(Multimedia: Nergis)
Nergis bir anda beni görünce şaşırdı, "Tutku ne işin var senin burada? Evde değil miydin?"
"Asıl sen evde değil miydin?"
"Şimdi yanınıza geliyordum" dedi. Yalana bak!
"Neyse" deyip asansöre bindim.
Eve girdiğimizde herkes uyumuştu. Bizde pijamalarımızı giyip sessizce odaya gittik. Ben hiçbir şey demeden yattım. Çok sinirliydim Nergis'e.
"Uyumasana kızım sohbet ederiz. Sevdin mi bizimkileri?" Dedi heyecanla
"Hıı iyiler iyiler"
"Sence Umut mu daha tatlı yoksa bizim sarışın bonus mu? Yani Yekta mı?"
"Bence hiçbiri"
Bu kadarda olmaz ki ama ya! Nergis benden soğu deyip duruyor gibiydi yani
"Ben sana bir şey soracağım" dedim
"Sor tabii"
"O yüzsüz dediğiniz çocuğun aslında adı ne?"
Bu soruyu hiç beklemiyormuş gibi yüzüme baktı sonra iç çekip cevap verdi,
"Poyraz"
Ha bundada mı yalan söyleyecekti yani?! Ben biliyordum onu nasıl altedeceğimi
"Arkadaşları ona Meriç derken duydum" dedim. Heh bana yalan söylemekmiş...
"Meriç'te aynı zamanda. İki ismi var, Poyraz Meriç Soysal. Adı soyadıyla tam olarak bu ama arkadaşları Poyraz der genellikle. Garip"
Bak bu cidden garipti işte. Bana Meriç demişti...
"Neyse iyi geceler Nergis"dedim ve uyumaya çalıştım.
***
Yeşim Teyze yine bağırıyordu "Kalkın hadi! Bu gün etkinlik günü!"
Etkinlik mi?! Bunu tamamen unutmuşum. 12 de başlıyordu ve saat şuan 11 buçuk. İlk günden geç kalacağım diye telaşlı telaşlı çantamı hazırladım. Havlu falan aldım işte. İçimede bikinimi giydim. Nergis'te eşofman giymişti. Birlikte bir şeyler atıştırıp evden çıktık.
"Seni kapalıya kadar bırakayım" dedi Nergis
"Yekta hangi etkinlikte?" Diye bir soru çıktı ağzımdan... Nasıl çıktı, neden çıktı bende hiç anlamadım
"Yekta'yla ilgileniyoruz bakıyorum??" Al işte
"Nerenden anladın Nergis ya?! Ne alaka?"
"Tamam tamam kızma basketbolda o"
"Ha iyi" diyebildim. Neden sorduysam zaten
Nergis'le etkinlik yerlerinden çıktıktan sonra kafeteryada buluşalım diye sözleştik sonrada ben kapalı yüzme havuzunun kapısından içeri girdim... Hadi bakalım
Şezlonglarda oturan mayolu kızlar kafalarına bonelerini geçirmeye çalışıyorlardı. Çoğu benim yaşımda yada benden büyüktü. Bazıları duştaydı. Kafamı çevirdim, hemen yanda erkekler oturuyordu. Zaten bende tam kendime onların nerede oturduğunu soracaktım.
Bir şezlonga oturdum ve havlumu çıkarıp yanıma koydum. Sonra telefonumu çıkarıp çaktırmadan erkeklerin olduğu yere baktım. Yani şey için... Şey... Poyraz orada mı diye sanırım
Hıh gördüm orada biriyle konuşuyor. Beş kişi falan var erkek olarak. Kızlardada benle birlikte altı. Erkeklerin hepsi oturmuş sohbet edip şakalaşıyorlardı. Hayır yani neye gülüyorlardı ki bu kadar? Kızlarda sohbet ediyordu. Bende zavallı gibi bir şezlonga oturmuş telefonumun kilit ekranını açıp kapatmakla uğraşıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz hiç bitmesin
Teen FictionBu hikayeye başlayıp; elinden bırakamayan, bir günde tüm hikayeyi bitiren ve hatta derste okurken yakalanan, otobüste okurken ineceği yeri kaçıran, sınav haftasında başladıysa hiç birine çalışamayan, annesinden sürekli 'bırak artık şu telefonu' repl...