT SONRA..
Doktorla konuştuktan sonra nihayet onun odasına doğru yol almıştım.Kimse onun yaralandığını bilmiyordu artık o evde kalamazdık yarın bu iş bitecekti ama o ev kötü anılarla doluydu.Sola döndüğüm an duraksadım çünkü odadan biri çıkmıştı doktor veya hemşire değildi başka biri.Adam sağ tarafa dönünce koşmaya başladım geldiğimde upuzun koridora baktım hastalar,ziyaretçiler ve hemşirelerden başka kimse yoktu.Oradan ayrılıp Effie'nin odasına girdim sadece uyuyordu.İçim rahatlamıştı sandalyeyi çekip yanına oturdum ve uzun-uzun ona baktım.Yüzü bembeyazdı dudakları ise...kıpkırmızı.Elini tuttuğumda her zamanki gibi buz gibiydi ''Beni affet.'' Diye fısıldadım daha önce hiç bu kadar kötü olmamıştım sevdiğin biri gözlerinin önünde ölmek üzereyken nasıl iyi olabilirim ki?Ona bakarken hafifçe kımıldandı ''Effie.'' Diye fısıldadım dudaklarını yavaşça araladı ''Baba.'' Dediğinde buz gibi olan eline dudaklarımı bastırdım ''Şşşt,canın acıyor mu?'' diye sordum başını bana çevirdi birkaç kere gözlerini kırptı ''Bana ne oldu?'' diye sorunca sandalyeden kalkıp saçını okşadım ''Hastaneden çıkınca anlatsam olur mu?'' diye sorunca başıyla onayladı.Yüzümde veya üzerimde kan yoktu onlardan kurtulmuştum .Eğer olsaydı durmadan soru soracaktı.Diliyle dudaklarını yaladı ''Canım çok acıyor Harry.'' Diye mırıldandı gerçekten acıyor olmalıydı resmen ölümden dönmüştü.Belki de geç kalsaydım...Bunu demek bile istemiyorum ''Geçecek söz veriyorum.'' Dedim başını çevirip ''Hep söz veriyorsun ama tutmuyorsun.'' Diye mırıldandığını duydum ama o duymadım sanıyordu.Bir şey demeden ona baktım ve telefonum titremeye başladı Effie,bana baktı ''Harry,neler oluyor?'' diye sordu ben ise cevap vermeden mesajı okumaya başladım.Ayağa kalkıp ''Ben geleceğim.'' Diyip çıktım Niall'a onun hastane de olduğuna dair bir mesaj attım ve onları bekledim.15 dakika sonra geldiler ve bana sarıldılar Niall sinirli gibiydi ''Dostum benim işim var.'' Dediğimde Louis ''Nereye?'' diye sordu tek cevabım ''O herifi gebertmeye...'' oldu.