Ben geldim. Ay bir insan beş kere ben geldim yazmaya çalışabilir mi ya... Kafam inanınki çok karışık... Hatam varsa affola. Gün boyunca ev taşıma, koşuşturma derken beynim sarsıntıya uğradı. 5 şiddetinde deprem yaşar gibiydim bütün gün :D
'Eeee düğün ne zaman?' Ceren'in sorusu ile aynı anda arkasındaki yenidoğan ünitesini işaret etmesi bir olmuştu.
'Öyle bir iki yıl demeyin bana, yiğen seveceğim ben'
'Dikkat etde o istediğin yiğen senin tüm paraları yiyen olmasın fıstık' Aren'in göz kırpması ile Ceren koca bir kahkaha patlatıp kırık bir gülümseme ile camdan içeri bakmıştı.
'Benim varımı yoğumu zaten bir tek yiğenlerim yiyecek. O yüzden sıkıntı yok abisi. Anlayacağınız sorumdan kaçamazsınız, ne zaman düğün?' Ceren'in inatlaşır gibi konuşması ile ikisi de aynı anda derin bir nefes almışlardı.
'Türkiye'ye dönünce'
'Daha var zamanı' Aren ve Hera'nın cümleleri birbiri ile çakışırken Ceren ilk önce ikisinde gözlerini gezdirmiş ardından işaret parmağı ile yenidoğan ünitesini gösterip kısık gözlerini de Hera'ya dikmişti.
'Yok canım daha zamanı. Onlar bir kaç ayda gelmiyor öyle. Acele edin biraz ya' ve sonuç Ceren Aren'den fırça yememek için koşar adım uzaklaşmış iki gençde kızın arkasından şaşkınca bakmışlardı. Aren aklına getirdiği tedayla yavaşca Hera'ya baktığında onun hala Ceren'in sırıtarak gidişini izlediğini gördü.
'Hatun, ne demek daha var zamanı? Oyalıyor musun sen beni yoksa?' Hera adamın sesi ile kendine geldiğinde usulca ona bakıp kaş çattı.
'Ne oyalaması, ya nefesim sende Ceren'le bir oldun kafayı yedin sanırım. Sen daha toparlanmadın bile, hem sen toparlansan da koskoca bir Serra hanım var, onu da geçtim evlilik bu hadi evleniyoruz demekle evlenilir mi hiç?'
'Evlenilir tabi. Ben toparlandım ayrıca o gözünde büyüttüğün Serra hanım engeli umurumda değil. Benim hayatım bu, ben evleniyorum annem değil, onu da geçiyorum ben sana boşuna hatun demiyorum hatun.' Hera tek kaşını havalandırıp adamın ciddiyetine bakma girişiminde bulunduğunda kendine lanet etti. Ayen beyan yüzünden bile anlaşılıyordu Aren'in bu konuda ciddi olduğu.
'Olmaz öyle şey, hem, hem ben kendimi böyle bir sorumluluğa hazır hissetmiyorum.'
'Eşek kadar adamın ne sorumluluğu olacak yavrum ya. Hem ben seni seviyorum, bir aile kurmak istiyorum, bunun içinde senden uygun kimseyi göremiyorum. Bence bunlar yeterli. Sonuçta bütçe cart curt düşünecek bir adam değilim benim için önemli olan o kısımlar değil.' Hera gırtlağına kadar gelen cümleleri yeri olmadığı için söylemeden derin bir nefes almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
Storie d'amoreKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...