'Basit bir kadın işte Ceren. Tutunacak dal olmuş, boşversene, eline para verip git dediğinde arkasına bile bakmaz.'
'Annem gibi konuşmayı keser misin? O kız senin sevgilin olarak gelmedi buraya' Ceren'in çıkışı ile bu kez Aren kaşlarını çatmıştı.
'Tabi ki sevgilim değil, bir gecelik bir kadın. Ona sarılıp uyuduğumu inanmıyorsundur sanırım'
'Sarılıp uyuduğuna da, onu öptüğüne de, hatta sana ilk dokunan kadının o olduğuna da inanıyorum. Şimdi, sadece dinlen.' Ceren yüzünü buruşturarak kendini dışarı atmış ardındaki adamın şaşkın halini bile es geçmişti. Cam bölmenin yanındaki duvara yaslanmış kıza ulaştığında ise onun merakla bakan gözlerine hafif ama kırık bir tebessüm göndermişti.
'İyi mi?'
'Gayet iyi pislik herif.'
'Uyandığı için sevinmemiş gibisin.' Hera kaşlarını havalandırarak kızın yüzünü süzdüğünde Ceren omuz silkip camın ardından ona sinirli bakışlar atmaya başlamıştı.
'Böyle bir duygusuz olarak uyanacağına bir kaç gün daha uyuyabilirdi.'
'Videoya tepkisi ne oldu?'
'Boşver. Sen, şey kaç gündür burada helak oldun. Bu anahtarı al ve bak bu da adres. Git dinlen.' diyerek Ceren cebinden çıkardığı kapıt ve anahtarı uzattığında Hera gülümsemesini büyütmüştü.
'Git dinlen mi? Hadi ama Ceren, unuttu demenin daha kolay bir yolu var. Direk olarak söylemen gibi. Onları cebine tekrar bırak çünkü her ne kadar yanında olamasam da burada kalacağım.'
'Seni üzer Hera. Kardeşim olacak duygusuzu tanıyorum.'
'Bana kalbinin eninde sonunda hissedeceğini söyledi. O krize girmeden bir kaç dakika önce üstelik. Üzebilir ama gitmeyeceğim.' Hera'nın kararlı hali ile Ceren gözlerini devirip derin bir nefes almıştı.
'Annemle tanıştığını anlatmıştı. Bir Serra Rollas daha kaldırabilir misin?'
'Daha acımasız olanları ile karşı karşıya kaldım ve ne şans ki hala yaşıyorum.' Hera'nın bedenini göstererek gülümsemesi ile Ceren usulca başını sallayıp ona bakan Liam'a dönmüştü.
'Birazcık toparlandığı an tepene atlayacağını biliyorsundur umarım?'
'Sevgili abini o kadar tanıdım merak etme. Başka doktor yönlendirdim, yine de takip edeceğim, ayrıca onu bazı şeyleri hatırlaması için zorlamaman gerektiğini bildiğini düşünüyorum.'
'Abim gibi davranırsa zorlamam.' Ceren tekrar camdan içeri bakışlarını çevirdiğinde adamın elini göğsüne yerleştirip kaşlarını çatmasını izlemişti. Hatırlamak için çaba içine girdiği öylesine belli oluyordu ki ama Aren'in içindeki canavar çıkmıştı yine gün yüzüne. Adam gözlerini aralayıp gel gibi bir işaret yapında Ceren'de iki bedenin arasından sıyrılarak odaya dalmıştı.
'Ağrın mı var?'
'Hayır, Sencar'ı ara bileti ayarlasın, Türkiye'ye dönüyorum.'
'Aren yeter. Ne tür bir ameliyattan çıktığın hakkında bir fikrin yok. Haşarı çocuk hallerin bana sökmez. Burada kalıyorsun, üstelik bir yılda ne oldu kimi öldürdün çetelesi bende yok. Oraya gittiğin anda belki kafana biri sıkacak'
'Ceren ara dedim.'
'Bende hayır dedim.'
'Sinirimi bozuyorsun' diyerek adam doğrulmaya çalıştığında kız hızlıca engelleyip bileklerini anında yatağa bağlamıştı.
'Aç lan şunu!'
'Burada kalacaksın Aren.'
'Beni çıldırtma, zaten başım ağrıyor, aç şunu evime gideceğim.'
'Duygusuz herif, ameliyattan çıktın diyorum. Beni sakinleştirici vermeye zorlama'
'Ceren!' Aren'in kükreyişi ile Ceren kaşlarını havalandırıp meydan okurcasına başını sallayarak metal kutunun içinden şırınga ve bir tüp alıp iğneye çektiği gibi anında enjekte etmişti seruma.
'Kendime geldiğimde soraca-'
'Sorarsın canım sorarsın o hesabı' Ceren suratını buruşturarak tekrar dışarı çıktığında yine iki çift gözle karşı karşıya kalmıştı.
'Bu adam insanı çileden çıkarır.'
'Yıllar önce öğrendim.' Liam'ın tepkisi ile Ceren'in ters bakışları adama döndüğünde Hera derin bir nefes alarak gözleri kapanan adama bakmıştı.
'Uyudu.' fısıldaması ile Ceren'in kıkırtısını duyduğunda ise gözleri şaşkınlıkla kıza dönmüştü.
'Bayıldı. O yatakda kendi isteği ile uyuması mümkün mü sence?'
'Hastanenin ayağa kalkacağı Aren Rollas'lı haftaya hoşgeldin diyelim o zaman' Liam son cümlesini de kurup uzaklaşmaya başladığında Hera'nın gözleri bir uzaklaşan adama bir de Ceren'e dönmüştü.
'Baygınken yanına girebilir miyim?'
'Çoğu zaman baygın olacak ama uyuz Liam'ın peşinden gidip bir öğreneyim.' Ceren'in de uzaklaşması ile Hera başını cama yaslayıp adamın haline bakmıştı.
Hatırlamıyordu, bu belliydi ancak Hera içindeki savaşa da engel olmuyordu. Adamın yüzünü daha yakından görmek için kalbi öylesine tekliyordu ki yüreğine laf geçiremiyordu işte. İzin çıksa da çıkmasa da görecekti adamı yakından. O Hera Amine idi. Amine soyadını taşıyan ailenin en dik başlı çocuğu ve yılıp yıkılmayı bilmeyen kızdı. Şimdi o adam orada yatarken mümkün olmasa da gidip arada sırada alabileceği kokuyu almak istiyordu. Ceren'in gülümseyerek kendine yaklaştığını fark edince o da gülümsemeye başladı.
'Fazla uzun değil ama girebileceksin yanına. Eğer onunla hatıran var ise anlat, beynine alttan işlemenin en iyi yolu budur.' Hera usulca başını sallayarak kapının kulpunu çevirdiği gibi daldı odaya. İlaç kokusunun daha yoğun esir aldığı bir oda olsa da şuan umurunda değildi. Yavaş ve korkak adımlarla Aren'e yaklaşıp derin bir nefes aldıktan sonra işaret parmağının dışını adamın yüzüne sürdü yavaşca. Kirli sakallarının tenine batması bile kızın kalbinin ferahlamasını sağlıyordu.
'Aren Rollas. Hayatımda tanıyabileceğim en inatcı ama en merhametli erkek. O damdan atlamama engel olan ama gözüme psikopatmış gibi görünen bir beden. Hep öyle olacağını sanırken şimdi neden kalbim hızlandı? Neden özlüyorum kokunu be adam? Beni kollarının arasına çekip sadece huzurlu bir uyku demeni neden özlüyorum? Bir kadın nasıl olurda bir bardak kahveden insanın kendine has kokusunu alır? Alıyorum işte Aren. Sana ilk dokunan karşı cins bendim, öyle söylemiştin. Dokundum işte, hatırlamana yetmez mi? Öptüğün ilk kadın bendim. Bu da mı yetmiyor. Benim dudaklarımdan dudağının sıcaklığı geçmemişken, sen nasıl silebiliyorsun? Çok mu uzayacak bu onu söyle bari. Sarılmayacak mısın bana? Kabus gördüğümde geçti demeyeceksen ne önemi var irkilerek uyanmamın. Saçlarımı okşamayacaksan, bana o gece baktığın gibi bakmayacaksan ne yapayım ben bu dünyadaki yaşamı diyorum kendi kendime. Sonra bakıyorum sana, tam o canım arkasından senin kapanmış göz kapaklarına bakıyorum ve hatırlamasa da hatırlayacak sonunda diyorum. Bunu nasıl başarıyorsun sen ya? O videoda beni gördüğünde hiç bir kare mi gelmedi gözünün önüne?' Hera hıçkırıklarını serbest bırakmaya yakın derin bir nefes alıp gözlerinin altını elinin tersi ile temizlemişti.
'Gelmesin Aren Rollas. İstediğin kadar hatırlama, ben her fırsatta bana umutla bakan adamın gözlerini tekrar görmeyi deneyeceğim. Rabbim şahit ki ölüme yürüyerek hayattan vazgeçen ben sen hatırlayana kadar o gözlerdeki umut olmak için durmadan çaba sarf edeceğim.' kızın hırsla konuşmasından sonra adamın kokusunu ciğerlerine çekmesi bir olmuştu. Gözünden yanağına süzülen bir damladan sonra adamın elini okşayarak odadan dışarı atmıştı ki kendini karşısında ona üzgün gözlerle bakan Ceren'e kırık bir tebessüm gönderdi.
'Bir karar verdim yardım eder misin?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
RomanceKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...