TANIŞ

122K 2.8K 716
                                    

"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü... "

İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens

Son model bir telefon, sizi her yerde bulabilen insanlar; kornaların gürültüsü, trafiğin görüntüsü; bitmek bilmeyen televizyon programları... Hayatınızda en az bir kez bunlardan şikayetçi olup , keşke eski devirde yaşasaydım demişsinizdir. İşte okuyacağınız bu hikaye tam da o zamanlardan size sesleniyor. Kurulan bir tek cümlenin kıymetli olduğu, verilen sözlerin tutulduğu, bir seyahatin aylar sürdüğü günlerden geliyor.

~Sitaare

***

Bir vardı, iki yoktu. Çok azdı, az çoktu. Kor ateş, ateş yoldu. Bir nal sesi duyuldu, hançer etini buldu. Iki silah kuruldu, üç adam vuruldu. Sular duruldu, gönül yoruldu...

Gözlerinizi kapatın! Kapatın gözlerinizi! Hayal aleminde benim dünyama buyrun... Buyrun size göstereyim nasıldı bizim zamanımızda hayat, dağlar, denizler, şehirler nasıldı. Nasıl savaşırdı insanlar, nasıl severdi, nasıl yürür, nasıl koşar... Bir kadın hayattan nasıl yorulur, buyrun size göstereyim; bir yiğit can evinden nasıl vurulur.

Ama bu hikayede görmek istedikleriniz sonsuz mutluluk, derin sadakat, ölene değin mutlu yaşayacak sevgililer ise unutun gitsin. Zahmet edip sayfayı dahi çevirmeyin. Siz ne sanıyorsunuz Allah aşkına? Masal anlatacağımı mı? Üzgünüm, her şey farklı olsa da, insan aynı insandı... Hırsı, öfkesi, kini ve söz geçiremediği nefsiyle oradaydı.

Size anlatacağım Asude'nin hikayesi, insanlığın son nefesi. Sabredin, baştan sona her şeyi nakledeceğim... Peki ben bütün bunları nerden mi biliyorum ? Ben kim miyim ? Ben bazen bir nal sesi, bazen bir ağa nefesi, bir tokat acısı, Arslan'ın çakısıyım. Ben bir zincirin ucunda sallanan Yunus balığıyım.

Ben buraların efendisi, bu hikayenin ta kendisiyim !

Efendi.

*Gerçek kişi ve olaylarla bağlantısı yoktur. Tarihi bir değer taşımamaktadır ! Yazar Cadillac değil, at sürmek istediği için fi tarihini seçti.

EŞKIYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin