(Multimedia:Umut)
"Neden bu kadar istiyorsun, benimle olmayı?"
"Seni sevdiğim falan yok. Öyle düşünme. Beni kimse reddedemez, bunu kabullenmem"
"Neden yapacağım bunu?"
"Rahat uyuyabilmek için. Gece senin yakın arkadaşın değil mi? Onun üzülmesine katlanabilecek misin?"
Şimdi anladım. Gece'nin benim yakınım olduğunu sanıyordu. Gerçeği bilmiyordu... Ama eğer bunu bilse o zaman Nergis'e bir şey yapardı... Ne yapacaktım? Bir kaç gün sürerdi, çıkmamız. Sonra benden ayrılmış gibi yapardı kurtulurdum. Kimse zararlı çıkmazdı...
"Tamam" dedim sessizce
"Bu konuşmamızı kimse bilmeyecek" kolumu sıktı
"Tamam, bırak şu kolumu!"
"Tamam sevgilim, bıraktım"
"İğrençsin" deyip binanın karanlığından kurtulmak için dışarı çıktım. Yine de karanlıktı dışarısı. Her yer karanlıktı... Arkamdan bana baktığını hissettim.
"Biraz hava alıp sonra gideceğim eve" dedim açıklama yapma gereği duyarak
"İyi, ha bu arada dikkatli ol" göz kırptı. İçimde bir dalga o an süzüldü
Nefret böyle bir şey olsa gerek.
Hızlı hızlı sitenin içinde dolanmaya başladım. Yere bakıyordum, ne yapmıştım ben...Ah!!
Omzum birine çarptı. Tabi o kadar hızlı yürürsem... Kafamı kalırıp baktım,
Poyraz.
"Özür dilerim, iyi misin?" Dedi yavaşca
"İyiyim sağol" deyip yoluma devam ettim
"Dur. Neler oluyor?"
"Hiçbir şey" yapmacık yapmacık gülümsedim
"Sana söylemem gereken bir şey var..."
"Aslında acelem var. Eve çıkmam gerek" dedim çünkü bir şey derse... Korkuyordum. Bora'ya söz vermiştim
"Söylemezsem olmayacak" derin bir nefes aldı. Yanına gittim
"Benimde sana söyleyecek bir şeyim var aslında. İlk sen söyle"
"Ben... Yekta'yı ben dövdüm..."
"Ne?!! Neden yaptın bunu?!"
"Seni rahatsız etmişti, konuştuğumuz zaman söylemiştin"
"Benim için mi? Çocuğu mu dövdün iyi de neden?!"
"Ben... Sanırım kıskandım. Sen haklıydın ve bunu ilk kez birine itiraf edebiliyorum, çok garip"
O soğukkanlı çocuktan böyle şeyler duyunca...
"Sana demiştim" deyip güldüm
Eimi tuttu, "Ben senden hoşlanmışım sanırım, daha az zaman oldu falan ama... Sen bir başkasın Tutku. Güzelsin, adın bile güzel. İyisin, düşmanlarına bile iyi. Safsın, sinirimi bozacak kadar. Benim içinsin sen. Benim için gelmişsin gibi... Şunu unutma, kimse seni üzemez, canını yakamaz. Ben buradayken kimse bir şey yapamaz. Yekta hiç. Bora elini tutamaz bir daha. Ben burdayken o el benimdir" gülümsedi
Ona şaşkınlıkla bakakaldım. Bu söyledikleri hayatımda duyduğum en güzel şeylerdi. En güzel kelimeler, en güzel ağızda toplanmış bana sunuluyordu. Sızlayan koluma baktım, Bora. Kuzenime ve pek sevmesem de Gece'ye bir şey yapabilirdi. Ondan her şeyi beklerdim. Kimse bilmeyecekti. Ben nasıl bir yere düştüm ya. İçimden bir ses sarıl ona diyor, koluma bakıyorum ve nefretle doluyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz hiç bitmesin
Teen FictionBu hikayeye başlayıp; elinden bırakamayan, bir günde tüm hikayeyi bitiren ve hatta derste okurken yakalanan, otobüste okurken ineceği yeri kaçıran, sınav haftasında başladıysa hiç birine çalışamayan, annesinden sürekli 'bırak artık şu telefonu' repl...