13.bölüm: Kopan şeyler

23K 642 36
                                    

"Hava serin üşümüyor musun?" Dedi Yekta sırıtarak
"Ne yani sen Bora... Sen Bora'yla iş birliği mi yaptın?!"
"Yapamaz mıyım? Siz çok mutlu görünüyorsunuz?"
"Yekta benimle gel" diye bağırıp kolundan çektim ve yolun karşı tarafına kadar çekiştirdim. Bora'yla Poyraz orada tek başlarına kalmışlardı.

"Sen ne zamandan beri bunu yapıyorsun? Beni depoda öpmeye çalışırken gördün, kurtarmaya çalıştın..."
"Konser günü yanına gelip konuşan gerçek Bora'ydı. sonra onunla konuşup bu planı yaptım. Hepsi oyunun güzel bir parçasıydı, yediğim yumruk bile. Bak saçma biliyorum ama ben seni seviyordum ve sen Poyraz'la... Sen onu seviyordun. Buna katlanamazdım ki. Bende Bora'yı çok zor ikna ettim ama yardımcı olmayı seçti ve seni önceden tanıyordum. Nergis'le konuşurduk sen gelmeden önce. Yardımcı olacaktı bana seninle çıkmamız için ama şansa bak ki Bora daha yardımcı oldu"

Şimdi her şey açığa kavuşuyordu, Nergis'le Yekta'nın fısıldaşmaları bile

"Bora değil yani? Planı sen mi yaptın? Bora'nın beni istediği falan yok? Reddedilmekten korktuğu, o yüzden benimle çıktığı yok?"
"Evet, Bora öyle bir insan değil, bunu özellikle sana söylememi istedi"
"Yalan söylüyorsun! Eğer sen planlamış olsaydın beni tehtid ederken Gece'yi kullanmazdınız. Gece'yle aramın bozuk olduğunu biliyorsun"
"Haklısın Nergis'i kullanmalıydık. Ama öyle olsa Bora'dan asla ayrılamazdın korkudan. Amaç buydu, bir süre sonra ayrılman ve bana gelmen. Seni kurtaracaktım ondan, seni tehtid ettiğini öğrenmiş gibi yapacaktım ve sen kurtulunca ben kurtardım diye benim yanıma gelecektin. Ama aptal Bora işte! İzin vermedi bunu yapmama" dedi, ona anlamsızca baktım, bu çocuk çok film izliyor olmalıydı.
"Senin kadar iğrenç bir insan görmedim!" Diye bağırıp yanağına bir tokat geçirdim

Hayatımda ilk defa bir insana tokat atıyordum. Yekta olduğu yerde kalmıştı ve eliyle yanağını okşuyordu.

"Bu mu verdiğin karşılık? Seni deli gibi seviyorum ve bu mu senin verdiğin karşılık?!" Diye bağırdı Yekta
"Ne yapmamı bekliyordun?! Bora'nın beni tuvalette zorla öpmeye çalıştığı gibi seni mi öpseydim?! Ne yaşadım biliyor musun? Ne kadar ağladığımı ve korktuğumu biliyor musun? Bunu ona yaptırdın! Bu mu senin sevgin aptal?"

Yekta bana gözlerini kısmış anlamsız anlamsız bakıyordu. Kabarık sarı saçlarını geriye doğru itti ve bana iyice bir baktı.

"Seni öptü mü dedin?" Dedi
"Evet! Ve..." Diye devam ediyordum ki Yekta'nın karşı tarafa geçtiğini farkettim. Bende oraya gitmek için arabaların geçmesini bekliyordum. O sırada karşı tarafı izledim

Yekta koşarak yanlarına gitti ve Bora'yı yakasından tutup ağacın gövdesine hızlıca ittirip yasladı. Refleks olarak hızlı bir çığlık attım sonrada elimle ağzımı kapattım. Ne oluyordu?

Yekta Bora'ya sert bir yumruk indirdi, sonra tekrar yaptı. Bir andan da bağırıyordu
"Ben sana öp mü dedim?!! Sen kimsin de onu öpersin!! Şerefsiz neden yaptın bunu?! Arkamdan oyun mu oynadın?" bir yandan bağırıp bir yandan vurmaya devam ediyordu. Ne yani Yekta öpmesini söylememiş miydi ona?

Gözlerimle olayı takip edip arabaların hala geçmesini beklerken ağladığımı hissetmedim bile. Onlara dikkatle baktım

"Yeter artık!" Diye bağırdı Poyraz Yekta'ya doğru ilerlerken "Çocuğu öldüreceksin!"
Yekta Bora'nın yakasını bıraktı ve Bora sürüklenerek ağacın altına attı kendini.

"Sana mı soracağımı düşündün? Sana neden sorayım ki? Sen kimsin?" Yekta hızlı adımlarla Poyraz'a doğru yürüyordu.

"Hep senin yüzünden zaten!" Deyip Poyraz'a sıkı bir yumruk attı. Ben yine refleks olarak bir çığlık attım ama her şeyi burdan izlemek çok zordu. Arabalar çok seri geçiyordu. Gözlerim ağlamaktan bir şey göremiyordu bile. Kendimi yola atıp koşmaya başladım o sırada Poyraz'ın bağırışı kulağımda çınladı "Tutkuu!!!" Arabalara doğru döndüm. Sanki her şey ağır çekimde ilerliyordu. Arabanın farları zaten bulanık olan gözümü iyice kör etmişti. Bana doğru hızlıca geliyordu bense birazdan olacak olan şeyi sindirmeye çalışıyordum...

Yaz hiç bitmesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin