"Teşekkürler" dedi Poyraz telefonu kapatırken
Yüzüne telaşla bakıp "Ne oldu?" Diye sordum
"Onları bulduk, artık rahatlayabilirsin tamam mı?" Dedi PoyrazGerçekten derin bir nefes almıştım. Neden bu kadar telaş yaptığımı hiç bilmiyordum. Poyraz'da bana tam bu soruyu sormuştu
"Birlikte tatile çıkmışlar, demek ki tanışıyorlarmış. Sen neden onları takip etme gereği duydun ki?"
Ona uzun uzun baktım "Ayaz'ın tedavi olması gerekiyor, bunu ona söyleyecek bir annesi yok üstelik Nergis'i daha çok az görmüşken onların gitmesine izin veremem. Bu kısa süreli bir tatil değil farketmedin mi? Bu bir kaçış, gidiş değil"
O da bana bakıp hak verir şekilde kaşlarını çattı "O zaman üstünü giyin çantanı falan hazırla. Şehir dışında bir oteldelermiş. Bende yer ayırtayım" dediğinde kaşlarımı kaldırıp gülümsememek için kendimi zor tuttum "Otel mi? Beş yıldızlısından?"
"Beş yıldızlısından" dedi Poyraz göz kırpıp "Eğlenceli bir görev olacak desene"
Kahkaha patlattım "Çok yaramazsın Poyraz"
"Ne yani? Özlediğim sevgilimle biraz tatil yapmak istiyorsam suç mu?"
Güldüm "Değil tabii" dediğimde alnımdan öptü, bende onunla zaman geçirmek istiyordum. Yaşadıklarımı unutmak.Arabaya bindiğimizde babamı arayıp otelde olacağımızı haber verdim
"Okul ne olacak?" Dedi
"Farkında mısın bilmiyorum ama sınavlarımız bitti, tatile girdik. Üstelik bir tane bile kaldığım ders yok"
"Pekala, umarım tatil sana iyi gelir, kaç gün kalacaksın?"
"Üç gün ayırdık, Poyraz'ın halletmesi gereken şeyler var okulla ilgili. Daha fazla kalamıyoruz"
"Tamam yurdunu arayıp haber vereyim, senin kaydını alsınlar" deyince sitem yaptığını düşünerek cevap verdim,
"Baba sadece üç gün kalacağız! Ömür boyu orada kalacak değilim ya!"
"Tamam kızım git işte, geldiğinde yeni evin hazır olur" dediğinde kalbime bir şey değmiş gibi oldu ya da adrenalin vücudumda çok hızlı bir akıntıya kapıldı..! Yeni ev mi demişti?
"Bana ev mi aldın??"
"Evet annenle sana" deyip güldü, bir anda bütün hayat enerjim sıfıra düşmüştü
"Annemle mi?"
"Şaka yapıyorum, senin bu saflığın kime çekti Tutku?" Kahkaha patlattı "Hadi iyi eğlenceler" deyip telefonu kapattı. Şu anda gözlerimin parladığına yemin edebilirdim.Poyraz da babamın dediklerini duymuş olacak ki bana bakıp gülümsedi "Artık seni on ikide bırakmak zorunda kalmayacağım ha?"
Bende gülümsedim "Bende sana kapıda veda etmek zorunda kalmayacağım"
Direksiyonu bırakıp gözünü yoldan ayırmadan eliyle yüzümü kavrayıp kendine yaklaştırdı ve dudağımdan sertçe öpüp bıraktı. Ben korkudan "Poyraz ne yapıyorsun?! Kaza yapacağız!" Diye bağırırken, o benim cümlelerim arasına kendi kelimelerini sığdırdı "Seni çok seviyorum!"
"Biliyorum" deyip güneş gözlüklerimi taktım
"Çok bilmiş, gibi bir şeyler mırıldanıp radyonun sesini açtıArabadan inip otele giriş yaptığımızda Nergis'in burada nasıl tatil yaptığına şaşırdım açıkçası. Bu parayı bulmuşlardı? Sıkıntıda diye biliyordum. Ayaz'la tanışıyordu.. Onunlaydı.. Ne bileyim garipti işte, Nergis gibi değildi.
Odamıza çıkıp valizimizi kenara fırlatıp kendimizi yatağa attık. Yol bizi yormuştu buna rağmen Poyraz uykulu sesiyle "Birazdan bikinini giymiş kapının önünde ol" dedi
Sırıttım "Saçmalama, görevdeyiz. Resmen görevimden faydalanıyorsun"
"Sende faydalansan iyi olur hanımefendi" dedi kafasını yastığa iyice gömerken, onu yanağından öpüp derin düşüncelere daldım. Nergis bana 'Hastanede ki çocuk' hakkında neler anlatmıştı?Poyraz'ın evinde kaldığımız gece...
"Dün eskiden Almanya'da olan bir arkadaşımın ağır bir hastalığı olduğunu ve İstanbul'da olduğunu öğrendim, o Adolf'un üvey kardeşi aynı zamanda.. Uzun zamandır konuşmuyorduk. Beni çağırınca hızlıca buraya geldim ve gerçekten üzüldüm. Adolf'un annesi iki adamla birlikte olmuş ve iki çocuğu var. Çok gıcık bir annesi vardı hatırladığım kadarıyla. İki oğluylada pek ilgilenmezdi ama artık Adolf'un babasıyla evli. Almanya'dalar. Bu yüzden o iki kardeş büyük kavga etmişlerdi.. Adolf'un burada olduğunu sanmam.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz hiç bitmesin
Teen FictionBu hikayeye başlayıp; elinden bırakamayan, bir günde tüm hikayeyi bitiren ve hatta derste okurken yakalanan, otobüste okurken ineceği yeri kaçıran, sınav haftasında başladıysa hiç birine çalışamayan, annesinden sürekli 'bırak artık şu telefonu' repl...