"Hadi kızlar, ne ağır uykunuz varmış canım" Yeşim Teyze üzerimdeki battaniyeyi çekiyor, bir yandanda söyleniyordu, "Böyle havada battaniyeye sarılmış, baksana"
"Saat kaç?" Diye sormadan edemedim
"10'a geliyor uyan artık. Denize gidelim, gelince yapacağız kahvaltıyı"
Nergis'e baktım o da benim gibi kalkmamak için çeşit çeşit hareketler yapıyordu ama Yeşim Teyze sonunda ikimizide ayağa kaldırdı.
İkimiz de hemen bikinilerimizi giydik ve çantamızı aldık. Su'da deniz makarnasını koluna takmış güçlükle yürüyordu. Ona bakınca gülmeden edemedim. Sonra kapıdan çıktık ve asansöre bindik. Deniz yakınmış ama Yeşim Teyze yinede arabayla gidelim dedi. Bizde otoparka doğru yürüdük.
İşte orada. Dünkü çocuk. Of bakınca içim eriyor neredeyse. Masaya oturmuş,elinde kağıt kalem var. Arabaya geçtim. Sonra Nergis'e dönüp "Bu çocuk o masada kağıt kalem falan ne yapıyor?"
"Etkinliklere kimin katılacağını yazıyordur, her yaz ona yaptırıyorlar"
Ablam bize baktı, "Ne konuşuyorsunuz fısır fısır?"
"Ya etkinlik falan işte" dedim ablama. Sonra yarım saat etkinliğin ne olduğunu anlattık durduk.
"Ee sen yüzmeye gitsene, İstanbul'da antremanlara katılamayacağım diye olay çıkartmıştın" dedi. Bencede işte ama...
"Nergis gelmek istemiyor"
"Yapışık ikiz değilsiniz siz Tutku. O da istediği bir şeye gider sende"
"Haklısın" dedi Nergis "Tamam dönüşte gider yazdırırız adımızı. Bende dansa giderim"
"Harika"
Plajın yanında durduk ve arabadan indik. Burası çok güzeldi, denizi, kumsalı... Hemen kuma basmak için terliğimi çıkardım.
Ah yandım! Artistliğin ne lüzumu var hemen giyeyim terliğimi.
Gidip bir şezlong bulduk ve oraya uzandık. Sonra birileri gelip yanımızdaki şezlongları aldı. Onlar gittikten sonra Nergis bana dönüp,
"Bu çocuklar Barış'la Doruk. Tek gelmiş olmalılar" dedi ve etrafına bakındı
"Onlar da kim?"
"Bizim sitede oturuyorlar, çok popüler çocuklardır. Birde şu yüzsüz olan var, o gelmemiş heralde"
"Hangisi?"
"O etkinlikte adları yazan çocuk, dün seninle konuşan"
"Hadi ya..."
Yüzsüz.
***
Denizde baya güzel zaman geçirdik. Bir dahakine deniz yatağımızı getiririz diye düşündük. Gerçekten çok zevkli olabiliyor. Saat on iki gibi denizden çıktık. Sonrada arabaya binmek için hazırlanıyorduk ki. Yeşim Teyze'nin sesi geldi,
"Çocuklar, siz bizim sitede oturuyordunuz değil mi? Hiç otobüse veya servise binmeye gerek yok. Arabada size yer var. Bizimle gelsenize"
Bunu Barış'la Doruk'a söylemiş olacak ki bize garip garip baktılar. Ah Yeşim Teyze iyisin falan ama bence o çocuklar buna sadece güler.
Şaşırtıcı bir biçimde bize doğru geldiler, "Bize uyar aslında ya, çok teşekkür ederiz"
Nergis'e baktım. Şok geçiriyor gibiydi. Arabaya binip arka koltuğa dört kişi oturduk. Bir anda Barış dediği çocuk Nergis'e döndü,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz hiç bitmesin
Подростковая литератураBu hikayeye başlayıp; elinden bırakamayan, bir günde tüm hikayeyi bitiren ve hatta derste okurken yakalanan, otobüste okurken ineceği yeri kaçıran, sınav haftasında başladıysa hiç birine çalışamayan, annesinden sürekli 'bırak artık şu telefonu' repl...