26.bölüm: Bazı hisler mutlu ederken, bazıları çok acıtırmış

19.7K 524 14
                                    

Biraz geç yazıyorum kusura bakmayın şu aralar çok yoğunum.. Bu arada yeni okuyucularıma da teşekkür ediyorum, beni çok mutlu ediyorsunuz
Keyifli okumalar..

Orada öylece kalıp Poyraz'ın Bora'ya vurmasını izlemiştim. İçim acımadı değil tabii. Bora sonuçta... Yani yakın arkadaşım olmak isti- yakın arkadaşımdı, evet.

Beni öpmüştü, Poyraz sinirini şimdi çıkarıyor olamazdı. Bu başka bir şeyin siniriydi. Özgür'ün siniriydi bu.

Özgür ne alaka ki? Özgür Poyraz ve Bora üçlüsünün ne ilgisi var?

***

Yağmur şiddetini gitgide arttırıyordu. Okuldan eve yürüme fikri ilk başta mantıklı gelmişti ama şimdi hiçte öyle olmuyordu. Poyraz'a baktım. Oda üşüyordu, beline sıkıca sarıldım. Gülümsedi

Okul çıkışı Poyraz yürüyerek eve gitmemizin sakinleşmesi için faydalı olacağını söylemişti bende yemiştim ama hala burnundan soluyor.

"Gerçekten özür dilerim ama Bora hakketmişti. Arkadaşım değil o benim, artık değil. Ayrıca Rüzgar'ın umarım aklı başına gelmiştir. Birinin suratına bir yumruk indirmesi gerekiyordu" dedi bir anda

"İyi de Rüzgar ne yaptı ki? Neden yumruk yemesi gerekiyordu?" Diye savundum, yaptıklarını onaylamayacaktım
"Seninle çıktı Tutku. Yetmez mi?"
"Ama artık konuşmuyoruz bile! Abartıyorsun" bağırdığımı farkettim benimde bir patlama noktam vardı yani
"Sana orda ne dediğini unuttun mu?!"
"Ne demiş?!"
"Sıradan düşeceksin bilmemne.. O" Bir an sustu "Ağzımı bozacaksın"
"Ya bir laf için o yumruğu yemesi mi gerekiyordu? Hemde sınıfın önünde! Hocanın önünde! Üstelik hiçte yersiz bir cümle değil. Ben senin için sırada en uca gittim!"
"Sen bana nasıl onu savunursun?!" Bir anda o da sesini yükseltti
"Ya ilişkimizin ilk gününde yaptığına bak! Savunmak değil bu!" Diye kendimi savundum bu sefer
"Asıl sen ilişkimizin ilk gününde yaptığına bak! Bana eski çıktığın... O çocuğu savunuyosun"
"Onu savunmuyorum, ama sen suçlusun ve güçlüsünde"
"Evet güçlüyüm var mı!" Diye bağırdı
"Biliyor musun Poyraz, Ben otobüse veya taksiye binsem daha iyi olacak" dedim yönümü değiştirirken
"Bence de Tutku, bin"

Hızlıca yürüyerek durağa geldim. Şansıma otobüs erkenden geldi, camdan Poyraz'a baktım. Bir kaç küfür savurdu. Sonra otobüs hareket etti.

Eve geldiğimde annem sürekli ders çalışmamı söyleyip duruyordu. Sınavlar yaklaşıyor bilmemne. Daha yeni hastaneden çıktım sayılırdı! Cicim ayları bitmişti demek. Bende onu daha fazla dinlememek için odama gidip matematik çözmeye başladım. Aklımda hep Poyraz vardı, nasıl gidecektik böyle? Her gördüğünü her konuşanı dövecek miydi? Peki ya herkesin benden nefret etmesi? Ya Rüzgar? Onu hala öğrenememiştim. Her şey üstüste geliyordu şu sıralar, bizim birlikte olmamıza denk geliyordu nedense

***

Sabah zorla uyanıp evden çıktım. Servise bindiğimde Poyraz'ın olmadığını farkettim. Nergis'in yanına oturdum, o sırada gözüm Beren'e takıldı. Her şey onun yüzündendi işte! Her şey! Nefretimi gizlemeye çalışarak pencereye baktım, Özgür değil miydi o?

Servis yavaşlayıp durdu. Özgür servisin kapısından yavaşça çıkıp ön koltuğa oturdu. Kısacık okul eteği altına siyah botlarını giymişti ve çok güzeldi. Evet Özgür cidden çok güzel bir kızdı ama kimdi?
Demek evimizde yakındı.

"Sen o tarafta mı oturuyorsun?" Dedim servisten inerken
"Evet yeni taşındık. Eski ev sahibiyle sorunlarımız vardı, okuluda değiştirdim işte"
"Sen bu okula yeni mi geldin?!" Diye aşırı bir tepki verdim
"Evet neden bu kadar şaşırdın ki?" Dedi

Yaz hiç bitmesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin