Huhu... Ben geldim... Medyadaki şarkı tam bölümlük vallahi... Ay ben bayıldım şarkıya :D İstemem hiç bir şeyi yeter ki yanımda sen ol derken ben sap olarakdan hiç kimseye diyemesem de olsun. Yine de güzel... Yine çenem düştü... Neyse sizi bölümle baş başa bırakayım :D Seviliyorsunuz...
'Ne demek vermesinler lan sıpa! Kızı yarı yolda mı bırakacaksın!'
'Yooo... Kaçırırım. Çok zor olmaz benim için' Haluk beyin gergin yüz hatları anında gevşerken başını da sallamıştı.
'Ha öyleyse tamam. Kaçırmana bile gerek kalmaz. Kız bizim kızımız. Ne oluyorlar da vermiyorlarmış. Sen git yarın anlat. Eksiksiz. Ne isen kim isen hepsini dök ortaya.'
'Yani doğru yoldasın demek bu?'
'Hem de en doğru yoldasın oğlum. Sevdik diyip ailesini es geçmen yalnış olurdu.' Aren başını salladığında hepsi ayaklanarak tekrar inmişlerdi aşağıya. Adam daha koltuğa oturmadan Hera'nın elini tuttuğunda bütün bakışlarda adama dönmüştü.
'İzninizle'
'Kahve yapıyorlardı abi' Arya'nın sinsi gülümsemesi ile Aren kaşlarını havalandırarak baktı kardeşine.
'Yapsınlar size. Yorgunum ben, yatıp uyuyacağım.'
'E yengem burada kalsın'
'Yengen olmadan uyuyamıyorum'
'Niye ninni mi söylüyor, masal mı anlatıyor?'
'Dövüp bayıltıyor rahat bir uyku çekiyorum ben de Arya' adam verdiği yanıtla beraber Arya'nın daha fazla konuşmasına fırsat vermeden merdivenlere ilerlemişti. Hera ise son anda elindeki kitabı bıraktığında Aren'in sürükler gibi götürüşüne bıraktı bedenini. İkisi de odaya girince adam kapıyı kapatıp ona şaşkınca bakan kadına dönmüştü. İşte şu gözler ölünce böyle karşında olacak deseler anında kendini diri diri gömerdi toprağa. Kadının bakışlarıyla eriyordu resmen. Daha ne kadar büyüyebilirdi bu sevda bilmiyordu ama her dakika daha da yükseliyordu adamın sevgisi.
'Hatunum...' mırıldanarak kızın saçlarını okşadığında Hera dudaklarını birbirine basıp gergince gülümsemişti.
'Konuşalım mı biraz? Sana bir şeyler sormam gerek.'
'Bana' Hera kaşlarını kaldırıp kendini işaret ettiğinde Aren'de başını sallayıp kadını bu defa ikili koltuğa ilerletmiş ardından omuzlarına basarak oturmasını sağlamıştı. Kendi de karşısına yerleştiğinde kadının ellerini avucuna aldı.
'Şimdi...Seni geberir gibi sevdiğimi biliyorsun. Bunu hızlı atlıyorum. Bir damla göz yaşınla kimsenin ağıtını dinlemez sıkarım kafasına onu da biliyorsun. Burayı da geçelim. Asıl meseleye gelelim. Ben bu gün Yasin amca ile konuştum.' Hera'nın kaşları ilk önce havalanmış ardından gözleri son raddesine kadar açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
RomanceKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...