45.bölüm: Ateşle Barut

11.3K 357 71
                                    

Uyandığımda Poyraz giymiş olduğu gömleği çıkarıyordu, bende ayağa kalkıp yanına gittim ve yanağından öptüm.
"Günaydın" dedim neşeli bir sesle
"Sanada" dedi, soğuktu sanki, buna aldırmadım
"Kahvaltıya hemen gidelim, çok acıktım" dediğimde bana bakmıyordu
"Ben kahvaltı yaptım" dedi
"Nasıl yani?"
"Ne nasıl Tutku? Yaptım işte"
"Beni uyandırmadın mı?"
"Gece geç geldiğini düşündüm. Uyandırmak istemedim"
"Pekala. Bana eşlik edersin değil mi?"
Derin bir nefes aldı ve "Ederim" derken verdi
"Tamam o zaman ben üstümü giyiniyorum" derken yine neşeli olmaya çalışıyordum, dün akşam yüzünden böyle soğuk olmalıydı..

Üstümü giyinip çıktığımda Poyraz telefonumu uzattı "Nergis aradı, onlarla buluşacağız" dedi
"Neden ki?"
"Yani neden birlikte olmayalım ki? Zaten aynı oteldeyiz, birbirimizden haberimiz var"
"E akşam yemeği için ikimize yer ayırtacaktın?" Dedim, son çırpınışlarımdı bunlar
"Gerek yok" dedi sadece, o kadar soğuktu ki
"Poyraz bunu dün akşam yorgun olduğum için yapıyorsan.."
Sözümü kesti "Bir şey yaptığım yok, hadi hazırsan çıkalım"

Hiçbir şey demeden gidip komidinin üzerinde duran çantamı aldım "Hazırım"

***

Açık büfeye indiğimizde Nergis'i yemeklerle boğuşurken gördüm. Saçlarına ne olmuştu öyle?
Poyraz'ı bırakıp yanına gittim "Saçını mı kestirdin?"
Beni gördüğünde biraz ürktü, sonra sakince bana dönüp "Günaydın" dedi
"Sana da günaydın, saçların?"
"Ha evet" dedi "Biraz renk ve şekil değişikliği"
"Biraz mı? Nergis saçını maviye boyamışsın?"
"Evet, bence gayet güzel oldu zaten kısaydı, biraz daha kısalttım. Üstelik tamamen mavi değil, abartma"
"Herneyse" etrafıma bakındım "Yeni mi kahvaltı yapıyorsun? Bende yapacağım şimdi"
"Tamam, dışardaki masada oturuyoruz, oraya gel"
"Peki.." Diyebildim, gitmesem olmuyor muydu?

En son tabağımı doldurup masaya yöneldim, Poyraz kahvaltı yapmasına rağmen şuan tatlı yiyordu, obur. Nergis de tabağına gömülmüştü, yanında da Savaş oturuyordu. Nasıl bir saçmalıktı bu? Neden aynı masada oturuyorduk biz?..

Masaya gidip Poyraz'ın yanındaki sandalyeyi çektim
"Gece yorucu geçti heralde?" Dedi Nergis kıkırdayarak
Poyraz ona baktı ve hiçbir şey demedi, bende ona baktım ve yine hiçbir şey demedim.
"Anladıım" dedi Nergis daha çok üstümüze gelerek, en son dayanamayıp tam bir şey diyecektim ki Poyraz "Öyle bir şey olmadı Nergis" dedi
"Ve olsada seni ilgilendirmez" diye ekledim
"Tamam anladık, ne kadar sinirsiniz"
"Nergis çok üstlerine gitme bence, kavga etmiş gibiler" dedi Savaş, ne geçiyordu bunun aklından? Tahminde bulunmasa daha iyi olacaktı
"Kavga falan etmedik" dedim Savaş'a bakıp, alttan alta sırıttığı belli oluyordu
"Kavga etmeye fırsatımız olmadı" deyip güldü Poyraz "Tutku geç geldi odaya"
"Öyle mi?" Dedi Nergis "Yoksa Savaş'la mıydın?" Kahkaha attı "Sağolsun, o da geç geldi" dedi, trip atıyordu bir yandan
Yutkundum, kızarmış bile olabilirdim ki bu çok kötü olurdu "Yok ona hiç rastlamadım"
"Ben seni gördüm" dedi Savaş, lanet olsun!
"Ya öyle mi?" Dediğimde Poyraz'ın bakışlarını üzerimde hissettim.
"Evet, belki sarhoş olduğundan hatırlamıyorsundur. Seni odana kadar bırakmak zorunda kaldım, resmen yürüyemiyordun"
Bir kahkaha patlattım "Güzel senaryo, dün hiç içmedim" dedim ciddileşip, niye böyle şeyler uyduruyordu?
"Evet iyi senaryo yazarım ama dünkü senaryo değildi" o da güldü
Masanın altından ayağına vurdum, ne saçmalıyordu?
Poyraz bana döndü "İçtiğini bilmiyordum"
"İçmedim zaten, Savaş biraz şakacı bir insan sanırım"
Savaş kıkırdamaya yakın bir şekilde sessizce güldü
"Ee yazın ne yapacaksınız? Okul tatil oluyor?" Dedi Nergis, ortamı az da olsa yumuşatmıştı
Poyraz'a döndüm "Bir planımız var mı?" Dedim masanın altından elini tutarak
"Senin var mı bilmem ama benim yok" deyip elini yavaşça çekti.. Bu daha ne kadar sürecekti?
"Aslında benim güzel bir fikrim var" dedi Nergis "Antalya'ya gidip nostalji yapabiliriz? 'Nostalji Tatili!'" Sırıttı "Sitedeki herkesi çağırır güzel bir kaç hafta geçiririz, üniversiteye gidince yaparız demiştik. Unuttunuz mu?"
Bu gerçekten çok hoş bir fikirdi, Poyraz'la anılarımızın olduğu yerler hep oralardı "Bence güzel" dedim
"Ben ablamı görmeye gidecektim, o da Antalya'daymış" dedi Poyraz "O zamana denk gelirse orada görüşürüz"
"Abin Amerika'da değil mi? O gelecek mi siteye?" Dedi Nergis
"Bilmem belki o da gelir, bütün aile orada olacağız bu sefer"
"E harikaymış, Tutku sende gelirsin. Annemde kalırız. Su haftaya sbs ye girecek, ona da iyi gelir" Nasıl Yeşim Teyze'de kalacaktım?
"Bana uyar" dedim yine de
"Bana da uyar" dedi Savaş, ona ne uyuyordu? Niye oradaydı?
"Yalnız bu bizim siteye özel yani biz sadece eskilerden kişilerle olacağız" dedim
"Tutku? Ne saçmalıyorsun? Savaş'ta orada olacak" dedi Nergis ve eğilip Savaş'ı öptü, inanamıyorum ya? Nasıl bir duruma düşmüştüm ben..
"Ee bu gün ne yapıyoruz?" Diye devam etti Nergis "Denize gireriz değil mi?"
"Gireriz" dedi Poyraz "Zaten ben yarın döneceğim, bu gün biraz kafa dinlemem gerek"
Hızlıca Poyraz'a döndüm "Ne demek yarın gideceğim? Hani üç gün kalacaktık?"
"Sıkıldım Tutku, başka nedeni yok" deyip ayağa kalktı
Bende arkasından hemen ayağa kalktım "Sana inanmıyorum, burada tatil yapıyoruz!"
"Yapamıyoruz mu demeliydin acaba?" Dedi sesini yükselterek
"Ya sadece bir gece yorgunum dedim diye mi? Abartıyorsun"
"Yorgunken de mi içki içebiliyordun sen?"
"Savaş'ın dediğine mi inandın?" Savaş'a baktım "Ona doğruyu söyle"
"Emin misin?" Dedi Savaş ayağa kalkarken, ne diyeceğimi bilmiyordum, yani neyi söyleyecekti tam kestiremiyordum bile, doğru olan neydi ki?
"İçmediğimi biliyorsun" dedim
O sırada Poyraz bize bakıp "Tamam ben odaya çıkıyorum, bunu daha fazla tartışamayacağım" dedi ve gitti
"Sizin neyiniz var?!" Dedi bu sefer Nergis "Niye iyi anlaşamıyorsunuz? Ben meyve bölümüne gidiyorum, o sırada sorununuzu çözün" deyip o da gitti, Poyraz'ı sakinleştirmeye çalışacağını tahmin ettim. Meyve falan yemezdi o
"Beni rahat bırak artık" dedim Savaş'a dönüp "Ne saçmalıyorsun? Ne içmişim ben?"
"Viski, sana anlatmama izin vermediğin hikayesi olan içki"
"İyi de sarhoş mu oldum ben? Gecemi seninle mi geçirdim? Nasıl yalanlar bunlar? Üstelik Nergis'in yanında?"
"Onunla sadece takılıyoruz, anlarsın ya. Öyle sevgili falan değiliz yani" dediğinde ona sinirle baktım
"O dediğin benim kuzenim!"
"O halde sende kuzeninin sevgilisini öpmeseydin"
"Sen beni öptün! Lanet olsun"

Yaz hiç bitmesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin