Anneme onu sonra arayacağımı söyleyip telefonu kapattım. Bilekliği daha çok inceledim. İnci de kimdi? Sevgilisi falan mı? Sevgilisi olmasın ya nolur olmasın...
Çok değerli olduğunu falan söylemişti. Ya öyleyse? Büyük bir hüzünle bilekliği onarmaya koyuldum. İşim bittiğinde yeni gibi olmuştu. Belki verirken bu kim diye sorabilirdim. Nergis gelmeden de uyudum.
***
(Multimedia: Kapalı Havuz)
Erkenden kalkıp mayolarımı denedim. Her şey oldu, tam olması gerektiği gibi. Sonrada havuzda bekler alıştırma yaparım diye Nergis uyanmadan evden çıktım. Kapalıya doğru yürüdüm.
İçerisi oldukça sıcaktı. Birinin duştan çıkmış olabileceğini düşündüm. O sırada biri kolumu tuttu!
Arkamı döndüm. Bu Poyraz'dı.
"Bu saatte burada ne arıyorsun? Kursun başlamasına bir saat var" dedi
Saate baktım, "Haklısın ama ev çok sıkıcı" dedim sonrada avucumdaki bilekliği gösterdim
Beklenmeyen bir şekilde beni kolumdan tutup şezlonga otutturdu. "Çok teşekkür ederim" dedi
"Bir şey değil. Kolaydı" dedim
"Çok önemli bu bileklik. Gerçekten"
"Biliyorum. İnci... İnci kim?" Diyebildim sonunda
Hiç cevap vermedi ve kalkıp havuza doğru ilerledi. Cevap alamayınca onun yanına, havuz kenarına gittim. O da kenara oturup ayağını suya sokmuştu. Yanına oturup aynısını yaptım.
"Çok meraklı olma" dedi
"Ne alaka sadece dikkatimi çekti"
Suya atladı sonrada bir kaç tur yüzüp yanıma geldi. O sudaydı bende suyun kenarında suya ayağımı uzatmıştım. Bacağımın yanına geçti,
"Mayo almışsın bakıyorum" dedi
"Evet sonunda"
"Hadi bir işe yarasın!" Diye bağırıp beni bacağımdan tutup havuza çekti!! Bende çığlık attım. Üzerimde tişört vardı ve sırılsıklam olmuştum. Şoku atlatmam iki dakika sürdü. Sonra sudan çıkıp "Pislik!" Diye bağırdım. Güldü ve su attı.
Su atılmasından hiç hoşlanmam. Bende ona karşılık verdim, gülmekten tonla su yutmuştuk zaten. Ona bunu söyleyince kabul etmedi, güya hiç su yutmamış. Bende kafasını suya batırdım. Çıkınca yapacağı şeyden çok korksamda batırmaya devam ettim. Sonra bir anda çıktı bende kaçıp ona su attım. Gülmekten ölüyordum! Bir an bir sessizlik oldu ve gülme sesim yankılandı. Kafamı çevirip kapıya doğru baktım. Eyvah!
Kapıda Yekta'yla Gece vardı. Tam adamlarımız... Ben bitmiştim. İki yüzlü gibi davranıyordum ve onlarda öyle düşünüyordu. Belki de bana kendi aralarında yüzsüz iki diyorlardı. Hemen arkalarında Doruk Barış ve Nergis duruyordu. Aslında onlar... Buraya gelmeye çalışıyorlardı sanırım. Barış havuzun kenarında durdu
"Benim kızıma bulaştın Poyraz Bey" dedi, güldü
Kapıya baktım, Gece'yle Yekta gidiyordu. Arkadada Nergis...
"Biz biraz eğleniyorduk" dedi Poyraz
"Farkettik" dedi Barış. Doruk'la güldüler sonra,
"Nergis'i bana ayarlasana" dedi
Barış'a mı??!!
"Kız rezil falan ama fena da değil yani" diye devam etti
Doruk'a döndüm, tepki yok
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz hiç bitmesin
Teen FictionBu hikayeye başlayıp; elinden bırakamayan, bir günde tüm hikayeyi bitiren ve hatta derste okurken yakalanan, otobüste okurken ineceği yeri kaçıran, sınav haftasında başladıysa hiç birine çalışamayan, annesinden sürekli 'bırak artık şu telefonu' repl...